‘Boşuna uzatıyorlar süreç değişmeyecek’

 

AKP ve MHP’nin itirazı ile Maltepe’de 400 sandıkta sayılan oyların iptali yönünde karar verilirken, gece yarısından itibaren Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bekleyen kalabalığın sayısı giderek arttı. Sabah 2 kurul ile birlikte sayıma yeniden başlanırken, CHP’lilerin YSK’ya yaptığı itiraz da heyacanlı bir şekilde beklenmeye başladı. Yurttaşlar, “Demokrasi Nöbeti” tutan milletvekillerine ve gazetecilere yaptıkları kek ve çaydan ikram ederken sık sık ta “Hak, hukuk, adalet”, “YSK uyumasın halkla oyun oynamasın”, “YSK korkma mazbatayı ver” sloganları attı. AKP ve MHP’li vekillerin ise dışarıda olan biteni dikkatlice izlemesi dikkat çekti. YSK’nin “İptal” kararı vermesinin ardından yurttaşlar kararı sevinçle karşılarken halay çekerek kutladılar.   

 

 

YSK’nin iptal kararına ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “YSK verdiği kararla büyük bir hukuk ayıbından dönmüştür. Kalan sandıklar 10 masa daha kurulması halinde Maltepe sayımlarının bitmesi mümkün. Böylece Ekrem İmamoğlu’nun da mazbatasını bugün alması gerekiyor. Mazbatanın önünde hiç bir engel yoktur. AKP’nin ayrıca yapacağı olağanüstü itiraz buna engel olamaz. Bugün YSK bizim lehimize karar vermiş gibi durabilir ama buna kim olsa bu yönde karar verirdi. Bu kararı vermeseydi bu kadar da yüzsüzlük olmaz tepkisiyle karşı karşıya kalırdı” dedi. İmamoğlu’nun mazbatasını aldıktan sonda AKP’den itiraz beklediklerini belirten Altay, “Mazbatayı aldıktan sonra AKP’nin itiraz edeceği duyumunu alıyoruz. Kendi açıklamaları da bu yönde ama bırakın seçimi iptal ettirmek için normal delil bulmayı, sahte bir delil bile bulamayacaklar.Büyükçekmece’deki iddialarının da kof çıktığını gördük. Sayımı oyalayarak sahte delil arayışları vardı. Buradan da artık bir sonuç çıkmayacağını görüyoruz. Sayım terminal sayısını a artırınca burada süren sayımın bitceğini düşünüyoruz. Bugünden sonra mazbatanın alınmasının önünde hiç bir engel yok” diye konuştu.

 

 

AKP’nin sonucu kabul etmesi gerektiğini kaydeden Engin Altay, “Seçim sürecini gerek AKP gerekse YSK çok kötü yürüttü. Sonuçta İstanbul’da oylar iki kez sayıldı. Sonuç yine İmamoğlu’nu gösteriyor. AKP’nin de bu sonucu kabullenmesi gerekiyor. İnat murattır arlayışından kurtulmalılar. Hukuk zedelendi, YSK sarsıldı ve çok prestij kaybetti. Bugün bin anket yapılsa YSK en güven kaybeden kurumlardan biri olarak görünür. AKP’liler dahil YSK’ye güvenmediğini beyan eder. YSK hükümetin emrinde olmamlıdır. YSK AKP’nin veri hazırlama ve işletme merkezi değildir. YSK’nin seçimsiz bir Türkiye isteyen iktidara boyun eğmemesi lazım. Hukukun üstünlüğü mü sarayın üstünlüğü mü noktasında hukuku seçmelidir. YSK’nin Erdoğan’dan korkmak yerine Allah’tan korkmasını, AKP’den utanmak yerine milletten utanmasını bekliyoruz. Bunu talep ediyoruz. CHP’nin kazandığı bu seçimi masa başında kaybetmeye rızamız yoktur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni önümüzdeki 5 yıl ortak akılla birlikte Ekrem İmamoğlu yönetecektir” ifadelerini kullandı. 

 

 

