Türkiye Komünist Hareketi Genel Başkanı Aysel Tekerek, mülteci sorunuyla ilgili konuştu: Sıcak para uğruna...

Mülteciler Derneği’nin yayımladığı son verilere göre, 24 Mart itibarıyla Türkiye’de kayıt altına alınan geçici koruma statüsünde 3 milyon 754 bin 591 Suriyeli mülteci yaşıyor.

Suriye iç savaşının başladığı günden beri Türkiye’ye gelen Suriyelilerin durumu hem toplumda hem de siyasetçiler arasında en çok tartışılan konulardan biri.

Son zamanlarda Afganistan ve Pakistan'dan gelen düzensiz göçmenlerin durumu, muhalefet tarafından sert bir şekilde eleştirilmekte.

Savaşın ilk günlerinde, 6 Ağustos 2011’de Suriye’deki savaşı “iç mesele” olarak değerlendiren dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak görmüyoruz'' ifadelerini kullanmış ve Suriye meselesinin, Türkiye için bir iç mesele olduğunu söylemişti.

Türkiye Komünist Hareketi Genel Başkanı Aysel Tekerek, mülteci sorunu ve artan düzensiz göçlerin iç güvenliğe olan etkisiyle ilgili görüşlerini, Cumhuriyet TV'de anlattı.

''SINIR GÜVENLİĞİ TUTULMUYOR''

Tekerek, Türkiye'nin, Afganistan ve Suriye'deki meselelere ortak olduğunu ve ABD'nin Afganistan'dan çekilme açıklamasından sonra Afganistan'a yardıma gidileceğini belirten AKP iktidarının, bu meselenin kırılma noktası olduğunu belirtti.

Türkiye'nin 'dünkü devlet olmadığını' ve düzensiz göç konusunda önceden önlem alabilecek bir pozisyonda olduğunu söyleyen Tekerek, ''Sınır güvenliğini tutmuyorlar. Türkiye, dünkü devlet değil. Önlem alınmıyorsa, 'gelin' deniyordur'' ifadelerini kullandı.

"MİLLİYETÇİ ÇÖZÜMLERLE SEÇİM YATIRIMI YAPILIYOR"

Türkiye'nin sıcak para uğruna, geçiş coğrafyası olduğunu belirten Tekerek, şunları söyledi:

• Ülkemizin işbirlikçi ortaklığı devam ettiği sürece, Anadolu coğrafyası getto olmaya devam edecek. Suriye'deki savaşın ortağı olmaktan vazgeçin.
  
  
• Bu insanlar ülkemizde neye sığındılar? Mültecilerin sığındığı ülke de onlar için cehennem oldu.
  
  
• Bütün bağımlılık anlaşmaları derhal iptal edilmeli. Ülkemizde sığınmacıların üzerindeki ırkçılık belası derhal durdurulmalı. Bu öyle derin bir mesele ki, kim buna ırkçı veya milliyetçi çözümlerle yaklaşıyorsa seçim yatırımı yapıyordur.