Odak noktanız hayatınızın bileşenleri değil, kendisi olsun!
SİSTEMİN ÖNCELİĞİ: KARİYER
Dolu bir özgeçmiş, sıkı bir portfolyo, iyi referanslar ve sertifikalar... Bunlar mevcut sistemde birçok insanın sahip olmak isteyeceği donanımlar.
Sağlam bir kariyere sahip olmak ve kendini günden güne geliştirmek, güzel ama zor bir eylem. Yılmadan, azimle, son derece sağlam bir disiplinle çalışmak, kariyer basamaklarında zirveye giden yolu ilmek ilmek işlemek...
Hayal etmesi oldukça tatmin edici fakat çok klişe de olsa, her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi, kariyere fazla odaklanmanın yıpratıcı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
VAKİTSİZLİK İÇİNDE KAYBOLAN HAYAT
Hayat yolculuğunda bir insanın gerek sosyal gerek psikolojik açıdan iyi durumda olabilmesi için en önemli şartlardan biri, kişinin kendine vakit ayırabilmesidir. Bazen bir yürüyüş, bazen tek başına geçirilen iki günlük bir tatil.
Okurken yapılması çok kolay görünen bu eylemler, kişinin tüm odak noktası tek bir merkezde topladığında havada kalıyor. Kariyerine gereğinden fazla önem veren insanlar, iş hayatındaki stresi ya da yarım kalan işlerini eve taşımak zorundadır. Oysa ki insan kendine daha çok vakit ayırdığında düşünce gücünün gelişimi ve psikolojik dinginliği sağlayarak, daha tatmin edici sonuçlar elde eder.
ERTELENEN ANLAR
İnsanları hayatta tutan en büyük değerlerden biri, kişinin içine doğduğu ve partneriyle kurduğu çekirdek ailedir. Aile ile vakit geçirmek, birçok insanı huzurlu ve güvende hissettiren bir aktivitedir.
Örneğin, bir babanın çocuğuyla birlikte yemek yemesi, sokak sokak gezmeleri... Hayatın süprizlerden ibaret olduğunu düşünürsek, bir gün geriye dönüp baktığımızda kuşkusuz en çok bu anılar hatırlanır. Yoğun bir tempoda mutlu aile karelerine vakit ayırmak ise hiç kolay değil.
Mesai saatlerinden artakalan zamanlarda odak noktasını aileye çevirmek bu tabloyu iyileştirmek için en önemli şartlardan biridir.
ELDE KALAN YOKSUNLUK HİSSİ
Aileden sonra hatta kimi zaman aileden de önce gelen arkadaşlık kavramı, hayatta özgürce seçim şansının olduğu konulardan biri.
Arkadaşlarla yapılan buluşmalar, topluca gidilen yemekler, keyifli sohbetler, sosyal hayatı iyi yönde etkileyen aktivitelerdir. Hayatının merkezine kariyerini koymuş insanlar, genellikle sıkı arkadaşlık bağlarından bilinçli ya da bilinçsiz yoksundur.
Kişinin odak noktası yalnızca kariyer olduğunda sosyal hayat ve ilişkiler ister istemez vasat bir noktada kalıyor.
DAHA İNSANİ VE YAŞANABİLİR
Kültürel anlamda gelişmek, hayatı kaçırmamak adına; yeni kitaplar okumak, sergileri ve müzeleri gezmek, bambaşka ülkelere seyahat edip, farklı milletlerden insanlarla tanışmak son derece keyifli ve önemli.
Odak noktasının tamamında kariyeri olan kişiler, sosyal tecrübeler edinmek ve anılar oluşturmak için yeterli vakte asla sahip olamazlar.
Kültürel anlamda gelişmenin ve yetişmenin, insanı insan yapan faktörlerden biri olduğunu unutmamak ve bu doğrultuda hareket etmek, hayatı daha insani ve yaşanabilir kılan ayrıcalıklardan biridir.
YAŞAMI DOĞRU KABUL ETMEK
Yola çıkmanın en güzel yanı, varmak değil; yolda olmaktır. Kariyer odaklı insanlar ise tamamen sonuç odaklı düşünmeye meyillidirler. İyi bir gelir kazanmak, saygın bir insan olmak, takdir edilmek, öne çıkmak...
Oysa ki sonuçlara giden yolda anın içinde kalıp, süreçten keyif almak, hayata bambaşka pencerelerden bakabilmek çok daha doyurucudur. Yaşamın sunduklarını sonuçlarıyla değil, nedenleriyle ve koşullarıyla kabul edip, değerlendirmek gerekir.