Tarihin en meşhur Türk dolandırıcıları: Kimleri dolandırmadılar...

cumhuriyet.com.tr

Bildiğiniz tüm meşhur dolandırıcılık hikayelerini, 'bu kadarı da olmazları' unutun. Çünkü Türkiye'den devletin örtülü ödeneğinden para çalan, köprü satan, Las Vegas kumarhanesini dolandırabilmiş, dolandırıcılar geçti.

İşte, akılalmaz hikayeleriyle 5 Türk dolandırıcı...

1) Zekasıyla çete kurup, kumarhaneyi dolandıran Ayşe Benli

Las Vegas bilindiği gibi kumarhanelerin başkenti. Olaydaki beş Türk, ünlü Las Vegas kumarhanelerinden tophane usulüyle iki milyon dolar kaldırdı. Üstelik soyulamaz denilen bir kumarhaneden.

Çetenin lideri Ayşe Benli ve tüm numaralar ona ait.

Ayşe Benli; kendisi ve 4 arkadaşı ile meşhur taktik olan 'papaz açma ' oyununda kullanılan kağıtların işaretlenmesi ve işaretlenen kağıtların diğer kağıtlarla değiştirilmesinden ibaret olan dolandırıcılık taktiğiyle 2 milyon doları kaldırıp sırra kadem bastılar. Ve halen FBI tarafından aranıyorlar.

2) Meşhur Banker Kastelli vurgunu…

Soygunun başında Abidin Cevher Özden var.

Kurduğu sistem, banka faizlerinden 4 kat fazla kazanç vaad ediyordu. 1982 yılında Banker Castelli battı. Cevher Özden 300.000 yatırımcının paralarını alıp Cenevre’ye kaçtı. Olay sonrası Türkiye'de 80'li yıllarda herkes onu tanıdı. Para denince akla gelen kişiydi. Reklamlarında ünlüler oynadı. Yüksek faiz vaadiyle dile kolay; tam 550 bin kişinin parasını topladı.

Kaybolan paranın miktarı ise yaklaşık 2 buçuk milyar liraydı. Cevher Özden Cenevre'ye kaçsa da çok geçmeden yakalandı. Bu olay, dönemin Başbakan Yardımcısı Turgut Özal’ın istifasına neden oldu.

3) Çiftlik vurgunuyla Tosuncuk 

1991 doğumlu, ortaokul mezunu olan Mehmet Aydın, 2015 yılında Bursa'da tek tek şirketleri dolaşarak kurumsal web sitesi yapan bir gençti. Sanal oyunda sanal hayvanlardan elde ettiği ürünler ve bunları satacağı sanal bir pazar oluşturarak girişimcilik kariyerine başladı. Oyun inanılmaz popüler oldu ve Aydın, para kazandıkça reklam vererek daha çok insana ulaştı.

Çiftlik Bank reklamlarında, yatırım yapan kullanıcılardan alınan paralar ile gerçek çiftlikler kurularak, hayvanlar alındığı ve buradan elde edilen karların yine kullanıcılara dağıtıldığı öne sürüldü. Yani oyun olarak başlattığı projeyi gerçek hayata uyarladı.

Sosyal medyada "Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul’u fethettiği yaştasın" denilerek tanımlanan Aydın, kurucusu olduğu Çiftlik Bank ile 2018 yılında 132 bin 222 kişiyi dolandırdığı 1 milyar 139 milyon 972 bin TL para ile yurt dışına kaçtı. Hakkında kırmızı bülten çıkarılan 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın , 2021 yılında teslim oldu.

4) Çiller'i ve Demirel'i dolandıran Selçuk Parsadan

 

Selçuk Parsadan adı, dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i dolandırmasıyla aylarca manşetlerde kaldı. Varsıl ailelerin çocuklarıyla arkadaşlık kurarak önemli kişiler hakkında bilgi alıyordu. Ardından o aileleri de arayıp dolandırdı.

 

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i sinema oyuncusu Perihan Savaş adına aradığını söyleyerek para istedi. 2 Kasım 1995 günü emekli Orgeneral Necdet Öztorun’un sesini taklit eden Parsadan, Tansu Çiller’i telefonla arayarak, “Kemalistler Derneği” için para talep etti. İstediği para, ertesi gün Başbakanlık Örtülü Ödeneği’nden Parsadan’ın hesabına yattı.

Devletin örtülü ödeneğinden dolandırıcı Selçuk Parsadan’a, 500 milyon TL vererek tek başına bir adama tüm Türkiye’yi dolandırma başarısı da Tansu Çiller’e ait.

5) Sülün Osman efsanesi

1923-1984 yılları arasında yaşamış olan Sülün Osman’ın gerçek adı Osman Ziya Sülün. Sülün Osman, ilk kez Fatih’te kendi ev sahibini dolandırdı. Dolandırıcılar üstadının Taksim'in girişine paspas koyup gelenden geçenden para almışlığı bile var.

Anlatılanlara göre Sülün Osman, bu işin inceliklerini Kumkapılı bir Rum’dan öğrenmiş. Sonrasında ise işe kendi yorumunu da katarak tarihe adını yazdırdı. Sülün Osman, öylesine başarılıydı ki Türkiye onu dolandırıcılar kralı olarak tanıdı. Galata Kulesi’ni, İstanbul tramvaylarını, Kız Kulesi’ni, Eminönü ve Dolmabahçe saat kulelerini, şehir hatları vapurlarını sayısız kez sattı. Hedef kitlesi saf insanlardı. Satın almaya parası yetmeyenlere bu yerleri kiraladı.

''Beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."

Sülün Osman, girdiği cezaevinde de “Alınteri ile yaşamak” konulu konferanslar verdi. Deyim yerindeyse cin olmadan adam çarpanları çarptığını işte şöyle anlatıyor;

"Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız. Ve dükkân kapalı. Karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... 

adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. Ben aranıyorum. demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."