Spor yazarları Galatasaray - Elfsborg maçını yorumladı: 'Önce cennet sonra cehennem'

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nin 3. haftasında kendi sahasında ağırladığı Elfsborg'u 4-3 mağlup etti. Spor yazarları karşılaşmayı kaleme aldı.

cumhuriyet.com.tr

Spor yazarları, Galatasaray'ın Avrupa Ligi'nde Elfsborg'u 4-3 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdi.

"İSTER 3’LÜ İSTER 4’LÜ!"

Arif Kızılyalın: "İlk 45’e 17 net pozisyon 3 gol sığdı, attığından çok fazlasını kaçırdı Galatasaray. Okan Hoca’nın maç planı işledi harfiyen ama sadece ilk yarıda. 2. yarıda bir şeyler oldu, Elfsborg maça geri döndü! İsveçli olduklarını anımsayıp fizik güçlerini mi ön plana çıkardılar, yoksa maçı kazandık havasına giren Galatasaray’ın laubaliliğinden mi faydalandılar bilinmez, Hult’la golü bulup, Barış’ın topa gereksiz elle oynamasından doğan penaltıyla maça ortak oldular. Yunus ve Barış’ın çizgiye fazla inmesi stoperlerin dengesini bozdu, pozisyon yediler! Ancak iki takımın arasındaki kalite farkı Osimhen’in inanılmaz asisti ve Yunus’un müthiş golüyle skora dönüşünce 3 puan perçinlendi. Uzatmadaki gol moralleri bozdu biraz. Okan Hoca savunmaya acil çözüm üretmeli. İster 3’lü ister 4’lü!" (Cumhuriyet)

"BU SİSTEM BÜYÜK RİSKTİ"

Uğur Meleke: "Icardi, Osimhen ve Batshuayi’ye sahip olan bir teknik adamın santrforlarını birlikte kullanmak için formasyon denemeleri yapmasını anlıyorum. Çok doğal bu. Ancak anlamadığım şu: Neden sezonun ilk 4-4-2 denemesini yılın en kritik gününde, Young Boys rövanşında yaparsınız? Ve yine sezonun ilk 3-5-2’sini neden Avrupa Ligi’nde denersiniz? Süper Lig’de Adana, Hatay, Gaziantep, Antalya gibi maçlarda yapılabilir bu denemeler pekala. Ancak Young Boys ve Elfsborg önünde bu testlerin ilk kez yapılması riskti bence. Galatasaray bu sezon Avrupa’da 3 maçta da ilk golü attı. Her üç maçta da bir noktada iki farkı yakaladı. Ancak her 3 müsabakada da gol yiyip kâbus dakikalar yaşadı sahada." (Hürriyet)

"NE OLURSA OLSUN DEĞERLİ"

Güntekin Onay: "Yeni statüyle birlikte iç sahada alınan her galibiyet ilk 8 şansını artırıyor. G.Saray için harika geçen ilk yarı maçın son bölümünde anlamsızca bir korku filmine dönüştü. Maça müthiş bir tempoyla ve baskıyla başlayan sarı kırmızılılar ilk 45 dakikada 3-0’ı buldu daha fazlasını da atacak fırsatlar yakaladı. Elfsborg, tüm İskandinav takımları gibi skor ne olursa olsun pes etmiyor. Teknik kalite ve savunma organizasyonu bakımından çok da nitelikli bir ekip olmasa da fizik gücü yüksek, inatçı bir takım. Galatasaray, nedense çok yüksek kalitesine rağmen maçların son bölümlerinde oyundan düşüyor. Okan Buruk’un değişikliklerle takımın temposunu artırma çabası da bazen yeterli olmuyor. Galatasaray, tempoyu yüksek tutup dinamik olduğu zaman harika bir takım ancak fiziksel olarak henüz ritmini bulmuş değil." (Hürriyet)

"MAÇIN OYUNCUSU OLDU"