Gazetemize değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “AKP’nin de kendi arasında çok ciddi düşünce ayrılıkları olduğunu duyuyoruz. Bu seçim sonucunun uzatılmasının kimseye faydası yok. Türkiye ekonomik bir sıkıntının içinde. Ülkeyi yönetenler bu durumun farkına varmalı. YSK’nin aldığı karar zaten verilmesi gereken karardı. Ekrem İmamoğlu’nın mazbatasını bugün almasını bekliyoruz. AKP’nin buradan sonra yapacağı itirazlar sonucu değiştirmeyecek” dedi. AKP ve MHP’nin yaptığı itirazların hukuki bir dayanağı olmadığını kaydeden Torun, “1 gün önce aldıkları kararı değiştirebiliyorlar. Sandık kurulu üyelerinin üzerinde kurulan baskıyı da hissedebiliyoruz. Kim burada günlerce beklemek ister ki? Burada bilinçli bir baskının olduğu görülüyor. Amaçları bizi yıldırmak. Süreci kendi istedikleri yöne çevirmek. Biz buna müsade etmeyeceğiz. Yılmayacağız. Mazbatayı alana kadar burada olacağız. Biz İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığını kazandık. Seçimi ayak oyunlarıyla masa oyunlarıyla çeşitli bahanelerle vermemiz mümkün değil. Geçmişte iktidar milli iradeyi savunurdu. Kazanınca milli irade kaybedince usülsüzlük diyorlar. Geçmişte her türlü ayak oyunlarını yaptıkları için bu sürecin de öyle işlediğini zannediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar sayarsa saysınlar, ne kararı alırsa alsınlar sonuç değişmeyecek. Ekrem İmamoğlu, büyükşehir belediye başkanıdır” dedi. AKP’lilerin büyük bir çoğunluğunun da bu süreçten rahatsız olduğunu aktaran Torun, “Bize gelen çok değişik duyumlar var. Kendi aralarında çok ciddi düşünce ayrılıkları olduğunu duyuyoruz. Hatta Binali Yıldırım bu sürecin daha fazla uzatılmadan mazbatanın verilmesini istediği, yeniden bir seçim olursa aday olmak istemediğini duyuyoruz. Ayrıca burada şunu göremeyecek kadar körler: Bu seçim sonucunun uzatılmasının kimseye faydası yok. Sonuç insanların yüreğine dokundu. İmamoğlu gönülleri kazandı. Bu sonucu farklı şekillerde değiştirmek mümkün değil. Ben eminim. Süre ne kadar uzarsa uzasın sonuçta bu mazbata İmamoğlu’na verilecek. Burada çalışan bekleyen insanlara yazık oluyor. Burada bekleyen milletvekillerinin kendi alanlarında çalışması gerek. Türkiye ekonomik bir sıkıntının içinde. Ülkeyi yönetenler bu durumun farkına varmalı. Mutfakta yangın var. Yanlıştan bir an önce dönmeliler ve sorun üretmek yerine sorunları çözmek adına çalışma yapmaları gerekir. Artık çözüm yollarını ortaya koymalıyız” diye konuştu. Torun, YSK ve ilçe seçim kurullarının da süreci tutarsızlık içinde yürüttüğünü belirtti. 

 

 

Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç da YSKnin kararına ilişkin, “Böyle zamanlarda her ülkenin kendi dinamikleri harekete geçer. Yasalara aykırı davranın, demokrasiyi çiğneyin demiyorum. Sesinizi çıkarın diyorum. Bu ülke hepimizin geleceği. Nihayet doğru yola yaklaşıldı. Dolar almış başını gitmiş. Milletvekilleri Maltepe’de sandık bekliyor. Bizim yerimiz TBMM” ifadelerini kullandı. Cumhur İttifakının seçim sürecinin başından beri kendilerine oy vermeyenlere hakarete varıncaya kadar olumsuz söylemler kullandığını belirterek, “Aşağılık ittifak, terörist, hain dediler. Biz sabırla bekledik. Seçim sonuçları açıklanırken biz öndeyken Binali Yıldırım çıkıp ‘Biz kazandık’ dedi. Biz 27 bin oy öndeydik. Asla kendi sandıklarımızı ve mücadelemizi bırakmadık. Büyükçekmece’de İçişleri Bakanlığı devletin polisini kullanarak insanların evlerine baskın yaptı, hangi partiye oy verdiğini sorguladı. Gelinen süreçte bütün sandıkların bitmesine karşın YSK ve ülkeyi yönetenler seçim sonuçlarını açıklanmaması için ellerinden geleni yapıyorlar” dedi. Seçimlerin tekrar sayılması eve engellenmesi için Cumhur İttifakı üyelerinin ellerinden geleni yaptığını kaydeden Özkoç, “Bu 15 gün içinde yaptıkları tüm baskıya ve tahriklere rağmen biz buradayız. Bu tuzağa düşmeyeceğiz” diye konuştu. STK, sendika ve sanatçılara sürece sesiz kalınmaması yönünde çağrı yapan Özkoç, “Böyle zamanlarda her ülkenin kendi dinamikleri harekete geçer. STK, aydınlar, öğrenciler hep birlikte konuşarak, bu işe son erilmesini ister. Yasalara aykırı davranın, demokrasiyi çiğneyin demiyorum. Sesinizi çıkarın diyorum. Bu ülke hepimizin geleceği” ifadelerini kullandı. 

 

 

Sandıkları beklemek için nöbete gelen 70 yaşındaki Kudret Bayram da Sultanbeyli’de yaşadığını söyleyerek,“YSK’nin ağzından bir tek söz çıkacak. Bu insanlara yazık değil mi? İktidar 1 oyla kazandığı zaman bu kadar uzatmazlar. Ama biz 13 bin oy farkıyla kazanmışız hala bekliyoruz. 4 gündür buradayım ve mazbatayı alana kadar bekleyeceğim. Ondan sonrada kurban keseceğim” dedi.  İsminin Orhan olduğunu söyleyen bir yurttaş ise “Boşuna süreci uzatıyorlar. Sonuç değişmeyecek. Mazbatayı alana kadar buradayız. Hakkımızla aldık. Halkın ve milletin iradesiyle aldığımız seçimi, onlara vermeyeceğiz” diye konuştu.