Sohbetlerde entelektüel görünmek için kullanabileceğiniz 20 kelime

cumhuriyet.com.tr

Entelektüel, aydın veya münevver, zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da şahsî amaçlarına erişmekte kullanan kişi olarak tanımlanıyor. Elbette ki bilgili olmak ve bu bilgiyi doğru kullanmak 20 kelimeyle ulaşılabilecek bir serüven değil.

Ancak size önereceğimiz bu 20 kelime ile hem kelime haznenizi geliştirebilir hem de bu kelimeleri kullanarak karşınızdaki kişiyi şaşırtabilirsiniz. İşte, o kelimeler...

Konsensüs: Konsensüs kelimesi TDK'ye göre ''uzlaşma ya da uzlaşım'' anlamına geliyor. Herhangi bir durum ya da konu karşısında yapılan karşılıklı konuşma ve tartışmalar ile beraber, sonuç olarak alınan ortak karar şeklinde de ifade etmek mümkün.

Tahayyül: Tahayyül etmek kelimesi, hayal etme ve zihinde canlandırma anlamlarına gelen bir kelimedir. Arapçadan dilimize geçen bir kelimedir. Söz sanatları ve edebi metinlerde fazlaca kullanılan kelimeler arasında sayılır.

İzdüşüm: Bir şeklin, ışınlar aracılığıyla izdüşüm düzlemi denilen bir düzlem üzerine belirli kurallarla aktarılışı izdüşüm demektir. Örneğin bir lambanın yere düşürdüğü gölge, bir izdüşümdür. İzdüşüm sonucu elde edilen şekil, izdüşüm düzlemiyle şeklin göreli konumuna ve izdüşüren ışınların kaynağına bağlıdır.

Egzajere etmek: Bu ifade abartmak, mübalağa etmek anlamında kullanılır. Bir kişiyi, bir durumu veya olayı normalden daha fazla, büyük yada nitelikli olarak göstermek demektir.

Ezcümle: 12. yüzyılda literatüre girmiş olan ezcümle kelimesinin ilk anlamı; örneğin, örnek olarak'tır. İkinci anlamı ise bilhassa, özellikledir.

Eklektik: Eklektik kelimesi Türkçe'de "seçmeci, karışık" anlamına gelir. Fransızca eclectique "seçmeci, karışık" sözcüğünden alıntıdır.

Konjonktür: Konjonktür kelimesi Türkçe'de "denk gelme, rastlaşma" anlamına gelir. Fransızca conjoncture "denk gelme, rastlaşma" sözcüğünden alıntıdır. 

Konjonktür, ayrıca bir ülkenin var olan ekonomik hayatının yükselme ve de alçalma yönünde göstermiş olduğu inişli ve çıkışlı dalgalı olan hareketlerinin bütünüdür. Her çeşit durumun ve de şartın ortaya çıkarmış olduğu sonuç olarak da tanımlanır.

Kafkavari:  Franz Kafka'dan esinlenerek üretilen, Kafka'nın tasvirlerindeki gibi, tehdit edici ya da korkutucu anlamlarına gelen bir sıfattır.

Kafka'nın stiline özgü olarak hikâyelerinde anlatım akışının doğal bir parçası olarak, bilinen ve algılanan gerçeklikten kopma, uzaklaşma durumunu ifade eder. ''Kafkavari'' kelimesi, dilimizde yeni yeni yer edinmeye başlamıştır. Karmaşık ve anlaşılması güç durumlar için kullanılır.

Diyalektik: Aslına bakılırsa bu kelime anlamı ile beraber aynı zamanda bir felsefedir. Öncelikle Türk Dil Kurumu açısından ele alındığında, ‘Akıl yürütme üzerinden doğrulara ulaşmak’ biçiminde anlatılmaktadır.

Ele alınan bir görüş ya da tezi, bunun mantıksal sonuçlarını öne çıkarmak suretiyle incelemek ve çürütme yöntemi şeklinde de ifade edilmektedir. Aynı zamanda gerçekliği ve onun gelişmelerini inceleyen ve bu gelişmeleri aşmak için yöntemler bulan bir felsefi akım biçiminde de anlatmak mümkün.

Diyalektik Materyalizm ise (Eytişimsel Maddecilik ya da Eytişimsel Özdekçilik), materyalizmin Karl Marx tarafından yorumlanmış biçimi, Marksist felsefenin adlandırılma biçimi ya da Marksizmin felsefi öğretisidir.

