“Sanat silah değildir”

19. Selanik Belgesel Festivali’nin onur konuğu Vitaly Mansky Selanik’e gelerek belgesellerinden, yaşamından, film yönetmeni olmanın öneminden söz etti. “Sanat silah değildir, öyle olsaydı sanat propaganda yapardı” dedi. Etkinlik, 7 belgeseliyle Mansky’ye saygıda bulunuyor.

“Sanat silah değildir”
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.03.2017 - 13:15

“İzleyicilerimin filmlerimde kendilerini, kendi yaşamlarını bulmalarını isterim. Kendi görüşlerimi, düşüncelerimi başkalarına dayatmak istemem. Belgesellerimi bir izleyici gibi seyrederim ve yaşamla ilgili her şeyi merak ederim” sözleriyle konuşmasına başlayan yönetmen, yapımcı, Artdocfest etkinliğinin kurucusu Rus belgeselci Vitaly Mansky anavatan, anayurt sözcüğünün anlamını da şöyle açıkladı: “Anavatan teması yapıtlarımda çok sık yer alır, rolü büyüktür, Yeni projelerimde bana yeni yolların açılmasını sağlar”.

Günümüz Rus belgesellerinin ülkedeki sosyal, ekonomik, politik durumdan etkilendiklerini belirten Mansky : Yaşam ne denli kötüleşirse o denli iyi filmler yapılıyor. Artdocfest’in yöneticisi olarak Rusya’da her yıl 90’dan fazla film üretildiğini söyleyebilirim. Yaygın bir sansür olmasına karşın bazı yönetmenler işlerini dürüstçe yapmaya çabalıyorlar ya da düzenin bir parçası olmayı seçiyorlar. Sovyetler döneminde özgürlük yoktu ama sinemacılar şiirsel çalışmalar üretirlerdi. Ödül kazanmak istediklerinde partinin istediklerini yaparlardı. Bugün de aynı mekanizma işliyor. Çeçenistan’ı kimse anlatamıyor, bu trajik konuya kimse değinemiyor. Çekilecek projelere Kremlin karar veriyor ne yazık ki” diyerek Rusya’da sansürün, baskının hala sürdüğünü vurguladı.

Motherland and Die ile Under the Sun belgesellerinin yönetmenin filmografisinde önemli yerleri var. Under the Sun’ı (2015) Kuzey Kore’de çeken ekip sürekli hükümet tarafından denetlenmiş. “Under the Sun birçok festivalde gösterildi, dünya dağıtımı bile yapıldı. Rusya’da nedense filmin gösterimi Rusya Federasyonu tarafından dört kez reddedildi çünkü Federasyon Kuzey Kore’yi desteklemek istedi. Sonunda gösterim izni verildi ama birçok bölgede film yasaklandı. Rus Kültür Bakanlığı, Artdocfest’I desteklemiyor. Filmlerin gösterimi için izin belgesi istiyorlar. İzin belgesi olmaz ise ceza ödüyorsunuz. Under the Sun’ı göstermek için ceza ödedim” diyen Mansky, Kuzey Kore’de film çekmenin çok güç olduğunu belirtti.

 “Havalimanına iner inmez pasaportlarımızı hemen aldılar. Otelden dışarı pasaportsuz çıkamadık. İstediğimiz, saptadığımız mekanlarda değil Kuzey Kore hükümetinin istediği mekanlarda çekim yaptık. Pek çok şeyi çekemedik. Halka açık mekanlardaki kirliliği gösteremedik. Çekim malzemelerimizi sırtımızda taşıdık. Ağırlıktan ötürü sırtımda yaralar oluştu. Tuvalete giderken bile bizi izlediler” diyerek Kuzey Kore’de yaşadıkları zorlukları anlattı.

Mansky senaryonun gerekliliğine inanmayan bir belgeselci. “Senaryo sadece beni öyküyle tanıştırır” diyor. “Close Relations’da (2016) Ukrayna’da yaşayan ailemle yakın olmak istedim. Kırım’daki beklenmedik olayları deneyimledik, Turuncu Devrim’i yaşadık. Kimse bunun ne kadar süreceğini bilmiyordu. Filmler senaryoya bağlı kalırlarsa ölmeye mahkumdurlar, senaryoya bağlı kalmazlarsa yaşarlar”.

About Broadway, Black Sea (2002) adlı belgeselini nasıl çektiğini yönetmen şöyle açıkladı: “2000’de plajda yürüyordum. Bir kahvede sarışın bir kızın erotik şekilde dans ettiğini gördüm. Büyük bir olasılıkla kız sarhoştu. Ermeni bir aile, baba ve iki oğlu dans eden kızı izliyorlardı. Hemen bu anı kesinlikle çekmeliyim diye düşündüm. İki yıl süresince kızı ve Ermeni aileyi düşündüm. Sonunda filmi yaptım, çokta güzel çekimler yaptık, kullanmadığım sahneler oldu. Bu sahneleri benden daha iyi bir film yapan bir meslekdaşıma ödünç verdim”.


Eski Sovyetler Birliği ülkelerini birbirlerine bağlayan şeyler kaldı mı sorusuna Vitaly Mansky’nin yanıtı “ Hepimiz doğuyoruz ve ölüyoruz. Herkes kendi yaşamını yaşıyor. Cenaze töreni örneğini ele alalım. Rusya’da ölenin akrabaları dondurucu soğukta uzun bir yol yürümek zorundadırlar, sevdiklerini gömmek için sert toprağı kazmak zorundadırlar. Bazıları en şık giysilerini giyip törene katılırlar. Yas tutma adeti bölgeden bölgeye değişir. Havaalanı binalarıyla kaplı ülkeleri hiç sevmem, hepsi birbirlerine benzerler, hangi ülkede olduğunuzu anlamazsınız” şeklinde oldu.

Sanatçının elinde sanat bir silahtır deyişine de inanmayan Vitaly Mansky, “Eğer sanat bir silah olsaydı onunla sadece propaganda yapardınız” dedi. “İyi bir sanatçı olmak için sürekli çabalamalısınız, didinmelisiniz. Emir Kusturica, Putin’in iyi bir başkan olduğunu söylüyor. Putin sadece Rusya için iyi bir başkan. Çocukken hep vatanımız, ülkemiz içim bizlere ölmemiz gerektiği söylenirdi, neden ülkemiz için yaşamamız gerektiği söylenmiyor ? Kendimi hep bir Rus yönetmen olarak duyumsadım. Şimdiyse Latvia’da karımla birlikte yaşıyorum. Hakkımda çok şey yazıldı çizildi. Bana esin veren mekanları arıyorum” diyen Mansky, Turuncu Devrim’in ardından Rusya’da ve Ukrayna’da çok şeyin değiştiğini de vurguladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon