Polis lojmanında yaşamını yitiren Akbaş’ın davasına ilişkin sorular hâlâ yanıtsız: Deliller karartıldı iddiası
Manisa Demirci’de, komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız’ın kaldığı lojmanda, 14 Nisan 2023’te başından silahla vurulmuş bulunan Yeşim Akbaş (26) davasında, savcı mütalaasına karşın sanık Yıldız hakkında “beraat” kararı verilmesine ilişkin istinaf süreci sürüyor.
Aytunç ÜrkmezManisa’nın Demirci ilçesindeki olay 14 Nisan 2023'te meydana geldi. Demirci Emniyet Müdürlüğü’nde görevli komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız’ın kaldığı lojmanda 26 yaşındaki Yeşim Akbaş başından silahla vurulmuş olarak bulundu. Akbaş'ın vurulduğu tabancanın komiser yardımcısı Yıldız’a ait olduğunun belirlendi.
Bunun üzerine Yıldız, 19 Nisan’da tutuklandı. Manisa - Salihli Ağır Ceza Mahkemesi’nde Yıldız hakkında; “kadına karşı kasten öldürme” ve “kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile dava açıldı.
Yargılamanın üçüncü duruşmasında savcı mütalaasını açıkladıktan sonra mahkeme heyeti, suçunun sabit olmaması nedeniyle tutuklu sanık Yıldız'ın “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gözetilerek, maktul Akbaş’ın “intihar etmiş olabilir” kanaatiyle beraatine karar verdi. Akbaş ailesinin avukatı, kararı istinafa taşıdı.
SANIK YILDIZ’TAN TUTARSIZ İFADELER!
Söz konusu dava kapsamında en dikkat çeken kısımlardan birisi de olay günü olay yerine gelen polisler Yıldız lehine birtakım usulsüzlükler yaptığına yönelik iddialar. Akbaş ailesinin avukatlarından Hazal Kısa Bilici, gazetemiz Cumhuriyet’e soruşturma ve kovuşturma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Av. Bilici, “Ambulans geldiğinde Akbaş, sırtüstü yere uzanmış halde bulundu. Paramedikler geldiğinde hala hayattaydı, ambulansta yaşamını yitirdi. Sanık, uyuduğu sırada Akbaş’ın önce silahla oynarken kendisini vurduğunu iddia etti. Daha sonra Akbaş’ı banyoda ölü olarak bulduğunu söyledi ancak aşamalardaki beyanlarında maktulün psikolojik sorunları olduğunu ve intihar ettiğini savundu” dedi.
POLİSLER SİLAHIN YERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Av. Bilici, olay yerine gelen polis memurları F.K., M.K., T.M.B. ve N.A.’nın olay yerine müdahale ederek, suç aleti olan silahın yerini değiştirdiğini ve sanığın eline kolonya dökerek atış izlerini ortadan kaldırdıklarını ileri sürdü. “Olay yeri jandarmanın yetki alanı olmasına rağmen, olay yerine ilk sanığın meslektaşları gelmiştir” diyen Av. Bilici, “Katil zanlısının kendisine zarar vereceği endişesi bahane edilerek suç aleti bir beze sarılarak polis aracına kondu, ardından yerine geri bırakıldı.
Olay yerine gelen polislerin verdiği ifadelerin çoğunluğuna göre; silahı fotoğraflamayı yapan polis yerine bırakırken, birkaç ifadede silahın sanığın kendisi tarafından yerine götürüldüğü söylendi. Sanık, evde dakikalarca yalnız bırakıldı, üstünü değiştirmesine müsaade edildi” ifadelerini kullandı.
İKİ FARKLI İFADE
Olay yerindeki polislerden olan F.K., 14 Nisan 2023’te Demirci İlçe Jandarma Komutanlığı'nda alınan ifadesinde; “olay yerinde sanık Yıldız’ın şokta olduğunu fark ederek, olayın etkisi ile kendisine zarar verebileceğini düşündüğünden silahın üzerini orada bulduğu bir bez ile örttüğünü” söyledi.
Ancak F.K.; 29 Aralık 2023’te Demirci Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nda alınan ifadesinde ise “olay yerinde bulduğu bir bezle sanığın kendisine zarar vermemesi için silahı aldığını, agresif tavırlar sergilemesi üzerine silahı alarak aşağıya indiği, olay yerindeki polislerden M.K.’ye silahı teslim ettiği, M.K.’nin de daha sonra silahı olay yerine geri götürdüğünü” açıkladı.
ELİNİ KOLONYA İLE TEMİZLEMİŞ
M.K. ise ifadesinde; “F.K.’den silahı teslim aldığını, içerisinde silah bulunan bezi alarak ekip aracının torpidosuna koyduğu ve ekip sorumlusu N.A.’yı olay yerine getirdiğini ve N.A.’nın sliahın olay yerine geri götürülmesini istediğini” anlattı.
Tanık olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifadesi alınan diğer memur T.M.B. ise ifadesinde; “Sakinleşmesi amacıyla emniyet müdürlüğü önünde sanığa kolonya verdiğini, kolonya döktüğü sırada tırnak içlerinde yani tırnak ve derinin birleştiği çizgilerde kan lekesi fark ettiğini ancak elinin iç ve dış yüzünde kan lekesi olmadığını” söyledi.
Dava kapsamında Cumhuriyet Savcısı ise mütalaasında; Akbaş’ın üstündeki kurşunların giriş ve çıkış noktalarından hareketle; “intihar ettiği iddia edilen kişinin böyle bir pozisyondan intihar etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
POLİSLER HÂLÂ GÖREVDE
TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, 6 Aralık’ta Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde; dosyada olayın intihar olmayacağını açıklayan birçok çelişki bulunduğunu belirterek, Akbaş’ın annesi Aysun Akbaş’ın “Bütün ‘intihar’ denilip üstü kapatılan kız çocuklarımız için istiyorum. Benim kızım da intihar etti denilerek üstü kapatılmaya çalışılıyor.
Bu yüzden Adalet Bakanı’na sesleniyorum, Sayın Yılmaz Tunç, benim kızım intihar etmedi. Lütfen Salihli Adliyesi’nde neler oluyor bakın. Kızım için adalet istiyorum” sözlerine ilişkin değerlendirmeniz nedir?” diye sordu. Ayrıca Kadıgil, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği farklı bir soru önergesinde ise polis memurlarının bulguları karartacak eylemlerde bulunmasına ilişkin, şu soruları yöneltti:
“Polis memurları hakkında herhangi bir idari veya adli soruşturma başlatıldı mı? Olay yerine ilk olarak sanığın mesai arkadaşlarının müdahale etmesinin nedenleri araştırıldı mı? İlgili personelin görevde kalmaya devam etmesi İçişleri Bakanlığı tarafından nasıl değerlendirilmekte?"