Düşük notlar karşısında cezalandırıcı tutumlardan kaçının

Uzmanlar, her karne döneminde velilerin düşük notlar nedeniyle bir takım ceza yöntemlerine gittiklerini belirterek, bu tarz davranışlardan kaçınmak gerektiğini belirtti.

Düşük notlar karşısında cezalandırıcı tutumlardan kaçının
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.01.2016 - 12:26

Çocuğunun karnesini beğenmeyen bir ebeveynin bu konuyu ele alırken amacının çocukla iletişime geçtiğinde ona yansıyan davranışlar, sözler, duyguların dozajının iyi ayarlanması gerektiğini ifade eden Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, “Temel amaç çocuğun başarı düzeyini iyileştirmek olmalı. Notları için çocuğa ceza vermek, kıyaslamak, rencide etmek onun başarısını artırmaktan çok başarmak için gereken motivasyonunu ve kendine olan güvenini yok edecektir. Olumsuz yaklaşımlar amaca destek değil köstek olur.” dedi.

Ayşegül Tolga Tahiroğlu, ceza veren bir ebeveynin çocuktan beklediği şey aslında eğitim dönemi boyunca derslerini iyi tutmak gibi bir hedef benimseyip, bunun için yapılması gerekenleri aylar boyunca düzenli ve motive biçimde sürdürmesi, iyi organize olması ve buna benzer şeyler olduğunun altını çizdi. Doç. Dr. Tahiroğlu, şunları kaydetti: “Yani çocuktan amaca yönelik davranışı sürdürmek için üst düzey bir organizasyon ve iç denetim talep edilmektedir. Peki, bu talebini ceza ile çocuğu hırpalayarak dile getiren ebeveyn ona nasıl bir model sunmaktadır.

Amaç başarıyı yükseltmekse, böyle davranan bir ebeveynin amaca yönelik davranış gösterdiği söylenemez. Karne ile ilgili çocuğa olumlu-olumsuz tepkiden bahsediyorsak, bu öyle aylar sürecek, üst düzey bir iç denetim-motivasyon gerektiren bir durum da değildir. Unutmayalım ki, çocuklar dediklerimize değil yaptıklarımıza bakarak öğrenirler. Çocuğumuzdan sorumlulukları hakkında disiplin ve motivasyon bekliyorsak, kendi sorumluluklarımız karşında yaptıklarımız en önemli şeydir. Bana göre bir ebeveynin en büyük sorumluluğu çocuğudur. Çocuk sorun yaşadığında çözüm araştırmak ve model oluşturmak yerine onu hırpalayan ebeveyn, çocuğuna sorumluluklarını ele almak konusunda ne öğretmiş olabilir.”

Velinin sadece kötü karneye değil iyi karneye de nasıl tepki verdiğinin önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, karne için büyük maddi değeri yüksek ödüllerden, hediyelerden kaçınmak gerektiğini vurguladı. Bu durumun kesinlikle pazarlık konusu edilmemesi gerektiğini dikkat çeken Tahiroğlu, “Sonuçta çocuk kendi sorumluluklarını özenle ve başarıyla yerine getiriyor. Bu durum elbette övgüyü, ödülü hak ediyor. Ancak bunun dozu çok önemli. En büyük ödül sevgi ile yakın iletişim ve ilgidir. Karneyle ile ilgili memnuniyetimizden bahsederken notlara odaklanmak yerine; bir dönem boyunca gösterdiği çaba ve emeğe odaklanmak; elinden geleni yaptığı için hissettiğimiz gururdan bahsetmek gerekir. Bu tutum başarı ve motivasyonun devamı için en pahalı hediyeden çok daha yararlıdır.” ifadelerini kullandı.

Karne her nasıl olursa olsun, çocukların tatile girdiğinin altını çizen Tahiroğlu, “Çocuk açısından dinlenmek, eğitim döneminin yorucu ve stresli yükünden sıyrılıp biraz rahatlamak ikinci döneme daha istekli ve sağlıklı başlamasına yardım edecektir. Aileler, yarıyıl tatili boyunca çocuklarıyla bol bol kaliteli zaman geçirmeli. Bu durum çocuğun sürekli eve kapanarak ekran ve bilgisayar gibi bir takım alışkanlıklarından da vazgeçmesini sağlayacaktır.” önerilerinde bulundu.

13 yaşındaki Seyfi 'karne notları kötü' diye intihar etti

Karne günü foto yorumları


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler