Peride Celal’den ‘Dar Yol’

“Benimle yaşıt Dar Yol’u 1960’ların sonunda, bütün kitapların benim olmasını istediğim o coşkulu günlerde, İnkılap Kitabevi’nin yarı depomsu arka odasında bulmuştum; Atmaca’yla birlikte. Yirmilerine bir iki yıl var: Hem Dar Yol’u hem Atmaca’yı çok severek okuduğumu hatırlıyorum.”

Yayınlanma: 06.03.2021 - 00:02
Abone Ol google-news


DAR YOL’DAN İZDÜŞÜMLER*

Behçet Necatigil Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’nde Peride Celal’in yazarlık, özellikle romancılık çabasını iki ayrı evreye ayırır. Yazar, başlangıçta “aşk ve serüven romanları” yazmıştır. İkinci evredeyse, “gözlem, sanat ve çözümleme yatırımlarıyla, öncekilerden çok ayrı ve Türk romanının gelişim çizgisi üzerinde ağırlığı olan” yapıtlar...

Necatigil ikinci evreyi 1954 tarihli Üç Kadının Romanı’yla başlatıyor. Bence asıl başlangıç Dar Yol’dur. “Aşk ve serüven romanları”nda da hep yazınsal bir düzeyi tutturmuş Peride Celal, Dar Yol’la birdenbire dümdüz olanın, dramatik abartıların en aza indirgendiği kurmacının peşine düşmüştür.

Daha ilk sayfadaki “giriş” bile, benzerine az rastlanacak kadar şaşırtıcıdır, hele o dönemlerin yerli romanları göz önünde tutulursa: Yazar doğrudan doğruya sahnede: Romanını nasıl yazdığını açıklıyor: Meliha’nın romanını yazmaya koyulmuşken, bir yan kişi, Cenan öne çıkmış ve romancıyı alabildiğine etkilemeye koyulmuş...

‘YAPITLARININ KIYICI BİR ELEŞTİRMENİYDİ’

Önsözü aşan ve kurgunun bu tuhaf, etkileyici girişi beni sonraları da etkiledi. Romanın bir iç meselesi gibi beliriyor ama, romancının özeleştirisini de yansıtıyor; aradan çekilmeden, sözü Cenan’a bırakmadan romancıya son bir konuşma, dile getirme fırsatı. Sonra, olup bitenleri, artık Cenan’ın bakış açısından okuyacağız.

Peride Celal “rastlantı” deyip geçerdi. 1988’de “Dostum Selim İleri’ye” ilk basım Dar Yol’u şöyle imzalamış:

“1949, İsviçre’den İstanbul’a geldiğim yıllar... İş peşine düştüğüm ve yeniden gazete kapılarını aşındırdığım... Kırk yıl sonra size imzalamak hüzün veriyor biraz.”

Peride Celal eski yeni, bütün yapıtlarının kıyıcı bir eleştirmeniydi. “Gotik roman”a çok yakın Yıldıztepe’den (1945) mi söz açmışım, hemen susturur; tefrika halinde kalmış Rüyalar Evi’ni mi önemsiyorum, güler geçer... Belki bu sebeple Dar Yol’a da uzak duruyordu. Bütün ısrarlarıma rağmen bu incelikli romanının yeni basımına uzun yıllar izin vermedi.

TÜYAP’ın onur yazarı seçilmeseydi, o günlerde Oğlak Yayınevi bu romanı yeniden basmakta diretmeseydi, belki yine Dar Yol’u unutuluş köşesinde bırakacaktı.

Tereddütlerden sonra nihayet... Elbette diliyle, sözcükleriyle adeta boğuşarak:

BAHAR AKŞAMLARINDAN BİRİNDE…

Otuzu aşkın yıl daha geçmiş, gelgelelim Dar Yol bence duyarlığından hiçbir şey kaybetmemiş 1940’ların Kadıköyü’nden, Fenerbahçesi’nden geriye ne kalmış: Çok tartışılabilir ama Cenan’ın hayatı algılayışı hâlâ çok genç. Tıpkı yaşlı yazar Sedad Kemal’in Cenan’a, yani gençliğe tutkusu gibi. Tıpkı Raif’in hiçliğe sürüklenişi gibi.

Bir sahne, bir an var Dar Yol’da; Cenan, Meliha, yaşlı yazar Kalamış’tan Fener Burnu’na doğru yürüyorlar. Akşam oluyor. “Bahar akşamlarından biri…” Tramvay rayları cadde boyunca gümüş izler... Bu anın sonuna yetişenlerdenim; bu romanı belki bu yüzden bazen “görür” gibi oluyorum.

Bir an da, Valikonağı Caddesi’ndeki evde, Peride Hanım’ın oturduğu giriş katında: Arkadaki çalışma odası, balkonundan bakımlı bahçelerin yüründüğü. Ciltli, eski Dar Yol’u orada imzalamıştı, ısrarımı kıramayarak...

O akşamüstü kapaklı dolapta sakladığı dosyaları da göstermişti: tefrikalar, yarım kalmış ya da henüz bitirilmemiş öyküler, taslaklar; akıllara durgunluk verici bir yazı birikimi. Kim bilir, Dar Yol gibi nasıl örtbas edilmiş gizli defineler...

Yarının, “öz” edebiyata gönül vermiş okurları, Peride Celal’in büyük yazı emeğine şaşıp kalacaklar, hayranlık duyacaklar.

(*) Peride Celal'in Dar Yol romanının yeni basımı için Selim İleri'nin sunuş yazısı.

Dar Yol / Peride Celal / h2O Kitap / 320 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler