CHP'li Özgür Özel'den Süleyman Soylu ve Ömer Çelik'e çok sert sözler!

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişeri Bakanı Süleyman Soylu'nun ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarına sert sözlerle yanıt verdi. Soylu'ya seslenen Özel, Yapmış olduğu kamu görevinin ağırlığını taşıyamayan hadsiz Süleyman. FETÖ söyledi diye, 51 il gezmiş, yüzüne söylediğimizde susmuş, Fetullah Gülen’in dizinin dibinde diz çökmüş hadsiz Süleyman dedi. Çelik'e de tepki gösteren Özel, “Tek millet, tek devlet, tek lider Adolf Hitler. Tanıdık geldi mi Ömer Bey. Bir Nazi benzetmesi yapacaksan, iki kere düşün, üç kere yutkun” şeklinde konuştu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için “Bu Nazi ağzıyla konuşmayı bırakmaları lazım” demesine Adolf Hitler’in propaganda döviziyle yanıt verdi. Özel, “Tek millet, tek devlet, tek lider Adolf Hitler. Tanıdık geldi mi Ömer Bey. Bir Nazi benzetmesi yapacaksan, iki kere düşün, üç kere yutkun” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı yaptı. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"MUHALEFETE MUHALEFET EDEN BİR ANLAYIŞ"

İktidar partisinin bu ülkeye söyleyecek sözü kalmadığı ortada. Dün 40 dakika CHP’ye saldırdığını Ömer Çelik’in ağzından dinledik. Recep Tayyip Erdoğan da zamanının en önemli kısmını CHP’ye ayırıyor. Bunun siyasetteki anlamı; Türkiye’de psikolojik iktidar el değiştirmiş durumundadır. Muhalefete muhalefet eden bir anlayış. Önümüzdeki seçimlerde kendileri için en iyi ihtimal ana muhalefettir. Kendilerini muhalefete bu kadar hazır hissediyorlarsa, 60 dakikalık konuşmanın 40 dakikasını CHP’ye ayırıyorlarsa, artık Türkiye’de psikolojik üstünlük ana muhalefetin elindedir.

"SİYASİ BUKALEMUN MAHİR ÜNAL, KİBRİ DAĞLARI GEÇMİŞ ÖMER ÇELİK"

Kendi yarattıkları suni, kaotik, kirli gündeme çekmeye çalışıyorlar. Ömer Çelik’in kendine has, kibri dağları delen, yüzündeki sırıtışın; çaresizliğinden kaynaklandığını biliyoruz. Sizin kendinizi kibir dağlarında görmeniz iyidir bizim için. Siyasi bukalemun Mahir Ünal’ın iftiraları yalanları… Bunları söyleyen bu siyasi bukalemun geçmişte FETÖ’ye ne güzel methiyeler düzüyordu, Dolmabahçe’de pazarlıklarda bayrakların yerini ayarlıyordu. Siyasi bukalemun Mahir Ünal’ın da kibri dağları geçmiş Ömer Çelik’in de toplumda söylediği sözün bir karşılığı olmadığını görüyoruz.

"TANIDIK GELDİ Mİ ÖMER BEY"

Dönmüş Ömer Çelik, psikolojide vardır yansıtma. Kendisinde ne eksikse bunu söyleme, suçluların son çaresidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemi Nazi söylemiymiş. Ey Ömer Çelik, birileri Nazi ağzıyla konuşuyorsa o konuda elim güçlü. Benim elimde kartlar var sende ne var. Kemal Kılıçdaroğlu, hak, hukuk, adalet demiş; beyefendi, ‘Nazi söylemidir’ diyor. Hitler iktidarda, ilk yıllarda kömür dağıtımıyla övünüyor. Sonra Hitler’in bölünmüş yolları… Sonra her Alman üç çocuk yapacak, sonra beşe çıkarmış. Dönmüş dolaşmış kendi işaretini bulmuş, herkese yaptırmış, yapmayanları suçlamış. İl Başkanı’na ‘rabiamızı unuttun mu?’ İşaret İhvan’dan. Mısır’da darbe yapan İhvan’ın işareti ama fikir Hitler’den. Tek millet, tek devlet, tek lider Adolf Hitler. Tanıdık geldi mi Ömer Bey. Nasıl kartlar? Ben kartları açtım. İl Başkanı normal selamlıyor, kızıyor, ‘işaretimiz neydi’ diyor, hemen parmağını büküyorlar, yapacaksın. Çünkü Hitler yapmayanı vatan haini ilan etmişti. Bir Nazi benzetmesi yapacaksan, iki kere düşün, üç kere yutkun.

