Selanik’te azınlıkların yolculuğu

19. Selanik Belgesel Film Festivali beş etkileyici belgeselle azınlıklara saygıda bulunuyor. Soykırımdan kurtulan Romanlar, Yezidi sığınmacıların yaşam savaşımları, Suriyeli lezbiyenin yeni bir ev arayışı, Lapon soyunu sürdürmek isteyen bir ninenin öyküsü, Newyork’ta önyargılarla boğuşan transeksüel bir itfaiyeci izleyiciyi azınlıkların olağanüstü savaşımlarıyla buluşturuyor.

Selanik’te azınlıkların yolculuğu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.03.2017 - 14:21

 

Selanik- A Hole in the Head’de (Robert Kirchhof/ Slovak Cumhuriyeti, Çek Cumhuriyeti) 2. Dünya Savaşı sırasında çingeneler Naziler tarafından Jasenovac ve Auschwitz’deki toplama kamplarına götürülürler. 1942–1943 yılları arasında 1.309 erkek, kadın ve çocuk bu dehşet verici kamplarda yaşam mücadelesi vermişlerdir. Doktor Mengele çocukların kafalarına svastika, gamalı hacı iz olarak çıkartmıştır. Kampın yakınında toplu mezarlar bulunmasına karşın hükümet bu mezarlarda çingeneler olduğu için gereken önemi göstermemiştir. Soykırımdan kurtulan Romanlar geçmişten aldıkları fiziksel ve tinsel yaralarla yaşama tutunmayı başarmışlardır. Gençlik dönemlerini toplama kampında geçiren Roma ve Sinti anılarını anlatırken -15 yaşından 90 yaşımıza dek bizlere hep
kötü davranıldı- diyorlar.


The Return (Zahavi Sanjavi/ İsveç) İşid teröründen kaçan Yezidilerin Irak’taki sığınma kamplarındaki zorlu yaşamlarını anlatıyor. Bu kampta gönüllü olarak çalışan genç hemşire çadırlarda yaşayan aileleri her gün ziyaret ederek onlara destek ve moral vermeye çalışıyor. Çadırın dışına çıkmayı rededen genç kadını gören hemşire onu yaşaması için ikna etmeye çalışıyor. Yemeyi, içmeyi bırakan bu kadına doktor getiriyor. Çadırın dışından kanı alınan bu kadın geçirdiği travmayı yavaş yavaş hemşireye anlatıyor: ”Tüm çocukları götürdüler, çocuklar anneleri olmadan nasıl yaşarlar. Herkesin akrabalarını gözlerinin önünde öldürldüler. Kadınları, kızları toplayıp pazarda satışa çıkardılar. İslamı kabul etmezseniz hepinizi öldürürürüz dediler”. Tüm bunları Hıçkırarak anlatan kadının trajedisi hemşireyi de derinden etkiliyor.

 

To Another Life (Laurent Laughlin/ Yunanistan) daha iyi bir yaşama kavuşmak için Suriye’den kaçan lezbiyen Zeniah’ın öyküsü. Avrupa’da umut dolu bir gelecek kurmaya karar veren Zeniah bu zorlu yolculuğa tek başına çıkar. 2015’te Midilli adasından Yunanistan’a geçen 40 bin sığınmacı içerisinde yer alan Zeniah, 2.Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük sığınmacı krizinin de bir parçası olmuştur. Midilli’den Pire’ye geçmeyi başaran Zeniah için Yunanistan yerleşim için uygun bir yer değildir, çünkü burada da büyük bir kriz vardır. Almanya ya da İsveç en iyi olanaklardır. Avrupa’ya geçerken yolu İstanbul’a düşen Zeniah burada dört ay kalır. Bir gay aktivist olarak Gay Pride yürüyüşüne de katılır. Yolculuk süresince sahte kimliğiyle turist olarak davranan Zeniah sonunda Almanya’ya ulaşır. Yerel parlamento da kendini ve zorlu yolculuğunu anlatmayı da başarır.

Woman on Fire (Julie Sokolow/ ABD) dedesi ve babası gibi itfaiyeci olmayı seçen transeksüel Brooke Guinnan’ın gerçek öyküsü. Erkekken kadın olmayı seçen Brooke itfaiyeci olduktan sonra ailesi, meslekdaşları ve erkek arkadaşıyla olan ilişkilerini gözden geçirmek zorunda kalıyor.

Kaisa’s Enchanted Forest (Katja Gauriloff/ Finlandiya) 2.Dünya Savaş’ında yaşamda kalmayı başaran karizmatik Kaisa’nın şiirsel öyküsü. Bir yönetmen Laponca dilinde öyküler anlatan efsanevi ninesi Kaisa’ya ait 16 mm formatında filmler bulur. Avrupa’nın her köşesine posta kartları gönderen yönetmen, 1930’larda ninesi Kaisa’yla birlikte yaşayan İsveçli yazar Robert Crottet’in çektiği filmleri, ses kayıtlarını ve İspanyol fotoğrafçı Enrique Mendez’in fotoğraflarını kendisine ücretsiz göndermelerini rica eder. Çeşitli arşiv görüntüleriye ortaya Kaisa’nın güçlü, şiirsel portresi ortaya çıkar. Bu olağanüstü kadın Laponların soyunun, gelenek ve göreneklerinin sürmesini başarmıştır.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon