Tanrıkulu: Seni unutmayacağız Ahparig!
Agos gazetesinin kurucusu ve başyazarı, Hrant Dink'in ölümünün 15. yıldönümü öncesinde, TBMM Genel Kurul'unda verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yargılama sürecine eleştirilerde bulunarak, "Bu cinayet AKP'nin mutlak iktidarı döneminde gerçekleşti" dedi.
cumhuriyet.com.tr19 Ocak 2007 yılında kurucusu olduğu Agos Gazetesi önünde katledilen gazeteci-yazar Hrant Dink’in ölüm yıldönümü öncesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), HDP tarafından verilen Hrant Dink cinayetinin araştırılması önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
Bunun üzerine söz olan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, cinayetin AKP döneminde işlendiğine dikkat çekerek, yargılama süreci hakkında sert eleştirilerde bulundu.
"ÖLDÜRÜLDÜĞÜ GÜN OTOPSİSİNDEYDİM"
Hrant Dink'in öldürüldüğü gün otopsisinde olduğunu söyleyen Tanrıkulu, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Neredeyse bütün yargılamalarına 15 yıl boyunca katıldım. Bütün duruşmaları izledim. Ama maalesef bu cinayet Adalet ve Kalkınma Partisinin mutlak iktidarı döneminde planlandı, mutlak iktidarı döneminde gerçekleşti ve mutlak iktidarı döneminde de yargılaması yapıldı ve maalesef, maalesef kirli ilişkiler, organize ilişkiler, Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasi ilişkisiyle ortaya çıkarılmadı. Bunun bizzat tanığıyım, bizzat tanığıyım.
Hrant Dink gerçekten Türkiye’de halkların barış içerisinde, kardeşçe yaşamasından yanaydı ve bu iradesini, bu iradesini her ortamda büyük cesaretle ortaya koyuyordu, bunu yapıyordu ve Türkiye’nin her yerinde yapıyordu ama maalesef aramızdan alındı, alçakça bir suikastla aramızdan ayrıldı.
AKP'LİLERE SESLENDİ: ÇOK İYİ BİLİYORSUNUZ
Şimdi kayıtlara geçmesi açısından burada söyleyeceğim, hep söylüyorum: Bakın değerli arkadaşlar, AK Partililer sizlere sesleniyorum: İstanbul’da bir operasyon heyeti kurdunuz, operasyon heyeti. İsimlerini burada vermeyeceğim ama ne söylediğimi çok iyi biliyorsunuz.
O heyet ilk önce 26. Ağır Ceza Mahkemesi olarak Selahattin Demirtaş’a ve Sırrı Süreyya Önder’e ağır cezalar verdi. Orada rüştünü ispatladıktan sonra 37. Ağır Ceza Mahkemesine tayin edildiler. Orada Sözcü Gazetesine, Canan Kaftancıoğlu’na, akademisyenlere ağır cezalar verdiler, çağdaş hukukçular derneği üyelerine. Sonra ne oldu biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Sizlere sesleniyorum. Bu operasyon heyeti 37. Ağır Ceza Mahkemesinden alındı, 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Neden sonra biliyor musunuz, neden sonra? 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu cinayette çok önemli olan Mit mensuplarının dinlenmesine karar vermişti. Mit mensuplarının dinlenmesine karar vermişti 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti. Ama ne yaptınız? 37. Ağır Ceza Mahkemesini, siz, Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasi iradesi bu operasyon heyetini aldınız, 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti yaptınız aynı adliye içerisinde. 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, meşhur heyet, ne yaptı biliyor musunuz?
MİT VURGUSU
Mit mensuplarının dinlenmesi kararından vazgeçti, vazgeçti. Eğer ortak değilseniz bu cinayete siyasi olarak, ortak değilseniz gelin burada bu Yargı operasyonunu neden yaptığınızı, neden yaptığınızı, o heyeti 37. Ağır Ceza Mahkemesinden alıp 14. Ağır Ceza Mahkemesine neden gönderdiğinizi, ve 14. Ağır Ceza Mahkemesinin MİT mensuplarını dinleme kararından neden vazgeçtiğini gelin burada açıklayın. Açıklayamazsınız çünkü bu siyasi cinayet sizin zamanınızda, sizin mutlak iktidarınız döneminde oldu ve sizin siyasi sorumluluğunuz var. Ama, Hrant, yattığı yerde, o delikli ayakkabısıyla, tabanıyla sizleri, sizleri mahkum etmeye devam edecek. Bir kez daha buradan ailesine, sevgili Rakel'e, çocuklarına ve torunlarına başsağlığı diliyorum. CHP Grubu olarak üzüntülerimizi bir kez daha buradan ifade ediyorum ve seni unutmayacağız Ahparig diyorum.