Hülya Aksular, Anneler Günü'nde anlattı: ‘Anneler Tanrı’nın eli’
Annesi istedi, balerin oldu, kızını da kendisi gibi dansçı yapmakla kalmadı, bir dans okulu açtı. Hülya Aksular, sanatçı anne ve sanatçı annesi olarak Anneler Günü’nde konuştu.
Öznur Oğraş ÇolakBale sanatı denildiğinde ilk akla gelen isim Hülya Aksular. Sanatçıyı anlatmaya sayfalar yetmez, yaz, yaz bitmez. Başarıdan başarıya koşan bir meslek tarihi. Bir Türk olarak, ülkesini yurtdışında temsil etti. Sayısız ödül ve sayısız unutulmayacak gösterilere imza attı. Aksular, uzun zamandır bale sanatını gelecek nesillere aktarıyor.
Çocuklarım dediği öğrencilerine bir anne gibi yaklaşan Aksular ile anneler gününe özel konuştuk.
- Mesleğe adım atmanızı annenize borçlu olduğunuzu her zaman dile getiriyorsunuz, bu başarılarla ve gururla dolu hikâyeyi sizden dinlemek isterim.
Şu ana kadarki ömür yolculuğum… Yumruk kadar kalbine nasıl sığdırıyorsa? herkese yetecek sevgiyi, bilgiyi, görgüyü ve gelecek görüsünü sığdıran anneciğimin kararı ile 1975 yılında şimdinin Hacettepe Üniversitesi Ankara Cebeci Konservatuvarı'nın sınavlarına girerek başladı. Annem genç kızken Cebecide'ki okulumuzun bahçesinde güneş gibi ışık saçan öğrencileri ilk gördüğü gün gelecekte erkek ya da kız evlatla taçlandırılırsa mutlaka bu okulda okumasını istediğini kalbine o gün kazımış. Annem gibi yaşamıma topraklama yapan ilk öğretmenimi de anmak isterim. 5,5 yaşında başladığım Cengiz Topel köy okulunda sınıf öğretmenim Alev Ensari öğretmenler odasına beni sıkça çağırıp şöyle derdi “Hülyacım bir yürü de görsün öğretmenler. “Bakın Hülya gelecekte bence ya manken olacak ya da Bale Sanatçısı.” Bense Buz pateni dışında dans bilmiyorum. O da siyah beyaz televizyondan kalbim pır pır izlediğim Olimpiyatlar içinde buzun üzerine yazılan peri masallarıydı. Ama öğretmenimin bu sözleri iyi geliyordu bana.
- Bale de peri masalı gibi...
Evet, bale dediği peri masalları gibi bir şey olmalıydı ve ben o masala layık görülüyordum. Hem de en sevdiğim, güvendiğim öğretmenimce. Devam eden bu süreç içinde annem tarafından geleceğimin hayali için gözlemlenen fiziki yapım, bedensel ritim kulağım, evdekileri şaşırtan diğer çocuklardan farklı yaratıcılığım ve yorulmak bilmez enerjimin gelecek planına uygunluğu doğruladı ki sınavlara yönlendirildim. Sonuç olumlu olunca 9 yaşımı sürerken okulumuza başladım. Ancak ben gelecekte sadece doktor olma sevdasında bir çocuk olduğumdan sanatçı olmayı kabullenmekte zorlandım. Hatta çocukların kendi seçimleri olmalıydı yaşamları için diye düşünüp anneme kızardım. Neden benim istediğim değil de senin istediğin oluyor diye. Ama şimdi iyi ki diyorum. Ve canım anneciğime beni dünyaya getirme elçiliğinin yanı sıra seçimi ile lütfettiği sanatsal ömrüm için minnet duyuyorum.
ANNE, ANNELER BENCE TANRI’NIN ELLERİDİR.
- Anne, Annem... desem?
Annemde öyle tabii ki. Benim annem olaraksa yaşamak için erdemin ve sevginin ekmekle eş… nimet olduğunu öğreten meleğim. Başımın tacı. Anne olabilmiş Hülya içinse bu ömürde Sude’nin annesi olabilmek lütfumdur.
- Öğrencilerinize çocuklarım diyorsunuz, ve yakından tanık oldum onlara bir anne sıcaklığıyla yaklaşıyorsunuz. Aslında siz onlarca çocuğu olan bir Annesiniz, bunun sorumluluğu var evet ama mutluluğu, duygularınızı bizimle paylaşır mısınız?
Sevgiyle öğretilenin eşsiz bir kalıcılığı var! Sevgiyle öğretirken yaşamın anlamı var! Dünyada tüm çocuklar bizlerin, ülkelerinin geleceği. Hepsi nadide ve çok kıymetliler. Ölene kadar sorumluyuz zaten yaşamımıza denk gelen herkesten, her şeyden. Böylesi önemli bir görevde rol almanın zorluğunun bilincindeyim. Çok hassas olmak gerek. Bir çocuğun ruhunda, bedeninde anne gibi iziniz kalıyor. Nesiller boyu onlar tarafından aktarılacak bu izlerin iyi olması gerek yaşamları için. Öğretmenlerimizin, sanatı icra ettiğim dönemlerde edindiğim tecrübelerin bende oluşmuş birikimini onlara aktarmadan göçüp gitmek var olma sebebimi yok saymak olacaktı. O kadar mutluyum ki sanki tüm öncem sadece öğretmen olabilmem için tasarlanmış. Var olma sebebim Sude’nin dünyaya gelme elçiliğinin yanı sıra birde diğer çocukların bedenlerinde, topuzlarında, ruhlarında göğe yükselmiş öğretmenlerimin ve ben gittikten sonra benim …onlarda yaşayacak olma ihtimalimiz çok iyi hissettiriyor...Hepsi canımdan çok sevdiğim çocuklarım. Bana yaşam böylesi bir güzellik bahşetti ne mutlu bana ne mutlu Alev öğretmenimin, annemin, ailemin bana çizdiği yola. Uzun olsun isterim. Şahsınızda varlık sebeplerimiz rahmetli anneannemin, babaannemin ve insanlığın var olma sebebi tüm yaşayan yaşamayan sebeb-i şahanelerin anneler gününü kutluyor…kutluyor…kutluyorum.
'ANNEM: UMUTLAR ÜRETEN...'
Hülya Aksular'ın kızı Sude Meriç Kolozina annesi gibi dans sanatçısı. Kozalina, annesinin yanında kendisini daha dayanıklı hissettiğini söylüyor.
- Meslek olarak dansı seçmeniz de annenizin etkisi var mı?
Sanatçılık birçok meslekten farklı olarak mesai saatleri olmayan bir meslek. Ve annem belki de sanat dallarının en meşakkatli olan dalında uzun yıllar başarılara imza atmış, çıktığı basamaklarda yerini koruyabilmiş sayılı sanatçılardan biri. Küçükken bu durumu çok normal algılıyor ve hatta kendimle iletişim yolu olarak dansı kullanıyordum. İlerleyen yaşlarımda onu daha iyi algılayabilmemin bir yolu olarak farklı bir dans disiplini içerinde ben de var olmayı seçmiş olabilirim. Bu seçimi yaptığım yıllarda nedenlerinden biri olarak görmemiştim ama bugün dönüp baktığımda anne kız ilişkimiz için atılan ciddi adımlardan biri olarak sayabilirim.
- Anneniz desem bir cümlede anlatmak çok zor biliyorum ama... bir cümlede annenizi anlatır mısınız?
Her daim yeni filizler veren, umutlar üreten, kendimi dayanıklı ve en korunakta hissettiğim kişi. Annem.