'Erdoğan aklına geleni söyleme eğiliminde'
ABD’li siyaset bilimci Prof. Quandt, "Ankara'nın IŞİD politikası kafa karıştırıcı. Erdoğan aklına geleni söyleme eğiliminde" dedi.
Ankara-Washinton hattında Suriye konusunda “farklı öncelikler” ilişkilerde gerginlik yaratırken Batı’dan AKP yönetiminin cihatçı IŞİD politikasında artık net bir tavır alması çağrıları artıyor. ABD’li siyaset bilimci Prof. William Quandt da onlardan biri. ABD Başkanları Nixon, Carter dönemlerinde Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi olan Quandt, özellikle Suriye politikası, IŞİD, Kobani üzerinden son haftalarda artan gerilime ilişkin, iki ülkenin farklı tutumların ulu orta konuşulduğunu, bunun da taraflar arasında iletişimin düzgün olmadığını ortaya koyduğunu vurgularken, “Bu iyi değil, anlaşmazlıklarda orta yol bulunana kadar herkes bir süreliğine susmalı” dedi.
Quandt, geçen günlerde Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi-POMEAS tarafından düzenlenen “ABD’nin IŞİD karşıtı politikası” konulu yuvarlak masa toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesinin Ankara’nın önceliği olduğunu söylerken sorunun AKP yönetiminin ABD’nin bu konuda adım atmasını istemesi olduğu yorumunu yaptı. ABD’nin ise şu anki önceliğinin Irak ve Suriye’de etkinleşen IŞİD’in olduğunu söyleyerek ekledi: “Eğer Esad’dan kurtulmayı bu kadar çok istiyorsa, bakalım Türkiye ne yapacak, Biz de gitmesini istiyoruz, hem bakın siz bizden daha yakındasınız.”
IŞİD’e yönelik Ankara’nın izlediği politikayı “kafa karıştırıcı” olarak yorumlayan siyaset bilimci, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın da akıllarından geçenleri kamuoyu önünde dile getirmeleri gibi bir eğilimleri olduğunu belirtti. Bir mesaj verilmek isteniyorsa bunun farklı kanallardan yapılması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Quandt İran’la sadece nükleer pazarlık konusuna kitlenmeden başta Irak ve Suriye denklemi üzerinden bölgesel konularda işbirliğinin gerekliliğini savunan isimlerden. ABD ile İran’ın bölgede ilk uzlaşısının Irak’ta Tahran’ın yakın müttefiki El Maliki’nin iktidardan gitmesi, Sünnilere de yer verilen yeni hükümetin kurulmasıyla olduğuna dikkat çekti. Quandt’a göre, Suriye daha karmaşık bir konu. ABD’nin yakın müttefikleri Riyad ve Ankara’nın Washington’la görüş farklılıkları, Suriye’de IŞİD’e karşı çabalarda işbirliğini etkiliyor. Kobani’nin IŞİD dahil tüm taraflar için adeta sembol haline geldiği düşüncesine katılan Quandt, “diyelim ki IŞİD yok edildi, peki ya sonrası, Suriye’de bu bölgelerde kimin bayrağı dalgalanacak” sorusunun herkesin kafasında olduğunu söylerken Suriye’de içsavaşın bir an önce sonlanacağı uzlaşıya varılması gerektiğini vurguladı. Kimilerinin savunduğu muhalifleri eğitelim, Şam rejimini devirsinler seçeneğinin sonuca ulaşmasının zor ve uzun süreç olduğu görüşündeki Quandt’a göre Beşşar Esad’ın olmadığı ama yerli/yabancı uzlaşı ile belirlenen kimi Şam yönetiminden ve muhaliflerden isimlerle oluşturulacak bir geçiş hükümetinin kurulması iyi bir formül olabilir. Bu çerçevede ABD, Suudi Arabistan, İran, Türkiye ve Rusya’nın bölgede etkisini kullanması gerekliliğinin altını çizdi. Suriye’de tarafların uzlaşmasına ilişkin olarak ise Lübnan içsavaşında çatışan Hizbullah’ın ülke siyasetindeki etkinliğine giden sürece de atıfta bulundu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt