İYİ Partili Özkale'den 'Boğaziçi' tepkisi
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne AKP'li Melih Bulu'nun atanmasına ilişkin, İtirazımız keyfiyete ve 'ben yaptım oldu' zihniyetinedir. Türkiye’de başta eğitim kurumları olmak üzere kurumsal erozyonun temel sebebi de budur dedi.
cumhuriyet.com.tr
"İTİRAZIMIZ KEYFİYETE VE 'BEN YAPTIM OLDU' ZİHNİYETİNEDİR"
“İtirazımız Sayın Melih Bulu’nun akademik yetkinliğine değildir. AK Parti iktidarında üniversitelerde rektör olarak görev yapan akademisyenlerin üçte birinin uluslararası bilimsel yayını ya da atıf alan çalışması yok. Yani hali hazırda rektörlerin akademik yetkinlikleri sorgulanabilir durumda. İtirazımız üniversitenin dışından bir rektör seçilmesine de değildir. Birçok gelişmiş ülkede rektörler akademik zenginliği arttırmak için üniversite dışından da seçilebilmektedirler. Buradaki önemli fiil seçebiliyorlar, o rektörler atanmıyor. Benim şahsen itirazım Melih Bey’in siyasi kişiliğine de değildir. İtiraz ettiğimiz temel nokta, Türkiye’de arabaların camından üniversite rektörüne kadar önemli ve önemsiz her alanda kararların konunun uzmanı olmadığı her halinden belli olan biri tarafından verilmesidir. İtirazımız keyfiyete ve 'ben yaptım oldu' zihniyetinedir. Türkiye’deki en önemli problemlerden bir tanesi Türkiye'de kurumların erozyona uğraması ve başta da eğitim kurumlarının erozyona uğramasıdır. Bizim temel itiraz noktamız Sayın Melih Bulu’nun akademik yetkinliğine değildir, Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan bir rektör seçilmesine değildir. Benim şahsi temel itiraz noktam Sayın Melih Bulu’nun siyasi tercihine de değildir. Bizim buradaki itirazımız mevcut sistemde bütün önemli ve önemsiz kararların tek bir kişi tarafından alınmasına ve bu sistemin tamamıyla keyfiyete ve ben yaptım oldu zihniyetine dayanmasınadır.
"REKTÖR BELLİ BİR YETKİNLİĞE SAHİP OLABİLMELİDİR"
"YÖK’ün rektör atamasında yüksek bir akademik yetkinlik kriteri belirlemesini istiyoruz. Bu akademik yetkinliğini sağlayabilecek her öğretim üyesinin de herhangi bir üniversitesinde rektörlük için başvurmasını istiyoruz fakat daha sonrasında bu rektörler üniversite genelinde yapılacak seçim sonucunda herhangi bir makamın onayına gerek duymadan rektör olabilsinler. Rektörler belli bir akademik yetkinliğe sahip olmalıdır. Bugün sadece partiye yakın olduğu için herhangi bir akademik çalışması olmayan, akademik yetkinliği sorgulanabilir rektörler sadece partizan tutumlarından dolayı rektör seçilmemelidir. Bizim buradaki savunduğumuz nokta akademik yetkinliği yüksek olan rektörlerin üniversite içerisinde öğrencilerin de dahil olduğu bir sistemde seçilerek bir makamın onayı olmadan rektörlüğe gelmesidir.”
"SAĞLIK BAKANLIĞI, VATANDAŞLARA RİSK GRUBUNU, NE ZAMAN AŞILANACAĞINI SÖYLEMELİ"
Aşı uygulamalarına ilişkin Sağlık Bakanlığı'na şeffaflık çağrısı yapan Özlale, şöyle konuştu:
“Sağlık bilim kurulunun üye sayısı artırılarak bilim kuruluna operasyon yönetimi, lojistik yönetimi ve ayın zamanda sağlık ekonomistlerinin de dahil edilmesini istiyoruz. Bilim kurulunun yetkinliğinin genişletilmesi oldukça önem taşıyor. İkinci olarak hesap verebilirlik ve şeffaflık çerçevesinde aşı planlamasının yapılması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde her vatandaş hangi risk grubunda olduğunu ve ne zaman aşılanacağını biliyor. Bizim de Sağlık Bakanlığı’na bir önerimiz var bütün vatandaşlara hangi risk grubunda olduğunu ne zaman aşılanacağını, kamuya açık platformlarda bunu şeffaflık kriterleri çerçevesinde açıklasın.