Ömer Üründül: "Dün gece futbol kalitesi vasatı aşmayan ama Sloven hakemin (Matej Jug) üst düzey temaslı futbola müsaade etmesiyle seyir zevki güzel bir 90 dakika izledik. Elfsborg, atletik ve çok koşan ama teknik kapasitesi zayıf ve takım savunması arızalı bir ekip. G.Saray, ilk yarıda göze hoş gelen bir oyunla etkili ataklar yaptı, pozisyonlarla 3 gol buldu. Ben günümüz futbolunda her zaman çift santrforlu oyun düzenine karşıyım. G.Saray, pozisyonlar verip 3 gol yemesine rağmen savunmada Sanchez'i beğendim ama bana göre maçın ismi Yunus Akgün'dü." (Sabah)

"ÖNCE CENNET SONRA CEHENNEM"

Levent Tüzemen: "Galatasaraylı oyuncular, izleyenlere ilk yarı cenneti, ikinci yarı da cehennemi yaşattılar. Soyunma odasına 3-0'lık skorla girmek bence Galatasaray'ın ilk yarıda oynadığı kaliteli futbolun karşılığı değildi. İcardi, Osimhen, Yunus, Barış, Mertens müthiş pozisyonlar buldular ama Elfsborg kalecisi Pettersson'u geçemediler. İkinci yarı, Galatasaray'ın oyununa yine aynı virüs girdi. Futbolcular, "Biz bu maçı kazandık" havasına bürününce cehennem dakikaları başladı. İsveç ekibinin ilk golü göstere göstere geldi. İkinci golünde ise Barış Alper gibi profesyonel bir oyuncunun yaptığı hareket amatörce bile değildi. Tabela açısından Galatasaaray, farklı kazanması gereken bir karşılaşmayı ecel terleri dökerek aldı." (Sabah)

"KENDİNİ TOPARLAMASI LAZIM"

Osman Şenher: "Avrupa kupalarında rakibi küçük-büyük ayırmıyorum. Bu kulvarda maç kazanmak temsilcilerimiz için kolay bir iş değil. Dün gece ilk yarı sahada şov yapan, rakibini sindiren, üç gol bulan bir Galatasaray vardı. Yenen ilk iki golde en büyük suç Barış Alper'deydi. İlk golde beş metre daha depar atsa rakibini yakalayacak, o vuruşu yaptırmayacaktı. İkincide ise, ceza sahası içinde topa elle müdahale edip rakibinin önünden almasının penaltı olacağını hesaplaması gerekirdi. Tamam sahada çok koşuyor, mücadele ediyor ama aynı oranda hatalar da yapıyor. Bu yüzden dün gece iki gol yenilmesine yol açtı. Yunus böyle hatalar yapmıyor. Barış Alper'in de kendisini toparlaması lazım." (Milliyet)

"DARISI BİZİM HAKEMLERİMİZE"

Mustafa Çulcu: "17 yıllık FIFA deneyimine sahip 44 yaşındaki Sloven hakem Matej Jug, hakemliğinin son yılını yaşıyor. Sakin ve kararlı bir hakemlik yaptı. Futbolun doğasında olan basit temaslara izin verdi, oyuna tempo kattı. Oyunun kontrolü hep elindeydi. Problem çözen, olgun hakemliği ile kabul gördü. 16 faul ve 2 sarı kartla maçı tamamladı. 25'te G.Saray penaltı bekledi lakin top Holmen'in kapalı olan sağ koluna geldi. Penaltı olmaz. Devam kararı doğru. Maçın en majör kararı Elfsborg lehine verilen penaltıydı. Barış kend-i ne alan yaratayım derken rakip Qasem ile girdiği mücadelede sağ kolunu fazla açtığı anda eli ile topla oynayınca doğru VAR müdahalesi ile penaltı geldi. Hakem pozisyonu ekranda izlerken etrafında kimsenin olmaması ve kararını kaptan İcardi'ye izah etmesi güncel uygulamaydı. Darısı bizim hakemlerimize..." (Sabah)