"SAFLAR NETLEŞTİ"

Numan Kurtulmuş, ‘Türkiye’de iki farklı siyaset yolu var’ diyor. ‘Bundan 150 sene önce de tartışmalar aynıydı’ diyor. Numan Kurtulmuş burada yalandan kurtulmuş, doğruyu söylemiş. Devamında ‘Halk Fırkası, Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti, Cumhuriyet Halk Fırkası sonra Cumhuriyet halk Partisi’ diyor. Biz de bunun karşısındaydık’ diyor. Onun karşısında Damat Ferit var. Sevr’i imzaladı. Bu ülkenin esir edilmesini, paylaşılmasını imzalayan Damat Ferit… İtirafa gel. Numan Bey yolları ayırdı. ‘Biz karşısındaki yolun temsilcisiydik’ diyor. Onlar Vahdettin’in temsilcisi. Biz Vahdettin’in idama mahkum ettiği Atatürk’ün temsilcisiyiz. Biz milli mücadeleyi örgütlerken, ‘Atatürk’e idam fermanını imzalayanların temsilcisiyiz’ diyor. Saflar netleşti. AK Partililer, MHP’liler. Numan Kurtulmuş, milli mücadele çizgisinin CHP olduğunu ki doğru itiraz eden yok, kendi çizgilerinin bunların karşısında olduğunu söylüyor. Kimse merak etmesin. Atatürk diyor ki ‘geldikleri gibi gidecekler.’

"HADSİZ SÜLEYMAN HAYDİ ORADAN"

Bir başka hadsiz. Süleyman Soylu, suçüstü yakalanmış. Bir siyasi polemik, tartışma… Bu tartışmanın bir tarafında CHP bir tarafında AK Parti. Süleyman Soylu, vali ve kaymakamlara ‘suç duyurusunda bulunun’ diye bilgi notu yolluyor. Biz CHP ile sürtüşüyoruz, üstünlük sağlayamadık, ama devletin kamu görevlileri suç duyurusunda bulunursa milletin aklı bulanır.’ Recep Tayyip Erdoğan talimat veriyor. ‘Şoför koltuğuna oturup kömür dağıtacaksın’. Herkes biliyor. Siyaset inandırıcılık işi mi? Vatandaş doğru söyleyene oy verir herhalde. Bir işe girmek için AK Parti’ye üye oluyor mu? Avantaj mı değil mi? AK Parti’ye üye olmadan bir şey olunmuyorsa, millet, yalan söyleyenle doğru söyleyeni ayıracaktır. Emrinde polis jandarma olan, iki şımarttılar iyice şımardı. Ülkenin ana muhalefet liderine ettiği lafı aynen iade ediyoruz, haydi oradan hadsiz Süleyman. Yapmış olduğu kamu görevinin ağırlığını taşıyamayan hadsiz Süleyman. FETÖ söyledi diye, 51 il gezmiş, yüzüne söylediğimizde susmuş, Fetullah Gülen’in dizinin dibinde diz çökmüş hadsiz Süleyman. Fetullah Gülen ile uzaktan yakından irtibatı olmayan, tarihsel husumetle mücadele içindeki partinin genel başkanına laf ediyor. Haydi oradan.

"DARBECİ MİSİN SEN"

