'Zirve' davasında Yeşil'in savunmasına devam edildi

Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın 48. duruşmada tutuklu sanıklardan Haydar Yeşil'in savunmasının alınmasına devam edildi.

cumhuriyet.com.tr

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Haydar Yeşil, Ergenekon terör örgütü denilen hayali örgütün varlığının ispat edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

Davada gizli tanık ve sanık İlker Çınar'ın TUSHAD isimli bir örgütten bahsettiğini, bu örgüte katılmak için Genelkurmay Başkanlığı'na başvurduğunu ancak alınmadığını söylediğini aktaran Yeşil, ''Genelkurmay Başkanlığı böyle bir örgütün olmadığını açıklayınca İlker Çınar bu örgütün gayri resmi bir örgüt olduğunu savundu. İlker Çınar, bu sözde örgütün kimliğini aldığını söylüyor. İlker Çınar'ın kimliğinin kriminal incelemesi yapıldı mı? İlker Çınar'ın ifadesine göre bu örgüt Türkiye'yi 4 bölgeye ayırmış. Bu bölge yapılanması kurgulanmıştır'' iddialarında bulundu.

İddianamede kendisinin de ''hayali terör örgütünün'' yöneticiliğiyle itham edildiğini hatırlatan Yeşil, ''Kadrolu tanıkları İlker Çınar'ın ifadelerine göre iddianame hazırlıyorlar'' diye konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetleri dışında hiçbir örgüte üye olmadığını belirten Yeşil, ''Ekmeğimi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti veriyor. Ekmeğini yediğim ülkeye ihanet etmedim'' dedi.

Cinayetin olduğu gün davanın sanıklarından emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un İnönü Üniversitesi'nde konferansı olduğunu anımsatan Yeşil, ''Hurşit Tolon'un konferansının tarihi aylar öncesinden belliydi. Demek ki, cinayeti işleyenler tarihi, konferansın tarihine göre değiştirmiş'' ifadesini kullandı.

Zirve Yayınevi cinayetlerinin azmettiricisi olarak suçlandığını bildiren Yeşil, bu iddiayı kabul etmediğini söyledi.

Haydar Yeşil, tutuklu sanık Emre Günaydın'ı tutuklu sanık Varol Bülent Aral aracılığıyla azmettirdiğinin ise ''akla ziyan bir iddia'' olduğunu ileri sürdü.

Dönemin Malatya Vali Yardımcısı Erdinç Filiz'e gönderildiği belirtilen dijital dosyanın son işlendiği tarihin İlker Çınar'ın ifade vermesinden 2 gün önce olduğunu savunan Yeşil, bu dosyanın kendisinin İlker Çınar'la ilişkisini kesmesinden sonra oluşturulduğunu ileri sürdü. Yeşil, sahte olduğunu söylediği bu dosyanın kim tarafından üretildiğinin bulunmasını ve hesap sorulmasını istedi.

Yeşil, savunmasında ayrıca, bir dönem Protestan Kiliseler Birliği Başkanlığı yapan Behnan Konutgan'ın İlker Çınar'ı gizli tanık olarak kullandığını öne sürdü.

''Misyonerlikle ilgili bilgi toplamak kişisel kararım değil''

Haydar Yeşil, tutuklu sanık Abuzer Yıldırım'da ele geçen ''Ev Kiliseleri'' adlı dosyanın kendisi tarafından hazırlanmadığını iddia etti.

Misyonerlikle ilgili bilgi toplamanın kendisinin kişisel kararı olmadığını belirten Yeşil, ''Bu görevi yaptığım için iddia makamı tarafından suçlanıyorum. Zirve Yayınevi ile ilgili bilgi toplattım. Bu suçsa bunu kabul ediyorum. Misyonerlikle ilgili bilgi toplamak tüm istihbarat birimlerine verilen görevlerden bir tanesidir. İl Emniyet Komisyonu'nun toplantı tutaklarına da bakılabilir. İl Emniyet Müdürlüğü'nün bu konuda istihbarat faaliyeti yaptığına dair iddianamede tek satır yok. Misyonerlik faaliyetinin istihbar edilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti tarafından bize verilmiştir'' iddialarında bulundu.

Jandarma İstihbarat biriminin ödenek kayıtlarına bakılmasını isteyen Yeşil, bu kayıtlarda Ruhi Abat'a veya hiçbir kişiye ödeme yapılmadığının görüleceğini belirtti. Yeşil, ''Mahkemenin cinayeti değil misyonerleri yargılaması için mahkemeye sahte belge gönderdiğim iddia ediliyor. Mahkemenin istediği cevabi bilgi dışında hiçbir belge gönderilmemiştir'' dedi.

Yeşil, yarın görülecek 49. duruşmada savunma yapmaya devam edecek.