‘Atıştırmalık öğretim’

Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Meltem Huri Baturay ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Muzaffer Özdemir, uzaktan eğitimi zenginleştirmek için farklı yöntem ve stratejilerin hazırlanması ve öğrencilerin asla yalnız bırakılmaması gerektiğini belirtti. İki öğretim üyesinin, uzaktan eğitim sürecine ilişkin önerileri şöyle:

- “Uzaktan eğitimdeki mekânsal ya da coğrafi uzaklık, öğrenci ve öğretmen arasındaki algısal uzaklıktan daha önemli değildir. Önemli olan özellikle öğretmen ve öğrenci arasındaki bu psikolojik uzaklığın azaltılmasıdır. Bu uzaklığı ortadan kaldırmanın ya da azaltmanın yolu ise öğretmenlerin öğrencilerle senkron (eşzamanlı) ya da asenkron (eşzamansız) dediğimiz yöntemlerle sürekli iletişimde kalmasıdır.

- Uzaktan eğitimde anlatılacak ders, sınıf içinde anlatılan bir derse göre çok daha kompakt olmalıdır. Derslerin yürütülmesinde Z kuşağının tercih etmediği uzun ders anlatımları ve bilgi bombardımanı yerine “atıştırmalık öğretim” dediğimiz yöntem uygulanmalı, ders içerikleri kısa bir şekilde verilmelidir.

- Z kuşağı bireyleri için bilgiye birinci erişim kanalı videolar olması sebebiyle uzaktan eğitimde videoların sıklıkla kullanılması uygundur. Ancak bu videoların özellikle uzaktan eğitim öğrencilerinde odaklanmayı artırmak adına çok uzun tutulmaması önerilmektedir.

- Salt ders anlatımı yerine gerçekçi, yani günlük yaşamda ya da ileride işlerine yarayacak ödevler veya internet üzerinden araştırmaya dayalı projeler vermek yerinde olacaktır.

- Öğrencilerin uzaktayken en çok ihtiyaç duydukları konulardan biri çalışırken takıldıkları konularda soru sorabilecekleri bir danışmana ihtiyaç duymalarıdır.

- Uzaktan eğitim içeriği geliştirmek teorik bilginin yanında teknik bilgi gerektirdiğinden oldukça zahmetli ve zaman alıcıdır. Bu sebepten içerik geliştiricilere ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bu sorunun üstesinden hızlı bir şekilde gelebilmek için öğrencileri içerik geliştirme sürecine dahil edebiliriz.”