Bu sistemde bakanlar Meclis’e gelmezler. Milletvekili yakasına vatandaş yapışır ama milletvekili bakanı arasın bulsun. Şikayet ettiler, bir tane odacık yaptılar, nöbetçi bakan uygulaması var. Serik’te bundan önceki AK Partili belediye başkanı yolsuzluk yapmış, şimdiki AK Partili de yolsuzluğu ortaya çıkarmış, Dışişleri Bakanı örtbas edilmesi gerektiğini söylemiş, Serik Belediye Başkanı da her yerde ‘ona yazıklar olsun’ diyormuş. Antalya milletvekili gidip onu soracak. ‘Nasıl oluyor’ diyecek. Bunları söylüyordu Mehmet Uçum. Biz ‘milletin bakanı olmaz’ diyorduk. Şimdi Mehmet Uçum çıktı, ‘parlamenter sisteme asla dönüş olmayacaktır.’ Niye? Ne demektir? Neyi kastediyorsunuz? Bu milletin iradesine mi saygısızlık, yoksa dilinin altında başka bir şey mi var? Darbeci misin sen? Bu sistem geldi, birinci yüz günlük plan açıkladılar, bitti yarısını yapmadılar, mecbur ikinci yüz günlük plan, sonra ‘beş yüz günlük plan’ dediler, onu da açıklamadılar, daha da yok. Birinci yüz yıllık planda, hayvan hakları yasası demişler. 949. günündeyiz. Ne oldu? Hayvanın kolunu koparıyorlar, adamın sandalyesini kırmakla aynı. Mal çünkü. Gelin bu hayvan hakları yasasında çıkaralım. İkinci yüz günde, insan hakları eylem planı. Dün 6. kez müjdelediler. Hızlı işleyen sisteme bak. Tepki hükümeti. Ülkenin iktidarının hangi kanunu çıkaracağının iki tane göstergesi var. Biri Erdoğan, nasıl sabah yataktan kalkacak? Tersinden kalktıysa kafasını kim bozacak?

“BAHÇELİ’YE İNANAN MEHMET ENJEKTÖR’E DE İNANIR”

Soru üzerine Özel, “Tiye almak için şöyle bir şey yapmak lazım. Gülnaz Şırınga meselesine inanmak ve gerçek olmasına inanmak biraz şakalaşılmayı hak edecek bir durum olabilir. Özlem Hanım’ı çok severim, ama bundan daha komiği Sayın Bahçeli’nin çizdiği mizansen senaryosuna inanmaktır. Siz Selçuk Özdağ’ın evine kamera taktırıp, sonra cumaya giderken arabasının kapısını açtırıp, beş kişiye dövdürtüp, kafasına 30 dikiş attırmasını film senaryosu sanıp da Gülnaz Şırınga’ya nasıl inanıyorsunuz, inanılmaz demek şaşırtıcıdır. Bahçeli’ye inanan, Gülhaz Şırınga’ının ikiz kardeşinin Mehmet Enjektör olduğuna da inanır” dedi.

“GRUBUMUZUN MENSUBU ARKADAŞLARI YİTİRMEK İSTEMEYİZ”

Üç milletvekilinin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin sorulması üzerine “Mehmet Ali Çelebi, Milli Savunma Komisyonu’nda parti sözcümüz olarak görev yapacak. Partiden kopuş ve ayrılma yoktur. CHP’de sayın Genel Başkana mektup yazarak bir iletişime ihtiyaç yoktur. Arkadaşlarımıza kapı açıktı. Geldiler, görüştüler. Bundan sonra da bu kapı hiçbirine kapanmadı, kapanmayacaktır. Ben arkadaşlarımıza değer veriyorum. Grubumuzun mensubu arkadaşları yitirmek istemeyiz. Bir gerçek var. Adaletsizlik ve eşitsizlikle de karşı karşıyayız. Durum şudur, AKP'nin ikinci genel başkanı partiden kopmuştur. AKP'nin birinci başbakanı partiden kopmuştur. AKP'nin birinci cumhurbaşkanı partiden kopmuştur. Partinin ikinci başbakanı yoktur. Bir kopuştan bahsederken iki üç milletvekilimizle ilgili, başbakanlar gittiler, Hazine'nin başında olan dışişlerinde olanlar gittiler. AKP'de geçmişte olup da şimdi devam edenler ihtiras tramvayının içinde olanlardır. Liyakatle değil sadakatle bir yere gelenlerdir. Terazinin dengesini kurarken birazcık AKP'deki kopuşlarda ne kadar haber yaptık, ne kadar üstünde durduk, hangisini son dakika verdik... Bakan gitti 22 saat haber olmadı Türkiye'de. Damat bakan. Bu Türkiye'de istifa edersin Tayyip Erdoğan 'he' demeden bunun haberi olmaz. İstisnası KRT, TELE1, Halk TV ve Habertürk'tür.