Bond filmlerinin ünlü oyuncusu Naomie Harris: 'Çok büyük bir yıldız elle sarkıntılık yaptı, yönetmen seyirci kaldı'
Ünlü İngiliz aktris Naomie Harris, bir keresinde oyuncu seçmeleri sırasında çok çok büyük bir yıldızın elini eteğine atıp sarkıntılık yaptığını, yönetmenin de sesini çıkarmadığını anlattı. Harris, #MeToo hareketi sonrasında ise sette bir tacizcinin işine derhal son verildiğini belirtti.
cumhuriyet.com.trLondra doğumlu aktris Naomie Harris, Mail on Suday gazetesine verdiği röportajda sinema dünyasında maruz bırakıldığı iki taciz vakasını paylaştı.
Karayip Korsanları film serisindeki büyücü rolüyle dünya çapında tanınan bir yüz haline gelen, Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol (Mandela: Long Walk to Freedom) filminde Winnine Mandela'yı oynayan, Ay Işığı (Moonlight) filmiyle Oscar'a aday gösterilen ve son 3 James Bond filminde Eve Moneypenny karakterini canlandıran Harris, #BenDe (#MeToo) hareketi öncesi ve sonrasında prodüksiyonun buna tepkisinin değiştiğine dikkat çekti.
'ÖYLESİNE BÜYÜK BİR YILDIZDI Kİ...'
Bir keresinde oyuncu seçmeleri sırasında çok çok büyük bir yıldızın elini eteğine atıp sarkıntılık yaptığını söyleyen Harris “Bu konuda şok edici olan şey, oyuncu yönetmeni ve yönetmenin orada olmasıydı ve tabii ki, kimse bir şey söylemedi, çünkü öylesine büyük bir yıldızdı ki" diyerek ekledi:
"Bu benim tek #MeToo olayımdı, bu yüzden bu davranışın ne kadar yaygın olduğu göz önüne alındığında kendimi çok şanslı hissettim."
Sputnik Türkiye'de yer alan habere göre; meşhur aktörün adını, iddia ettiği olayın ne zaman gerçekleştiğini ve tanıklarını açıklamayan Harris, diğer olayı "Artık işler kesinlikle değişti: Bir #MeToo olayının yaşandığı bir projedeydim ve hiç tereddüt edilmeden fail derhal gönderildi" diye aktardı.
Eşzamanlı olarak bir çıkış da Netflix'in Taç (The Crown) dizisiyle ünlenen ve Argyll Düşesi'ni oynayan Claire Foy'dan geldi.
Sunday Times'a verdiği röportajda "Bir kadını vurabileceğiniz tek şey seks. Bir kadını insandan aşağı, yanlış ve tuhaf yapmanın hızlı yolu. Hayatın her alanında oluyor bu" diyen Foy, erkeklerin daha az saldırgan olmasını sağlamak yerine, ne giyecekleri veya tehlikede olduklarında hangi el işaretini yapacakları gibi tavsiyelere kadınların üzerine kendi güvenliklerinin sorumluluğunun yıkıldığına dikkat çekti.
“Her gün yüzlerce kadın saldırıya uğruyor. Bu beni çok kızdırıyor" diyen Foy, kadınların güven duymadıkları polis memurlarının sayısı artırılarak kendilerine göz kulak olunmasına ihtiyaçlarının olmadığını söyleyerek şu vurguyu yaptı:
"İnsanların bizi öldürmeyi ve bize tecavüz etmeyi bırakmasına ihtiyacımız var. Hepsi bu. Bu kadar basit. Ve söylemesi korkunç, ama bunu yapan erkekler. Şunu söylemenin zamanı geldi: 'Bunu siz halledin. Ne yapacaksınız?'"
"Bir sürü köpeğin kedileri öldürdüğünü söylemek gibi bir şey, öyleyse hadi kedileri kilitleyelim ve köpekleri serbest bırakalım. Saçmalığın dik alası. Her şeyin hem duygusal yükü hem de sorumluluğu kadınlara yükleniyor."