Yeni Doğan çetesine ilişkin davanın ikinci gününde çarpıcı itiraf: Bu usulsüzlükler bütün özel hastanelerde var
Bebek ölümleri üzerinden haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla yargılanan 'Yeni Doğan' çetesi mensuplarının dava esnasında yaptıkları itiraflar kamuoyunda şok etkisi yarattı. Sanıkların yaptığı savunmalarda özel hastanelerin sağlık hizmetlerini yozlaştırdığı iddiaları kuvvet kazandı, sağlık sektörüne yönelik denetim çağrıları yinelendi. Avukat Çağla Gül Bulut, duruşmada yaşananları Cumhuriyet TV'ye anlattı.
Erdem Öktem
Türkiye'nin en büyük sağlık skandallarından biri olarak nitelendirilen 'Yeni Doğan' çetesi davası 18.11.2024 itibarıyla başladı. Yenidoğan bebeklerin anlaşmalı özel hastanelere sevk edilerek ihmaller ve kasıtlı uygulamalarla ölümlerine sebebiyet verilmesi iddialarının gündemde olduğu dava, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Duruşmanın ilk iki gününde yaşananları İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sözcüsü Avukat Çağla Gül Bulut anlattı.
Davada ifadeleri alınan yoğun bakım hemşireleri Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Göktürk'ün beyanları dikkat çekti. Sanıklar, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) üzerinden usulsüz kazanç elde etme ve ilaç ticareti gibi suçları kabul ederken, bebek ölümlerine ilişkin farklı açıklamalarda bulundu. Hasan Basri Göktürk’ün, "bebeklerin ölümüne bilerek sebebiyet verildiği" yönündeki mesaj kayıtlarının mahkemece sorulması üzerine verdiği ifadeler, duruşma salonunda büyük tepki topladı. Göktürk, tüyler ürperten açıklamalarında, bebeklerin ölüm süreçlerinin "ticari bir çark" içinde hızlandırıldığını ima etti.
ADALETE ERİŞİM ENGELİ
Avukat Çağla Gül Bulut’un aktardığına göre, davaya mağdur ailelerin erişiminde de güçlükler bulunuyor. Duruşmaların, sanık avukatlarına öncelik tanınarak yürütüldüğü ve mağdur ailelerin katılımının kısıtlandığı söyleniyor. Bulut, özellikle bu davanın toplum vicdanında derin yaralar açtığını ve adaletin tam olarak sağlanabilmesi için kamuoyu baskısının artırılması gerektiğini vurguladı.
'SAĞLIK SEKTÖRÜ DENETİMSİZ BİR TİCARETHANE HALİNE GELDİ'
Duruşmada itiraflarda bulunan sanıklar, özel hastanelerde benzer usulsüzlüklerin yaygın olduğunu ve sağlık sektörünün ticarethaneye dönüştüğünü ifade etti. Bu durum, sağlık hizmetleri alanında daha sıkı denetimlerin yapılması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.
YARGILAMA SÜRECİ UZUN SÜREBİLİR
47 sanığın yargılandığı davada, şu ana kadar yalnızca iki sanığın ifadesi alınabildi. Duruşmaların mevcut hızda ilerlemesi durumunda yargılama sürecinin haftalarca sürebileceği belirtiliyor.
SAĞLIK SİSTEMİNE DENETİM ÇAĞRISI
Avukat Bulut ve hukukçular, davanın yalnızca bu çeteyle sınırlı kalmaması, Türkiye’deki tüm özel hastanelerin kapsamlı şekilde denetlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Sağlık hizmetlerinin anayasal bir hak olduğunun altını çizen Bulut, "Bu tür olaylar, vatandaşların en temel haklarının ihlal edildiğini gösteriyor. Yetkililerin harekete geçmesini bekliyoruz," dedi.