Beden dinlenirken ruhunuzu besleyin

Yaşamın içinde zihinlerimizi ve ruhlarımızı beslemenin, deneyimler, düşünceler ve duygular arasında bir bütün olarak duran önemli bir bağlantı olduğunu söylemek mümkün. Yiyecek ve su, fiziksel bedenimizi sürdürse de tatmin edici bir varoluşun özü zihinsel ve ruhsal iyilik halimizi bilinçli bir şekilde geliştirmekte yatar. Biz de zihnimizi ve ruhumuzu nasıl doyurabileceğimize ilişkin çeşitli yöntemleri keşfedeceğiz. 

Zihni beslemek: Okumak ve öğrenmek, entelektüel ufuklarımızı genişletir ve sürekli bir büyüme ve aydınlanma sürecini teşvik eder. Felsefeden kurguya, kadim yazılardan romanlara kadar çeşitli edebi türler, düşünceyi ve yaratıcılığı uyarıcı bir perspektif sunar. Yeni dünyalara kapılar açılır ve bizi düşgücü, macera ruhu, ilham ve anlam arayışı gibi alanlara davet eder. 

Anlamlı ilişkiler: Ailemiz ve dostlarımızla samimi, romantik partnerlerimizle derin bağlantılar kurmak, ruhumuzu beslemenin yaşamsal bileşenlerini ortaya çıkarır. Empati ve anlayışa dayalı insan etkileşimi, duygusal beslenmenin kaynağı olur. Derinleşmek, anlayış, ortak kahkahalar, samimi sohbetler ve gerçek bağlantı anları ruhumuzu besleyen ve duygusal dayanıklılığımızı güçlendiren bir yaşam iksiri olur. 

İlham ve yaratıcılık: Ruh, güzellik ve yaratıcılık arzusunu besleme konusunda derin bir kanal olarak ortaya çıkar. Görsel sanatlar, müzik veya edebiyat aracılığıyla yaratma eylemi onu yaratan ile varoluşun özü arasında bir diyalog haline gelir. 

Gözlerimizi beslenmek: Eğer yaratıcı hissetmiyorsak diğer yaratıcı ruhlardan beslenme vakti gelmiş demektir; Bunun için sergileri, galerileri gezebilirsiniz, müzeleri ziyaret edebilirsiniz. Gözünüzü doyurmak için sanat eserlerini inceleyebilirsiniz. Sanatçının aktarmak istediği duyguyu hissetmeye çalışabilirsiniz. 

Yenileyici güçler: Ormanda yürüyüş, yalın ayakla çimenlere basmak yaşamın geniş bağlantısının bir hatırlatıcısı olarak bize hizmet eder. Doğanın ritimleri, yaprakların nazik hışırtısından nehirlerin acımasız akışına kadar varoluşun nabzını yansıtarak bizi ait derin bir aidiyet duygusu içinde sağlam bir şekilde konumlandırır. 

İbadet ve farkındalık: Sessizlik anları çağdaş yaşamın gürültüsü arasında içsel huzurun bir sığınağı olur. Bilinçli nefes almayla uyumlu bir birleşim sağlanırsa yalnız bedenimize iyi gelmekle kalmaz, aynı zamanda ruhsal bağlantı için bir araç olur Bu pratiklerle içsel benliğimizi oluşturarak dışsal gürültüyü aşan bir huzur duygusu oluştururuz. 

Hareket etmek: Oruçluyken aktif kalmak mümkündür. Ama çok fazla terleyeceğiniz idmanlar yapmanıza gerek yok. Tuz ve elektroit kaybetmek istemeyiz. Sakin yürüyüşler olabilir. En sağlıklısı ise orta-hafif şiddette direnç egzersizleridir. Bantlar ve ağırlıklarla çalışmak çok sağlıklıdır. Bu alışkanlık hem kas kütlenizi korur hem de sizi zinde tutar. Esneme haraketleri de tavsiye ederim. Bu antremanlar ramazan boyunca kasınızın erimesini engelleyerek sizi korur. 

Müzik: Bazen bir şarkı dinlerken, ona kapılırsanız ve dünya durur ya. Susuzluğunuz geçmiş, karnınız doymuştur sanki. Bu bir ilahi de olabilir caz da. Size kalmış. Ama kilit noktamız, sizi kendinizden geçiren müziklerin tadını çıkarmak. Müzikle zihinsel olarak uyarılırken aynı zamanda ruhsal tatmin yaşarız. Karnınızı doyurmak için sesi açın.

Tüm insanlığa barış ve mutluluk getirmesini dileyerek hayırlı ramazanlar ve hepinize sonsuz sevgiler

Yeni Sosyal Medya Hesapları: 

https://www.instagram.com/alicanelkorek/

https://www.youtube.com/@Alican_Elkorek