Özel gereksinimli çocuklar için eğitime erişim çok zor
Kaynaştırma eğitimi alan öğrenci sayısı yıllar içinde artış gösterse de hem erişimde hem de nitelik eğitim almada sorunlar yaşanıyor. Bu çocukların yaşadığı sıkıntılar, uzaktan eğitimle katlandı, onları daha da “görünmez” hale getirdi.
Eğitim Reformu Girişi’nce hazırlanan “Beni kabul edecek bir okul bulabilecek miyiz?” başlıklı dosyayı hazırlayan ERG Araştırmacısı Umay Aktaş Salman’ın çalışmasına göre, özel eğitimdeki 425 bin 774 çocuğun 318 bin 300’ü okulöncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede eğitimlerini tipik gelişim gösteren akranlarıyla birlikte aynı sınıfta sürdürüyor. Yani kaynaştırma eğitimi alıyor. Bu çocukların 269 bin 897’si erkek, 155 bin 877’si kız. Kaynaştırma yoluyla eğitim alan öğrenci sayısının okulöncesi eğitim dışındaki tüm kademelerde de arttığı görülüyor.
Raporda, çocukları farklı kademelerde eğitim alan anne-babalar, farklı branşlardan öğretmenler ve yöneticiler, kaynaştırma eğitiminde yaşanan sorunları anlatıyor.
SESİNİ DUYURAMIYOR
Uzaktan eğitimde erişim, özel gereksinimli çocuklar için daha büyük bir sorun haline geldi. Serebral palsisi olan M.N’nin teyzesi D.Y., şunları söylüyor: “Yeğenimi televizyonun başına oturtmak çok zor. Canlı derslerde de ilgisini toplayamadı. Sınıfta sesini zor duyururken bilgisayardan sesini duyurması iyice zorlaştı. Böyle olunca derslere katılmak istemedi. Öğretmen de onu derse katmak için çok çaba sarf edemedi. İngilizce öğretmeninin derse katmak için çabası vardı, o derslere katılabildi. Online olarak derslere katılmaya devam ediyor. Daha çok dinleyici konumunda.”
Down sendromu olan K.E’nin annesi F.E., “Geçen sene okulda kızımın belirli derslerde destek alabilmesi için destek eğitim odası açılmasını talep ettik. Ancak ikinci dönem açılabildi. Okuldaki Türkçe öğretmeni destek eğitim odasında ders vermeyi kabul etti. Ama matematik öğretmenini ne okuldan ne de ilçeden bulabildik” diyor.
NEREDESİN DİYEN YOK
Uzaktan eğitime geçildiğinden bu yana kızının “yok hükmünde” olduğunu söyleyen K.E., neler yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Geçen eğitim yılında uzaktan eğitime geçildiğinde sınıf öğretmeninden kızıma özel bir şey istememe rağmen okulda bu yönde bir adım olmadı. EBA TV de bizim için uygun değildi, dersler hızlıydı. Özel eğitim içerikleri de bize uymadı. Kızımla kendimiz çalışmaya çalıştık. Neredesin diye soran öğretmen de, okul yöneticisi de olmadı. Bu eğitim yılının başında da uzaktan canlı dersler yeniden başladı. Saat 09.00’dan 13.30’a kadar devam ediyor. Dersin son birkaç dakikasını kızıma ayırmaya çalışıyorlar. Gölge öğretmenimiz var, o kolaylaştırıyor. Tek başına dersi o hızda takip etmesi mümkün değil. Kızım okuldan sonra gölge öğretmeniyle bire bir çalışmalar yapıyor.’’
‘YETERSİZ KALIYORUZ’
E.Y., öğretmen olarak yetersiz kaldığı noktaları şöyle anlatıyor: “Kaynaştırma öğrencilerinin ötesinde birçok çocuk farklı. Yetersiz kalıyoruz. Her çocuğu kapsayamıyoruz. Görsel bir materyal hazırlıyorum ama işitselde tıkanıyorum. Her konudan kazanımı amaçlayan materyal hazırlama tecrübem yok. Bazı konuları tahtada anlatabiliyorum sadece, öyle gördüm. Zaman da yok.’’
