Bankaların teminatına güven yok

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, bu yıl sektörde özellikle yurtiçi pazarda yaşanan sorunlar nedeniyle, işlerin durma noktasına geldiğini söyledi.

Yenigün, “Büyük altyapı ve ulaştırma yatırımlarında 2017’den devreden hakediş alacakları ile yıla başlanmış, hakediş alacaklarının tahsilat sorunu yıl boyu da artarak devam etmiştir. Demir ve petrol fiyatları ile 2018 Mayıs ayı başından itibaren kurlarda yaşanan ciddi yükseliş, inşaat girdilerinde öngörülmesi mümkün olmayan maliyet artışlarına neden oldu” dedi.2018’in gerek ekonomi gerek inşaat sektörü açısından son derece zorlu geçtiğini vurgulayan Yenigün,

“Sektördeki daralmanın bu yılın son çeyreğinde de devam etmesi ve ekonomimizde 2019’un ilk yarısında durgunluğun başlaması endişesini taşımaktayız” diye konuştu. İnşaat sektörünün, son dönemde iç pazara alternatif olarak, tüm jeopolitik risklere ve ticaret savaşlarına karşın yurtdışı pazarlara daha fazla ağırlık vermeye başladığını vurgulayan Yenigün, şu ifadeleri kullandı:

-Firmalarımız yurtdışına açıldıkları 1972’den 2018 Kasım sonuna kadar 122 ülkede toplam 375 milyar dolar büyüklüğüne ulaşan 9 bin 500 proje üstlendi.
Etkin tanıtım şart

-Müteahhitlerimiz yurtdışında bu yıl kasım sonu itibarıyla 15.8 milyar dolarlık iş üstlendi. Yeni projelerde en yüksek değere 2012-2013 döneminde yıllık 30 milyar dolar ile ulaşıldı. Ancak bu rakam, 2016-2017 döneminde 14-15 milyar dolara indi. Yıllık iş tutarımızın yakın zamanda yeniden 20 milyar dolar bandını aşmasını hedefliyoruz.

-Bu çerçevede son birkaç aydır yurtdışı projeler için teminat mektubu temininde Türk bankalarının kontr-garantilerinin kabul edilmemesi sorununu yaşıyoruz. Bir an önce Türk bankacılık sistemi ve Türk bankalarının etkin tanıtımının yapılarak, firmalarımızca bankalarımızdan alınacak teminat mektuplarının direkt kabul edilmesini sağlayacak adımlar atılması önemli.

Projeler ertelenebilir

-Gayrimenkul ülkemizde artık bir yatırım aracı olmaktan çıktı. Sektördeki pek çok firmanın proje erteleme ya da iptal kararına gidebileceği bekleniyor.

-Ekonomimizde kısa soluklu kampanya ve teşvikler yerine ihtiyaç duyulan kalıcı önlemler ile yapısal reformların bir an önce hayata geçirilmeli.