Entelijans: Bu kelime Türkçe'de "1. anlama, kavrama, idrak, 2. İngiliz istihbarat servisinin adı" anlamına gelir.

Fransızca ve İngilizce intelligence "1. anlama, kavrama, idrak, 2. İngiliz istihbarat servisinin adı" sözcüğünden alıntıdır.

Vulgarize etmek: Bu ifade herkesin anlayamayacağı kadar rafine ya da karmaşık olan bir şeyi, anlaşılır düzeye getirmek anlamını taşır.

Başat: Bu kelimenin ilk anlamı öncüdür. Bunun dışında güçlü, öncelikli, egemen ve etkili anlamına da gelir.

Biyoloji biliminde melez karakterlerde baskın genlere sahip olan karakterler, başat karakter olarak tanımlanır.

Deklare etmek: Bu ifade, bir konuya açıklık getirmek ve kamuoyunu aydınlatmak demektir.

Kelimenin isim hali deklarasyon şeklinde yazılır. Deklarasyonun diğer söylemlerden ve ifadelerden en büyük farkı, alanında uzman ve yetkili bir kişi tarafından yapılıyor olmasıdır. Fransızca kökenli bir sözcük olan deklare etmek, İngilizce, İtalyanca ve İspanyolca gibi Avrupa dillerinde de aynı anlamda kullanılır.

Monşer: Türk Dil Kurumu'na göre bir hitap kelimesi olan monşer, arkadaşım ya da azizim demek için  kullanılıyor. Yani monşer Türk Dil Kurumu'na göre arkadaşa ya da azize hitap için kullanılıyor.

Türk Dil Kurumu'na göre monşer aynı zamanda batı özentisi demek. Batı özentisi içinde olan ve bu tavırlara sahip olan kişilere monşer denir. Bu bakımdan iki anlamı var.

Sübvanse: Sübvanse kelimesi Fransızcadan dilimize geçmiştir. Kelime anlamı olarak devletin yapmış olduğu para yardımı ya da para desteğidir. Türk Dil Kurumu'na göre ise sübvanse kelimesi destekleme anlamına gelmektedir.

Sübvanse kelimesi genelde sübvanse etmek şeklinde kullanılır. Sübvanse etmek kelime anlamı ise bir kurumu ya da kişiyi desteklemek, kalkındırmaya çalışmak anlamında kullanılır.

Nobran: Türkçe anlamı ile beraber nobran; davranışı kaba, gönül kırıcı ve sert olan anlamına gelmektedir.

Kişinin takındığı bir sert tavır üzerinden karşı tarafa bunu aktarması olarak da anlatmak mümkündür. Örneğin nobran bir kişilik, sert mizacını karşı tarafa ileten şeklinde anlaşılabilmektedir.

Kompanse: Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığı vakit kompanse kelimesi telafi etmek, yerini doldurmak anlamlarına geliyor.

Kompanse kelimesi aynı zamanda kelime grubu olarak kompanse etmek şeklinde değerlendirilmektedir. Kompanse etmek, ‘Dengelemek, yerine doldurmak ya da karşılamak’ şeklinde ifade edilmekte ve değerlendirilmektedir. Herhangi bir durum ya da konu ile beraber olay karşısında bunu dengelemek şeklinde anlatmak mümkün. Hem günlük yaşamda hem de birçok farklı iş sektörü açısından öne çıkarılabilecek bir yapıya sahiptir.

İmgelem: Bu ifadenin anlamı, hayal gücü demektir.

Aynı zamanda geçmiş yaşantılara özgü öğelerle şimdiki yaşantılar arasında bağ kurma gücü ve nesnelerin biçimlerini zihinde tasarımlayabilme yetisi olarak da tanımlanır.

Süfli: Türk Dil Kurumu'na göre süfli kelimesinin pis kılıklı, kılıksız ve hırpani manalarına sahip olduğunu söylemek mümkün olmaktadır. Aynı zamanda süfli kelimesinin aşağı ve aşağılık anlamlarına da sahip olduğu bilinmektedir. 

Kakafoni: Bir araya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşamayarak kulağa hoş gelmeyen bir etki yapması halidir. Kakofoni, ses uyumsuzluğu, her kafadan bir ses çıkması gibi tanımlanır.