Cumhuriyet meslek örgütlerinin sesi oluyor-15

Uğurlu, “Hükümet, meslek örgütlerimizi işlevsizleştirmeye çalışmak yerine ekonomik sorunların, önlenemeyen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin, iş güvencesi olmadan çalışmanın ortadan kaldırılması için çaba sarf etmeli” diyor.

Yayınlanma: 04.06.2020 - 06:00
Cumhuriyet meslek örgütlerinin sesi oluyor-15
Abone Ol google-news

Dr. ALİ UĞURLU

TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI

Kamu kurumu niteliğindeki meslek odaları, meslek sahibi milyonlarca insanı temsil eden anayasal kurumlardır. Kuruldukları günden bu yana meslek odaları bilime ve mesleki tecrübelerine dayalı olarak halkı bilgilendirme, gerçekleri paylaşma ve toplumun yararına olmayan projelere karşı çıkma konusundaki kamusal sorumluluğunu yerine getirmektedir.

Siyasi iktidar, bu durumu kendilerine engel olarak görmekte ve bu kurumların bağımsızlığını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Meslek alanımızı düzenleme adına yaptığımız belge hizmeti yetkilerimizin elimizden alınması, denetim adı altında bakanlıkların vesayeti altına sokulmaya çalışılmamız ve seçim sistemlerimizin değiştirilmeye çalışılması kabul edilemez ve antidemokratik bir uygulamadır.

Ülkemizin zenginliklerinin korunması, kamu yararı görülmeyen işler, çevre ve halk sağlığını ilgilendiren her tür konuda toplumu ve yetkilileri uyarmak ve bilimsel anlamda yol göstermek en önemli görevlerimizdendir.

DOĞAYA AİT OLAN...

İktidar, kamu yararı olmayan ve ranta dayalı projelerine karşı çıkmamızın önüne geçmek istemektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere TMMOB yasasında değişikliği öngören yasanın esas amacı, topluma ve doğaya ait olanı koruma çerçevesinde attığımız adımları, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin yok edilmesine karşı duruşumuzu ve kamusal yaklaşımımızı engellemektir.

Meslek odaları, yasa değişikliği ile işlevsizleştirilmek istenmektedir. Meslek odalarının getirilmek istendiği bu durum, en çok anayasal örgütlülüğü elinden alınacak olan meslek mensuplarını, bilim ve teknolojiyi yararına kullandığımız emekçi halkı olumsuz etkileyecektir.

Kimya Mühendisleri Odası olarak havamızın, suyumuzun, toprağımızın kirletilmesine, talan edilmesine, iş kazalarının, endüstriyel yangın ve patlamaların artarak devam etmesine, denetlenmeyen kimyasal atıkların çevre ve halk sağlığını tehdit etmesine, özellikle doğal afetler sonrasındaki kimyasalların yönetimine dair planların yetersiz olmasına, kimyasalların yanlış kullanılmasına dair sözümüzü esirgememeye, meslektaşlarımızın haklarını korumaya devam edeceğiz.

ANTİDEMOKRATİK KARAR

Tüm dünya Covid-19 pandemisi ile mücadele ederken kamu ve ülke yararına bulmadığımız bu yasa değişikliğinin gündeme getirilmiş olmasını maksatlı bulmaktayız.

Meslek örgütlerimizi işlevsizleştirmeye çalışmak yerine hükümetin, bizlerin TMMOB olarak yıllardır mücadelesini verdiğimiz ekonomik sorunların, önlemeyen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin, üniversitelerde gereksiz artan kontenjanların, işsizliğin, iş güvencesi olmadan çalışmaların ortadan kaldırılması için çaba sarf etmesi gerekmektedir.

TMMOB, gücünü üyelerinden alan meslek örgütüdür. Anayasal yapısı gereği hakkında verilecek tüm kararlar yasalarda da açıkça belirtildiği üzere TMMOB örgüt kurulları tarafından alınmalıdır. İçinde bulunmadığımız her karar antidemokratik karar olacaktır.

TMMOB Kimya Mühendisleri olarak meslek odalarını vesayet altına almak adına yapılması planlanan yasa düzenlemelerini hiçbir şekilde kabul etmiyor ve tartışmasız olarak tümüyle reddediyoruz. Meslek örgütlerimize yapılan hiçbir engelleme bizlerin bilimden, emekten, doğadan yana mühendisliği örgütlememize, bilgi birikimimizi toplumla, toplum ve doğanın yararına kullanmamızı engelleyemeyecektir.

HUKUK DÜZENİNE SALDIRI

18 yıllık AKP ve onun neo-liberal iktidarı, mühendisliğe karşıdır. 2001 krizi sonrası iktidara gelen AKP, sanayide ithal ikamesinden vazgeçerek ülkeyi adeta bir ithalat cennetine çevirmiştir. Üretimden tamamen vazgeçilerek her şeyin ithal edilmesi sonucu ülkede sanayinin çarkları durmuştur. İnşaat, hizmet ve turizm üzerinden büyüme programları yapan AKP’nin bu politikalarının sonucu halkın yoksullaşmasına yol açmıştır.

