Ne olacak basının hali?
Deniz Berktay/Kiev
Basılı gazetelerin tarihe karışıp karışmadığı ve yerini internet ortamına bırakıp bırakmayacağı konusu, son günlerde Ukrayna’da yeniden güncellik kazandı. Ukrayna’nın bağımsızlık dönemiyle (1991’den bu yana, yani 28 yıllık dönem) neredeyse özdeşleşmiş olan iki gazete, arka arkaya, basılı gazeteciliğe son verdiklerini ve yayınlarına artık sadece internet ortamında devam edeceklerini duyurdular. Ukrayna’da basılı gazetecilik ilk ağır darbeyi, 2008 yılındaki küresel ekonomik krizde yemişti. 2008 krizinden en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olan Ukrayna’da o dönemde pek çok gazete yayın hayatına veda etti. Akıllı telefonların ortaya çıkması ve yeni neslin internet çapında yetişmesi ise tüm dünyada olduğu gibi, burada da basılı gazeteciliği can evinden vurdu. Benim Ukrayna’ya geldiğim 2007 yılında her köşe başında gazete bayii var iken (burada gazete, sadece bayilerde ve postanelerde satılıyor), şimdi her mahallede bir veya iki bayi kaldı. Diğerleriyse, sigara veya kahve satan büfelere dönüştü.
Dağıtım krizi
Burada basılı gazeteciliğe balta vuran bir önemli etken de, bazı dağıtım şirketlerinin iflası ve dağıtım konusundaki aksilikler oldu. Mesela, ülkenin üçüncü büyük kenti Odessa’daki bayilerde, ulusal gazetelerin nüshaları, çoğu zaman birkaç günlük gecikmeyle varıyor. Böyle olunca meydan ya internete ya da yerel gazetelere kalıyor. Yerel gazeteleri incelemek de, son derece keyifli bir iş. Ukrayna’nın batısındaki İvano Frankovsk şehrinde bir kız, İzmirli bir Türk genciyle evlenip İzmir’e yerleşmiş. Bu olay, “Şehrimizden bir kız, Türkle evlenip Türkiye’ye yerleşti” diye yerel bir gazeteye haber olmuş ve kızın Türkiye’yle ilgili izlenimleri, gazetenin iki tam sayfasını kaplamış. Genç kız, Türkiye’de sadece İzmir’i gördüğü için İzmir’de gördüğü her şeyi Türkiye izlenimleri olarak anlatıyor. Mesela, Türkiye’de kadınların çok özgür olduğunu ve mini etekle dolaşabildiklerini söylüyor. Neyse, burada yorum yapmak bana düşmez. Ukrayna’da basının ileri gelenlerinden bazıları, basılı gazeteciliğin sonunun geldiğini söylüyor. Başka bir grup ise basılı gazetelerin her şeye rağmen kemikleşmiş bir okur kitlesine sahip olduğunu ve internet çağında da kendine yer bulabileceği görüşünde. İkinci gruba ben de hak veriyor ve öyle olmasını umuyorum.
denizberktay@yahoo.com
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!