Yeşilçam hakkını arıyor

Telif haklarının uzun yıllardır ödenmediğini dile getiren özellikle Yeşilçam dönemi yapımcıları, SESAM’a tepkili. SESAM ise sorunların çözüme yaklaştığını savunuyor.

Orhun Atmış

Sinema sektöründe, özellikle Yeşilçam filmlerinin yapımcı, oyuncu ve filmin eser sahibi sayılan tüm çalışanları uzun yıllardır telif mücadelesi veriyor. Ancak Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) üyesi olan özellikle Yeşilçam’ın yapımcıları uzun yıllardır telif ücreti alamadıklarını dile getirerek SESAM’a yükleniyor. Son olarak Yetki Belgesi Yönetmeliği de ‘95 yılı öncesinde sektörde yer alan isimler tarafından SESAM’a tepki gösterilerek imzalanmadı. SESAM tarafı ise kanayan yara olan telif yasası için her türlü çalışmayı yaptıklarını ifade ediyor. Sinemacıların talepleri bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileriyle yapılacak toplantıda masaya yatırılacak.

‘MÜZİKTEKİ GİBİ YAPILSIN’

 Konu hakkında konuştuğumuz, Yetki Belgesi’ni imzalamayan isimlerden usta sanatçı Mehmet Ergin Soyarslan, sinema sektörünün teliflerinin müzik sektöründeki telif uygulamaları gibi olması gerektiğini savundu. Kendisinin hem Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) üyesi, hem de SESAM üyesi olduğunu belirten Soyarslan, müzik meslek birliklerine yapılan ödemeler gibi aynı şekilde sinema birliklerine de ödeme yapılmasının talep edildiğini dile getirdi. Soyarslan, sinema birliklerinin de bu telifleri olması gerektiği şekilde sinemacılara dağıtması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Erman Film’den Fuad Erman da SESAM’ın üzerinde bir atalet olduğunu ve işlevini yerine getirmediğini iddia etti. Erman, televizyonlarda filmlerin şu an “korsan” bir biçimde oynatıldığını dile getirirken, yıllardır oturmayan bir sistem olduğunu, yerleşmiş bir sistem istediklerini belirtti. Erman, “Bu şartlar altında Yetki Belgesi’ni imzalayıp SESAM’a tam yetki verirsek bu organizasyonla bunun altından kalkamazlar” dedi.

‘YETKİ VERMEZLERSE NASIL KORUYACAĞIZ?’

 SESAM 2. Başkanı Hakan Türkşen ise konuyla ilgili gazetemize konuştu. Türkşen, SESAM’ın telif hakları konusunda çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. Türkşen, “Biz sinemacıları koruyan bir kuruluşuz. Bize yetki vermezlerse bu ustalarımızın, ağabeylerimizin haklarını nasıl koruyacağız” diye sordu. Türkşen, yetki belgesinin “bir avukata vekâlet verilmesi” anlamına geldiğini belirtti. Türkşen, şu an beş meslek birliğinin bir araya gelerek konfederasyon kurmak için çalışma yaptığını da dile getirerek “Otellerden, televizyonlardan ya da Netflix’ten telif alınması için, aynı müzisyenler gibi ortak tarife hazırladık, ortak olarak imzalar atıldı. Kültür Bakanlığı bunun için yavaş yavaş kurumlara ihtar çekmeye başlayacak” dedi.

“Telif meselesi kanayan bir yara” diyen Türkşen, 21 yıldır devlet tarafından toplanan kopyalama harçlarının da ödenmediğini ve bunları almak için çaba sarf ettiklerini söyleyerek “SESAM’dan şikâyet edilerek bir yere varılamaz. Telif hakları kanununun çıkması için yapılması gereken tek şey bir araya gelmek” diye konuştu.

Konuştuğumuz sinemacıların tümünün talepleri ortak; sinemacılar tarafından filmlerin gösterimini yapan yayın organlarının telif bedeli ödemesi, toplanan kopyalama harçlarının dağıtılması, bandrollerden alınan vergilerin meslek birliklerine verilmesi ve sinemalarda bilet alınırken kesilen vergi ücretlerinin telif ücreti olarak kullanılması isteniyor.

Sinema sektörüyle karşılaştırıldığında müzikte telifler çok sıkı bir şekilde toplanıyor. YouTube’da kişisel bir video ya da otel asansöründe yayımlanan müziklerin sahipleri telif ücreti alıyor.