Erdoğan sert sözler söylemişti: Osman Kavala'dan bir açıklama daha
Gezi Parkı davasından dört yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, yeni bir açıklama yaparak tutukluluk sürecini değerlendirdi.
cumhuriyet.com.trİş insanı Osman Kavala, 18 Ekim 2017 tarihinde, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "siyasal, askeri casusluk" suçlarından İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınmıştı. Birleştirilen Gezi Parkı ve Çarşı Grubu davasından dört yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, iktidarın kendisini cezaevinde tutmasına yönelik politikası hakkında konuştu.
Avrupa Konseyi'nin, AİHM'nin "Osman Kavala kararını" nasıl uygulayacağını belirtmesi için Türkiye'ye tanıdığı süre 19 Ocak'ta sona eriyor.
Konsey'in açıklamalarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Biz, Avrupa Birliği'nin Kavala'yla, Demirtaş'la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz" demişti.
Independent Türkçe'den Mehmet Emin İlbeyli'nin sorularını yanıtlayan Osman Kavala, "Yasalarda suç olarak tanımlanmış herhangi bir faaliyette bulunduğuma dair delil olmamasına rağmen tutukluluğumun devam ettirilmesi, suçlu olduğum algısının canlı tutulmasına yarıyor" dedi.
"AİHM'İN KORUMA SAĞLAMAYACAĞI MESAJI VERİLİYOR"
Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Osman Kavala, "Erdoğan'ın doğrudan sizi hedef almasıyla ilgi ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Yasalarda suç olarak tanımlanmış herhangi bir faaliyette bulunduğuma dair herhangi bir delil olmamasına rağmen, bulunabilecek en elverişli suçlamalarla tutukluluğumun devam ettirilmesi, suçlu olduğum algısının canlı tutulmasına yarıyor. Sanırım bu şekilde hükümete karşı yabancı güçlerle işbirliği yapanların cezalandırılacağı, hukukun, AİHM'in onlara koruma sağlayamayacağı mesajı da verilmiş oluyor" şeklinde cevap verdi.
"TAHRİBATI GÖRÜNÜR HALE GETİRDİ"
Türkiye demokrasisinin geleceğini de değerlendiren Kavala, "Bu dava bir demokrasi sorunu yaratmadı, demokrasinin ve hukuk devletinin uğradığı tahribatı daha görünür hale getirdi. Bunun ve bunun gibi davaların evrensel normlara göre çalışan bağımsız bir yargının demokrasi için hayati önemde olduğunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacağına inanıyorum. Farklı görüşte muhalefet partilerinin bu amaca öncelik verecekleri yönündeki açıklamaları ve aralarında sağladıkları mutabakat bana ümit veriyor" dedi.
"YAPTIRIMLAR EKONOMİYİ ETKİLEYECEK"
Avrupa Konseyi'nin olası yaptırım kararını değerlendiren Kavala, AİHM'nin alacağı kararın önemli olacağına inandığını belirterek, "Avrupa Konseyi, AİHM'in değerlendirmesinden sonra ülkenin oy hakkının kısıtlanması, son aşamada üyeliğin askıya alınması gibi yaptırımlar uygulamaya başlayacak. Bunlar, ülkede hukukun hakimiyetinin zedelendiğinin tescili anlamına geldiği için, ekonomiyi dolaylı olarak etkileyecek yaptırımlar" diye konuştu.