Erdoğan, Erdoğan'a karşı! Bu manevraların seçmendeki karşılığı ne?
Erdoğan 21 yıllık iktidarı boyunca çıkardığı 8 imar affını unuttu ve yeni dönemde imar affının affedilemez suçlar arasına gireceğini söyledi. Erdoğan'ın daha önce sıkça başvurduğu ve kendi ile çelişen bu söylemlerinin seçmende nasıl karşılık bulduğunu ve AKP iktidarının siyasal iletişim yöntemini Siyasal İletişim Uzmanı Suat Özçelebi anlattı.
cumhuriyet.com.tr
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok az bir süre kala cumhurbaşkanı adayları seçim vaatlerini açıklıyor. 21 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim vaatlerini halka sundu. Erdoğan 21 yıllık iktidarı boyunca çıkardığı 8 imar affını unuttu ve yeni dönemde imar affının affedilemez suçlar arasına gireceğini söyledi. Erdoğan'ın daha önce sıkça başvurduğu ve kendi ile çelişen bu söylemlerinin seçmende nasıl karşılık bulduğunu ve AKP iktidarının siyasal iletişim yöntemini Siyasal İletişim Uzmanı Suat Özçelebi anlattı.
"SEÇMENLE DUYGUSAL BAĞ KURDU"
Özçelebi, Erdoğan'ın Türkiye'yi kendisi değil de bir başkası yönetiyormuş gibi vaatlerde bulunmasına ilişkin, "Bu davranış siyasal iletişim açısından kendi tabanının ne denilirse ne yapılırsa inanacağına olan incancı gösteriyor. Taban bu çelişkiyi görse bile 'vardır bir bildiği' şeklinde düşünüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bu kemik tabanda bir soru işareti oluşturmuyor. Sayın cumhurbaşkanının bu tabanla bir duygu bağı var" ifadelerini kullandı
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçmen ile kurduğu duygu bağına değinen Özçelebi, "Bu bağın sebeplerinden biri soyut gibi görünen ama soyut olmayan, temeli duygusal bağa indirgenebilecek olan karizma. Bu karizmanın yanında iktidar gücünü kullanırken bu gücü her düzeyde kullanarak hiç esirgememesi de var. Yardım dağıtırken mesela, Türkiye yapılan uygulamalarla sosyal devlet olmaktan çıkıp sosyal yardım devletine dönüşmüştür. Bu aslında ciddi bir sorundur. Ama devlet halkını koruyor kolluyor gibi gösterilmiştir. Bu hamiliği yapan da en tepedeki isim Sayın Erdoğan olarak konumlanmıştır. Halk artık devletten değil Recep Tayyip erdoğan'dan bir şeyler bekliyor. Benim bakanım, benim müdürüm gibi vurgular da bu siyasal iletişimin parçası" dedi.
(Suat Özçelebi)
"ERDOĞAN'IN HEDEFİ KARARSIZLAR"
Erdoğan'ın vaatlerinin kararsız seçmende yaratacağı etkiyi değerlendiren Özçelebi şu ifadeleri kullandı:
"Bu vaatlerin hedefi kararsız kitle. Kendinden kopan bu kitleyi kendine döndürmeye çalışıyor. Son 1-1,5 senedir bu kitleyi döndürmeyi başaramadı. Yıllarca 70-80 puan alıp da mülakatten elenen onca kişi varken 'mülakatı kaldıracağım' demek, yapılan hataları geri çevireceğim anlamına geliyor. O kitle için dahi o inandırıcılık artık yok. AKP'ye geri dönmeyen bu kitle öbür tarafa da gitmiyor. Muhalefetin bu kitleye, vaatlerini gerçekleştirebileceğine dair bir güven vermesi gerekiyor. Seçime kadar, muhalefet eğer bunu başarırsa yarışı birinci sırada bitirecektir."
Erdoğan'ın siyasal iletişim alanındaki çalışmalarına vurgu yapan Özçelebi, "Sayın Erdoğan, rahmetli iletişimci Erol Olçok ile uzun zaman çalıştı. Eskiden yanında çok daha becerikli bir ekip vardı. Siyasal iletişim açısından bir vizyona sahipti ve bunları büyük bir başarıyla kullandı. 'Liderlik iletişimi' dediğimiz şeyi hem iç siyasette hem de dış siyasette kullanan bir isim. İletişim Başkanlığı'nın bir görevi de cumhurbaşkanının uluslararası imajıyla ilgili algı yaratmak. Muhalefet bunu çok uzun bir süre algılayamadı da yönetemedi de. Uluslararası plandaki karşılığını sadece bir mizah konusu yapmakla başarılı olunur sanıldı" şeklinde konuştu.
"MUHALEFET ERDOĞAN'A KENDİ GÜNDEMİNİ KONUŞTURMAYI BAŞARDI"
Erdoğan'ın uyguladığı iletişim stratejilerini muhalefetin tersine döndürdüğünü söyleyen Özçelebi, "Türkiye'de bir mesaj bombardımanı var. Gündemin yoğunluğu sebebiyle her şeye yetişmek bizim için bile mümkün değil. Seçici davranamak gerekiyor. O mesaj kirliliğinin içinden sizin gündeminiz neyse ona odaklanmak gerekir. Muhalefet bu hatayı çok uzun süre yaptı, rakibinizin gündemindeki konuları konuşuyorsanız onun istediklerini konuşuyorsunuz demektir. Son yıllarda muhalefet bunu tersine çevirdi, önce kendi gündemine döndü sonra gündemi belirlemeye başladı hatta sayın Erdoğan'a oluşturduğu gündemleri kabul ettirmeyi ve konuşturmayı başardı" yorumunda bulundu.