Üretimin olmadığı bu sistematikte mühendislik mesleği de değersizleşmiştir. Meslek alanlarımıza ait kurum ve kuruluşlar özelleştirilerek tasfiye edilmiştir. Sümerbank, Tekel, Çitosan, Petlas, SEK, SEKA, Ataş, Petkim, Tüpraş, Azot Sanayii, Gübre Sanayii, Hektaş, Paşabahçe Cam Sanayii, Karadeniz Bakır İşletmeleri, Soda Sanayii, Etibank gibi kimya mühendislerinin istihdam alanları yok yere satılarak özelleştirilmiş ve kapatılmıştır.

Buralardan elde edilen 75 milyar dolar özelleştirme geliri çarçur edilerek ülke sanayiine büyük bir darbe vurulmuştur. Kimya mühendisleri işsizlikle yüz yüzedir.

‘SUSTURULMAK İSTENMEKTE’

Şimdi geçmişte bu özelleştirmelere karşı çıkan, hukuki mücadele yürüten ve toplum desteğini arkasına alarak kamu adına söz ve tavır alan TMMOB, yasası değiştirilerek susturulmak istenmektedir. Bu düşünce haksız ve hukuksuzdur! Çünkü kamu yararını gözeten meslek kuruluşlarından görüş almadan mevzuat değişikliklerinin yapılması kamu yararı gözeten kuruluşları zayıflatmaya yönelik bir hamleden başka bir şey değildir.

TMMOB’nin uzun yıllardan bu yana siyasal iktidarların hedefinde olmasının temel nedeni, sahip olduğu bu kamusal nitelik ve toplumcu mücadele çizgisidir. Bilinmelidir ki iktidarların, gündelik siyasal menfaatları için hayata geçirmek istedikleri proje ve uygulamaların bilime, doğaya ve kamusal çıkara uygunluğu konusunda toplum adına denetlenmesi, birliğimizin ve tüm meslek örgütlerinin anayasal sorumluluğudur.

AKP’nin bu saldırısı, sadece meslek odalarına değil aynı zamanda demokrasiye ve hukuk düzeninedir de. Toplum ve kamu yararına çalışmalarımıza devam edeceğiz

YASAMIZI NİYE DEĞİŞTİRMEK İSTİYORLAR?

Biz;

- Manisa Çal Dağı’nda 18 milyon ton sülfürik asidin toprağa basılarak nikel krom madeni işletmeciliğine hayır dediğimiz için,

- Ülkenin su kaynaklarını kirletmeyin, insanlar bir dolu para vererek ambalajlı su tüketmesin, musluklarından akan suyu içebilsin dediğimiz için,

- Kızılırmak suyunun Ankara’ya getirilmesi yanlış bir projedir, kamu kaynaklarını israf etmektir dediğimiz için,

- Ülkenin buradan gelecek enerjiye ihtiyacı yok, nükleer santral ısrarından vazgeçin dediğimiz için,

- Avrupa Birliği çerçeve direktifleri doğrultusunda yangınları, patlamaları, kazaları önlemek için çıkardığınız yönetmeliklerin yürürlük tarihini 10 yıl ertelemeyin dediğimiz için,

- Kentlerin orta yerine termik santral yapmayın, doğanın, havanın, suyun kirlenmesine neden olursunuz dediğimiz için,

- Havamız, suyumuz, toprağımız kirletilmesin dediğimiz için,

- Tüpraş’ı, Petkim’i özelleştirmeyin, milli servettir, bir daha böyle sanayi tesisleri kuramazsınız dediğimiz için,

- Mühendislik meslek alanlarımız bir haftalık eğitimle dört yıllık bütün fakülte mezunlarına açılmasın dediğimiz için,

- Mühendislere TMMOB asgari ücret tarifesi altında ücret ödenmesin dediğimiz için,

- Her ile bir mühendislik fakültesi açarak ve kontenjanları keyfiniz doğrultusunda artırarak mühendisliği değersizleştirmeyin dediğimiz için,

- İmalat sanayiinde bir dolarlık üretim yapabilmek için sanayiciyi 70 Cent ithalata mecbur etmeyin dediğimiz için,

- Ülkede üretim yoksa mühendislik de yoktur dediğimiz için,

- Çanakkale Kaz Dağları’nda toprağı, havayı, suyu kirletecek vahşi altın madenciliğine hayır dediğimiz için,

- Her türlü terörü, kaosu, bağnazlığı, antilaikliği, iş kazasını kınadığımız için,

- Her dönem onlarca bilimsel kongre, sempozyum, çalıştay, panel düzenleyip ve yüzlerce rapor hazırladığımız için bizim yasamız değiştirilmek isteniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler