Kalmak artık daha zor

Kimisi yeni kurulan bir ülkeden medet umuyor, kiminin İstanbul’da yaşamak canına tak ediyor ve en yakın sakin şehre kapağı atıyor. TÜİK’in 2014 verilerine göre İzmir'e en fazla göç İstanbul'dan:16 bin 458 kişi. İstanbul’dan İzmir’e kaçanlar ve yeni kurulan ülke Liberland’e başvuranlar anlatıyor.

Kalmak artık daha zor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.05.2015 - 14:11

İNSANLAR BİRBİRİNİN ÜZERİNE BASIYOR 

 

Ceyhun Yazıcı

İzmir’den İstanbul’a büyük bir şirkette çalışmak üzere, büyük beklentilerle gittim. İlk dikkatimi çeken şu oldu: İstanbul'da herkes çok sinirli. Gergin. Herkes patlamaya hazır bir bomba gibi. Kimsenin kimseye tahammülü yok. Herkes birbirinin üzerine basmaya, birbirini ezmeye çalışıyor ki, kendi ayakta, hayatta kalabilsin. 

İzmir'de insanlar hoşgörülü. Kimse otobüse binerken birbirini çekiştirmiyor. Ya da iş hayatında çok büyük hırsları yok insanların. 

Bir gün müşteri ziyaretine gidip gelmem 3,5-4 saat sürdü. Ben ne yapıyorum dedim, o sürede Çeşme'ye giderim, denize girerim, dönerim yine de vaktim olur. Tamam kariyer için geldim, büyük şirket de, sonunda ne olacak? Mutsuzsam ve hayatımı harcadığımı hissediyorsam ne anlamı var İstanbul'da olmanın? O anda karar verdim, hemen istifa ettim. İzmir'de iş aramaya başladım.

 

Ekin Yazıcı  

Ankaralı bir ailenin çocuğuyum. Ceyhun'la evlenince İzmir’e geldim. Dışarı çıkıp bakmadan İstanbul'un kaosu anlaşılmıyormuş. Birebir örneğiyim bunun. Anladım ki hayattaki her şey oranın kaosu değilmiş.

İnsan kaynakları danışmanıyım. Diyelim bir ilan veriyoruz, başvuranların yüzde 70'i İstanbul'da yaşayan İzmirliler. İstanbul'da kariyer yapmış, şimdi geri dönmek istiyor.

Çocuğunu burada yetiştirmek isteyen ya da İstanbul'un keşmekeşinden sıkılıp, geri dönmeyi kafaya koyanlar da çok. 5-10 seneden sonra İstanbul'dan İzmir'e geri dönme isteği başlıyor.

YÜRÜYEN MERDİVENDE SOLLAMA YAPIYORLARDI 

 

Orkun Bayar

2013'ün başında İstanbul'a taşındım, bir yıl sonra döndüm. Oranın büyüklüğünü seviyorsan, trafik sana koymuyorsa ve İzmir'de olmayan şeyler, örneğin kültürel aktiviteler yaşam kaliteni etkiliyorsa kalırsın. Ben bir daha yaşamaya gitmem. Çünkü keyif almıyorsunuz. 

Bir gün arkadaşımla buluşmaya gitmek için 2'de evden çıktım, 11'de döndüm. Bunun sadece 2,5 saatinde arkadaşımla beraberdim. İnsanın hayatının çoğu yollarda geçiyor. Yaşam biçimi trafiğe adanmış. İstanbullu sürekli koşuşturma içinde. Ben kararımı metroda verdim; yürüyen merdivende birbirini sollayan insanlar gördüm. Dedim ki, bitmiş burası! İzmir'deki merdivenlerde iki tarafta da insanlar durur. Kimse kimseye burası geçiş yeri demez. İzmirli rahatına düşkün. İstanbul'da insanlar sürekli koşuşturuyor ve sürekli bir yere yetişme telaşındalar. 

İstanbullular çok kaliteli yaşadıklarını zannediyorlar ama çok kalitesiz yaşıyorlar. Benim olayım, rahat yaşamak. Koşuşturmamak. Annem İzmir'de 50 kuruşa aldığı marulu orada 1,5 liraya aldı. O yüzden İstanbul’da maaşlar daha yüksek deniyor ama bence alakası yok.

 

ADINDA ÖZGÜRLÜK GEÇEN ÜLKEYE HASRETİZ 

Yeni bir toplumsal yaşam deneyimi

 

Gökhan Yenice 

Bireysel özgürlüğün toplumsal özgürlükle çatışmadığı bir toplum modeli her zaman cazip. Liberland bir mikro ülke olarak böyle bir yaşamı sergileyebilir gibi geldi bana. Sonradan tüh demektense baştan başvurayım, ola ki mevcut statükonun dışında bir model sergilerse ben de bir parçası olabilirim diye düşündüm. 

Özlük bilgileriniz ve CV'nizle başvuruda bulunuyorsunuz. Bunun dışında orada yaşamak, mülk edinmek isteyip istemediğiniz, yatırım yapıp yapmayacağınıza dair sorular var. Eşimi de başvurması için teşvik ettim, gidersem beraber gitmeyi tercih ederim.

Kabul edilirsem Liberlandlıyım diye havalara uçacak değilim. Kabul edilmişsem yeni bir tarz toplumsal yaşamı deneyimleyeceğim, iyi veya kötü. Yoksa, buradayız işte. Bir iyi niyet girişimi ve özgürlükçü bir yapılanma ilgi çekici benim için, olursa farklı bir deneyim olacak.

 

Başka hiçbir yere benzemeyecek 

 

Mehmet Ozman  

Manifestosu ve yola çıkış noktası ilgimi çekti. Ya herro, ya merro dedim. Bu iş olmazsa başvurmanın bir zararı olacağını zannetmiyorum. Ama olursa çok acayip olur. Bunu kaçırmamalıyım dedim ve başvurdum. 

Türkiye’nin refah düzeyi, başta düşünce olmak üzere özgürlük sorunları malumunuz. Adında özgürlük geçen bir ülkeye hasret bu millet demek ki. 

Bu iş sonunda sadece ideolojik bir oluşumun adresi olarak da kalabilir. Gidiş kesin değil benim gözümde. Daha önce hiçbir ülkeye başvurmayı düşünmedim. Ben ülkemi, insanımı çok seviyorum. Bu farklı bir durum. Eğer kurulabilirse başka hiçbir ülkeye benzemeyecek. Kabul edilsem, o 4999 kişinin her biri ile teker teker iletişime geçmeye çalışırım. Her bir tanışıklıktan yeni bir değer doğabileceğine inanırım. Önemli olan bu dünyaya ve gelecek nesillere bıraktığımız eserler olacaktır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler