Çivi çıkmış bir kere

KONUK YAZAR | Suavi Yardımoğlu, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

cumhuriyet.com.tr

Olimpiyatlarda, yıllardır özveriyle çaba harcayan, hem emektar antrenörlerin, yöneticilerin ve sporcularımızın, bu kez daha sistemli bir organizasyon içinde olan federasyonlar ve spor teşkilatının çabalarıyla kazanılan madalyalarla gurur duyduk. Sporumuz adına sevindik. 

Ama bazı branşlarda ne yapsak olmuyor. Çivi çıkmış bir kere. Ülkemizin lokomotif sporu futboldan son çarpıcı örnek. 

Daha bir ay öncesine kadar kıyamet koptu. Kulüpler ayağa kalktı. "Yeni bir sistem" diye. Ama yine bilen bildiğini okuyor.

Bir yanda harcanan onca para ve yıkılan hayaller, tartışılan bir teknik adam, sahanın en iyisi kenarıya çekiliyor. 

Öte yandan ilk kez 16 bin seyircisi önünde güçlü rakibine karşı savaşan, tehlikeden sıyrılmak için çırpınıp didinen bir takım ve o takımın Kaptan Halil'le birlikte, geçmişinde olduğu gibi hırs küpü bir futbolcusu. Futbol hayatı bittiği söylenip sonradan transferin yıldızı olan ve transfer ayında şimdi karşısındaki takımda yedek kalmak yerine sarı-kırmızı formayı kuşanmış bir isim. 

Göztepe - Fenerbahçe mücadelesi İrfan Can Kahveci ve Atakan Çankaya... 

Sahada 16 bin seyirci var. Ancak iki takımın içinde bulunduğu atmosferin getirdiği bir kaç elektriklenme dışında olağan dışı bir şey yok. Bu da yaşanan stres göz önüne alındığında futbolun doğasında yer alan bir olgu.

Görüntüleri izledik basına da düştü. İki futbolcu birbirlerine yöneliyorlar, takım arkadaşları, araya girenler fiziki teması engelliyor. Ortalık birden kalabalıklaşıyor. O hengame içinde iki futbolcunun bir araya gelme olasılığı sıfır. 

Ne var ki bir tebligat, iki futbolcu da PFDK'ya sevk ediliyor. İki camia da isyanda. 

Bizim kuşak hatırlar, olimpiyat basketbol finalinde malum iki takım yumruk yumruğa giriştiler. Hakemler kendilerini siper edip olayı ayırdılar. Teknik faul bile çalmadılar.

Şimdi bu iki futbolcu için 5-10 maç arası cezadan söz ediliyor. 

Yahu geçin bunları. Ne yapmış bu çocuklar? Adam mı öldürmüşler, yoksa birbirlerine silah mı çekmişler?

Maçın gözlemcisi Orhan Erdemir... Fatih Terim'i Fiorentina teknik direktörüyken "sahadan atan" sonra da "Fatih Terim benim hakemliğimi bitirdi" diye basına demeç veren eski FIFA hakemimiz.

Şimdi soruyorum:

Saha ortasında, herkesin gözü önünde bunun beş misli şiddetli olaylar yaşanıyor. Aynayı futbol sahasının dışına tuttuğumuzda, gencecik kızlarımız, kadınlarımız, şiddete maruz kalırken, tehdit ediliyorlar, dövülüyorlar, tekmeleniyorlar, bıçaklanıyorlar, katlediliyorlar. Ama bir takım elbise kravat... Failler işi ucuza sıyırıyorlar.

PFDK nerede, neyin, kimin adaletini arıyor? Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? 

İkisi de takımlarının en formda, en hırslı isimleri. Dolar almış başını gitmiş, transfer ayında yeni birilerini alabilmek için mangal gibi yürek gerek. Bu iki ismi eksiltmek neyi çözecek?  Cezalandırılan kim olacak? Birileri bunu açıklasın bizlere lütfen.

PINAR KARŞIYAKA NERENİN TAKIMI?

İki efsane ismi alt edip, malum destekler çerçevesinde güven tazeleyen Basketbol Federasyonumuzu tebrik ediyoruz. Ama bir şeye de akıl sır erdiremiyoruz? Federasyon kulüplere hizmet için mi var, yoksa eziyet için mi?

Geçen yıl da aynı filmi gördük. İzmir ekibi Pınar Karşıyaka protesto için genç takımla maçlara çıktı. 

Değişen bir şey yok. Birinde Avrupa şampiyonluğunu pandemiye kurban veren, diğerinde finalde kaybeden  Türkiye'nin dış dünyadaki basketbol gururu Pınar Karşıyaka ile alıp veremedikleri ne?  Doğrusu merak ediyoruz. 

Bu yıl da aynı tiyatro sahnede. Amath, Fransa Milli Takımı'na çağrılmış. İzmir ekibi bir hafta gibi kısa bir sürede Fenerbahçe ve Galatasaray gibi iki zorlu rakiple, ardından da İsrail takımıyla karşılaşacak. Türkiye'yi FIBA Şampiyonlar Ligi'nde var olup olmama mücadelesinde temsil edecek. İtiraz var, talep var, sonuç yok. 

FIBA Ranking'de 16. durumdaki A Milli Basketbol Takımı'nın 42. sıradaki Büyük Britanya'yı yenmenin zafer sarhoşluğu içindeyiz. Milli Takım Başantrenörü galibiyete sevinmek yerine acı gerçeği haykırıyor: 

"Kulüp ortamlarında bu oyuncular yeterli süre alamasa da daha fazla hazırlık yapmaları gerekiyor. Kimsenin niyeti kötü değil ama en fazla mağdur olan da milli takım..."

Milli takım kaptanının birinde 1 dakika 12 saniye süre aldığı, iki Avrupa şampiyonluğunun ardına sığınıp hava atmak güzel. Ancak yeni Alperen'ler, Furkan'lar, Jedi'ler yetiştirecek kulüplere bakış açısı da bu. Anadolu'nun hallarını ise hiç sorma. 

Dedik ya; "çivi çıkmış bir kere"