Karamollaoğlu: Ekonomik bir tsunami geliyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Karaamollaoğlu, koronavirüs süreci bittikten sonra tüm dünyada ekonomik bir tsunami yaşanacağını belirterek hükümete salgından sonra yaşanacak ekonomik problemlerin en aza indirilebilmesi için önerilerde bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karaamollaoğlu koronavirüs salgını süreci bittikten sonra tüm dünyada ekonomik bir tsunami yaşanacağını belirterek hükümete tavsiyelerde bulundu.

Karamollaoğlu düzenlediği basın toplantısında salgın nedeniyle birçok iş yerinin kapatıldığını, pek çok meslek grubunun mağduriyet yaşadığını söyledi. 

"BİR TSUNAMİ GELİYOR"

Karamollaoğlu, salgından sonra ekonomik bir tsunami yaşanacağını ifade ederek şunları söyledi:

"Şu an bizim en ciddi problemimiz ekonomide gözüküyor. Salgın sebebiyle işyerlerinin büyük bir kısmı kapandı. İşyerini açamayan esnaflarımız var. Tezgahını açamayan pazarcılarımız var, berberlerimiz var, lokantalarımız var, taksicilerimiz var. Her meslek grubunun mağdur olduğu çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bir tsunami geliyor. Eğer gereken tedbirler alınmaz veya gecikirse sağlık problemleri halledildikten sonra bütün dünya çok ciddi ekonomik problemlerle karşı karşıya kalacak."

Karamollaoğlu, salgından sonra yaşanacak ekonomik problemlerin en aza indirilebilmesi için ise hükümete tavsiyelerde bulundu. Her vatandaşa bin liralık nakdi yardım yapılması çağrısını yeniledi. Esnafın bu süreçte faturalarını dahi ödeyemediklerine dikkat çeken Karamollaoğlu, çiftçiye faizle kredi verilmesine de tepki gösterdi, çiftçinin bu faizleri ödeyemeceğini söyledi. 

"HERKESE BİN LİRA VERİLMELİ"

Karamollaoğlu'nun hükümete yönelik sıraladığı öneriler şöyle:

"1. Biz en önemli konu olarak şu anda hayatta bulunan bebekler, yaşlılar dahil herkese 1000 lira verilmesini teklif etmiştik.

2. Esnafımız perişan. Esnaf borçlarını, vergisini, faturalarını ödeyemiyor. Şimdi ‘Bankalara gidin kredi alın’ diyorlar. Tamam da bu kredi ne zaman ödenecek? Yüzde kaç faizle veriyorsunuz? Şu anda siz esnaf olarak kredi almak isteyenlerin sırtına yüklenen yük %9. Biz hala yüzde dokuzları indirilmiş faiz olarak esnafa vermeye kalkarsak esnaf bunu yarın ödeyemez. 6 ay sonra bugünkü borcunu 6, 7 civarında faizle ödemek durumunda kalacak. Çalışmamış bir esnafın bunu ödemesini beklemek hayalden ibaret olur.

3. Türkiye’nin önemli kurumları borsada değer kaybederse bunları dışarıdan yok pahasına satın almak isteyen olur. Buna kesinlikle fırsat verilmemelidir.

4. Tarım ve gıdanın bir numaralı meselemiz olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Şimdi çay mevsimi geldi çay toplanacak, yaklaşık 150-175 bin insan çalışması gerekiyormuş. Birdenbire bu kadar insanın İstanbul’dan Karadeniz’e gitmesi uygun olmayabilir. Bununla alakalı tedbirler muhakkak almalı, sadece çay değil yazlık ekim yapan her yerde çiftçiye mazot, tohum, gübre desteği verilmelidir."

 DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Karaamollaoğlu, Ankara Barosu ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yaşanan tartışmaya ilişkin konuştu. Karamollaoğlu, baroların en önemli işinin adaletin tesisi için uğraşmak olduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevinin ise milletin inancıyla ilgili konuları gündeme getirmek olduğunu söyledi. 

Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a "doğrudan doğruya muhatap alarak saldırmayı" doğru bulmadıklarını belirterek, "Bu milletin değerlerini inançlarını küçümseyemezsiniz" dedi.

Karamollaoğlu, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: 

"Bu toplum partisi, düşüncesi ne olursa olsun asgari müşterekleri özümsemiş bir toplumdur. Bu milletin değerlerini inançlarını küçümseyemezsiniz. Bu tavırla bir yere varmanız mümkün değildir. İktidarın yanlış yaptığı o kadar konu var ki; bunları ele almadan siz sadece belli konularda iktidarla çatışıyorum derken milletle çatışmanız kimseye fayda sağlamaz. Baroların en önemli işi adaletin tesis edilmesi için uğraşmaktır. Keşke baro kendi üzerine düşen görevi infaz yasası çıkarken ortaya koymuş olsaydı daha büyük bir memnuniyet duyardık. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevi bu milletin inancıyla ilgili konuları gündeme getirmektir. Bundan dolayı Diyanet İşleri Başkanı'na doğrudan doğruya muhatap alarak ona saldırmayı gerçekçi görmüyoruz."