BEN ALIRIM
M.N. için ilkokula başlamak da hiç kolay olmadı. Teyzesi D.Y. süreci şöyle anlatıyor:
“Adresimizin tuttuğu okula gittik. Sınıf mevcutlarının 30’dan fazla olduğunu, yardımcı olamayacaklarını, düşük mevcutlu sınıfta eğitim alırsa daha iyi olacağını söylediler. Bir okul önerdiler. Ancak orada da sınıflar 33- 35 kişiydi. O okulun müdürü olumlu karşıladı. Tecrübeli olduğu için yeğenimi vermek istedikleri öğretmen, ‘Asla sınıfıma böyle bir öğrenciyi kabul etmem. O çocuklar için başka okullar var’ dedi. Müdür bu direnişin karşısında duramadı. Yeğenimin şimdiki öğretmeni ‘Hiçbir öğrenciyi sınıfa almam diyemem, kimse almazsa alırım’ dedi. Yeğenimin özel eğitim öğretmeni geldi. ‘İyi bir öğrenci, öğrenmeye çok açık. Fiziksel zorlukları var ama önyargılı olmayın’ dedi. Öğretmen biraz vicdan biraz eli mahkum kabul etti.”
EKRANDAN UZAKLAŞIN...
İlköğretim ve ortaöğretim düzeyinde öğrenim gören öğrenciler, 20 Kasım’a kadar ara tatilde. Eğitim uzmanı Hatice Yılmaz’ın tatil önerileri şöyle:
“Öğrencileri mümkün olduğunca ekrandan uzaklaştırıp fiziksel etkinliklere yönlendirmek, örneğin; pandemi kurallarına da dikkat ederek açık hava etkinlikleri düzenlemek öğrencileri rahatlatacaktır. Öğrencilerin ara tatilinde günün önemli bir bölümünü kendi istedikleri etkinliklere ayırmaları en doğal hakları. Ancak sınıf seviyesine göre 30 dakikadan 3 saate kadar günün belirli bir bölümünü de sene başından itibaren yapılan derslerin tekrarına ayırmaları gerekmektedir. Ayrıca ilgi duyulan bir konuda araştırma yapmak, kitap veya dergi okumak ilgi alanlarını belirlemenizi sağlayacaktır. Veli ve öğrencilerin bir haftalık tatili birlikte planlamaları öğrenciye dijital çağın gereksinimleri olan yaşam disiplini oluşturma becerisi kazandıracağı gibi kendi öğrenmesini düzenleme becerisi de kazandıracaktır. ‘’
FARK YARATANLAR ARANIYOR
Sabancı Vakfı’nın ‘’Fark Yaratanlar Programı’’nın 12. sezon başvuruları başladı. ‘’Fark Yarat Hayatlar Değişsin’’ sloganını taşıyan programın başvuruları, 11 Aralık 2020 tarihine kadar web sitesi üzerinden yapılabiliyor. Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “11 yılda 81 ilden 4 binin üzerinde başvuru aldık ve 195 fark yaratanın hikâyesini görünür kılarak toplumda yeni umutlar yeşerttik. Bireysel çabanın sivil toplumun gelişmesi için çok kıymetli bir kaynak olduğunu, değişime inanan bireylerin neler başardığını bu yolculukta görüyoruz’’ dedi. ‘’Fark Yaratan’’ seçilenlerin çevrelerine ilham verdiğini, pek çok farklı kurumdan da ödül ve destek alarak yollarına devam ettiklerini anlatan Safkan, yeni sözonla ilgili şunları söyledi: ‘’Bu yıl programa daha çok hikâyenin başvurmasını umuyoruz. Fark yaratanlarımızın çalışmalarını yakından takip edecek ve onların çalışmalarını bir adım ileri taşımak için gerekli olan strateji, sürdürülebilirlik, etki ölçümü gibi konularda eğitim ve atölyeler düzenleyeceğiz. Sivil toplum ve sosyal girişimcilik alanının etkili isimlerinden mentorluk almalarını sağlayacağız.”
Değerlendirme kriterleri:
- Çalışmalarıyla somut değişim yaratma.
- Yaratıcı ve ilham verici olması.
- Çalışmalarının sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir olması.
- Şeffaf ve güvenilir olması.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!