Tutar sitesi’nde neler oluyor?
Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketinde Adana’da bulunan ve 4 bloktan oluşan Tutar Sitesi’nin C bloğu da yıkıldı. Yıkılan binada bina sakinlerine göre 65, savcılığa göre 63 kişi yaşamını yitirdi. Diğer üç blokta kayda değer hiçbir hasar olmazken tek bir bloğun yıkılmasına rağmen savcılık kolon, kiriş kesme iddiaları ile ilgili takipsizlik kararı verdi. Avukat Özdoğru “tüm şüpheliler yargılanmalı” derken binada eşini kaybeden Cumhur Üzer ise eşinin ve başka daire sakinlerinin tadilat sonrası belediyeye şikayete gidip sonuç alamadıklarını söyledi.
cumhuriyet.com.tr
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana’da en büyük can kaybının yaşandığı bina, Tutar Sitesi C blok oldu. 63 kişinin yaşamını yitirdiği blok yıkılırken, yıkılan bloğun ikizi olan B blok da dahil diğer üç blok neredeyse hiç hasar görmedi. Çökme sonrası molozlar kısa süre sonra kaldırırken enkazın üzerine de toprak döküldü. Yıkılan bloğun zemin katını satın alan kişilerin Ocak 2020’de, kozmetik dükkanı için statiği bozacak boyutta tadilat yaptırdığı iddia edilirken savcılık bu iddialarla ilgili takipsizlik kararı verdi. Davanın avukatlarından ve aynı zamanda yıkılan blokta yakın akrabaların kaybeden Av. Mehtap Akyüz Özcan, yaşananları Cumhuriyet’e değerlendirdi. Özcan, iddianamenin yalnızca bir inşaat mühendisinin sorumlu tutarak hazırlanmasına ve verilen takipsizlik kararına tepki gösterdi.
“ŞÜPHELİLERİ KİM KORUYOR”
Tadilatı yaptıran kişilerin ifadeye bile çağrılmadığına dikkat çeken Av. Özcan, “Savcı ile defalarca konuştum. Bazı şüphelilerin ifadelerinin alınması talep edildiyse de taleplerimiz yerine getirilmedi. Neden etkin soruşturma yapılmadı? Neden bu kadar ciddi iddialar araştırılmadı, şüpheli 8 kişi hakkında neden takipsizlik kararı verildi” sözleriyle tüm şüphelilerin yargılanmasını çağrısında bulundu.
Binada kardeşini ve yeğenlerini kaybeden Yüksel Özdoğru ise “Tadilat süreci apartman sakinlerinden bile alabildiğine gizlendi. Birçok somut delil ortadayken görünmeyen bir el adeta dosyanın üstünü örtmeye, birçok şüpheliyi saklamaya, korumaya çalışıyor. Birçok yerden dolaylı olarak bu davanın peşine düşmeyin uyarısı alıyoruz. Bedeli ne olursa olsun, yakınlarımızı yitirdiğimiz yerden adaleti diriltmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.
EVRAKLAR ORTADAN MI KALDIRILDI?
Binada eşi ve oğlunu kaybeden Cumhur Üzer ise tadilat sürecindeki apartman toplantılarında bu konunun konuşulduğunu ve gerilime neden olduğunu, ancak sonuç alınamadığını belirtti. Üzer ayrıca eşinin o dönem kendisine şu sözleri aktardığını söyledi:
“Toplantıda da konuşulan tadilat konusu sonrası diğer dairelerdeki kadınlarla belediyeye giderek başvuruda bulunduk, konuya ilişkin inceleme yapılmasını istedik. Gittiğimizde daire sahibi B.B. de oradaydı. Gayet rahattı. Bize ‘istediğiniz her yere şikayet edebilirsiniz, sonuç değişmeyecek’ dedi. Sonuç da alamadık.”
Öte yandan söz konusu bölüme yönelik Çukurova Belediyesi’nden o dönem basit tadilat izni alınırken, sonraki daire sahipleri tarafından alınan banka ekspertizi raporunda ise “geri dönüşü çok yüksek maliyetli tadilat yapıldığı” ifadeleri kullanıldı. Kolon ve kiriş kesme işlemine ilişkin belediye tarafından herhangi bir suç duyurusu olmadığı belirtilirken, apartman sakinleri ise konuya ilişkin evrakların deprem sonrasında ortadan kaldırıldığını iddia etti. ADANA