Zayıflayan iktidar ve ortağı şiddet ve baskılarını artırıyor
Zayıfladıkça baskı ve şiddeti artıran iktidar ve ortağı, demokratik itirazını kullanan öğrenciler için ‘başları ezilmeli’ diyor, ‘darbe’ tartışmalarını ısrarla büyütmek istiyor.
cumhuriyet.com.trBoğaziçi Üniversitesi protestosu nedeniyle öğrencilere yönelik operasyonlar dün de devam etti. Uzun namlulu silahlar kullanan özel harekât polislerinin katıldığı operasyonlarda 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı 36’ya yükseldi. Boğaziçi’ndeki pretostoların ardından haklarında “2911 sayılı Kanun’a muhalefet” ve “görevli memura mukavemet” suçlamalarıyla yakalama kararı çıkarılanlara yönelik dün sabah 33 adrese baskınlar düzenlendi. Şişli ve Maltepe’deki ev baskınlarında 14 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.
BULU’DAN POLİSE TEŞEKKÜR
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, dün bir canlı yayına katılarak, kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtladı. Öğrencilerin eylemine sert müdahalede bulunan polislere teşekkür eden Bulu, “İtiş kakış yapanlar Boğaziçililer değil, dışarıdaki unsurların içeri girmeye çalışmasında oldu. Polis inanılmaz bir ajitasyon olmasına rağmen en ufak bir şey yapmadı. Türk polisini ben bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Emniyet müdürümüzle sürekli iletişim halindeyiz” diye konuştu. Üniversite kampüsünde düzenlenen devir teslim törenini cüppelerini giyip arkalarını dönerek protesto eden akademisyenlere ilişkin ise Bulu, “Sırtını dönen hocalarla yavaş yavaş konuşacağım. Beni tanıyanlar orada yoktur diye düşünüyorum. Ama Boğaziçi’nin kültürü, isteyen sırtını döner isteyen elini sıkar” dedi.
YANLIŞ EVLERİ BASTILAR
Kadıköy ve Okmeydanı’nda iki evin yanlışlıkla basıldığı ortaya çıktı. Öğrenci avına çıkan polisler, Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi Muhtarı Sultan Aksu’nun evini bastı. Aksu yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 10 polis evimizi bastı. Eşim zorla yere yatırıldı, beni de yere yatmam için çok defa uyardılar. o sırada çocuğum (7 yaşındaki kızı) uyanmış, yataktan ağlayarak olup bitenleri izliyordu. Buna rağmen yanına yaklaşmama izin verilmedi. O sırada ekiplere mahallenin muhtarı olduğumu söyledim. Polisler, muhtar olduğumu duyduktan sonra eşimin yerden kalkmasına ve hareket etmemize izin verdiler. Durumla ilgili tutanak tutup, bizlerden özür dileyerek evimizden ayrıldılar” dedi. Okmeydanı’nda ise Rüstem K. isimli yurttaş polisin yanlış ev baskınını şöyle anlattı: “Sabaha karşı büyük bir gürültü, patırtı ve hışımla çelik yelekli, uzun namlulu silahlarıyla polis evimizi bastı. Kapıyı açar açmaz yüksek sesle ve namlularını bize doğrultarak ‘yere yatın’ diye bağırarak çamurlu ayakkabılarıyla içeri daldılar. Bir kadının ismini vererek ‘hanginizsiniz’ diye sordular. Kendisini tanımadığımızı söyleyince, yanlış bir yer bastıklarını anlayınca tutanak tutup evden ayrıldılar.”
ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI
Bir grup Boğaziçili öğrenci, gözaltındakilerin durumuna ilişkin İnsan Hakları Derneği’nde (İHD) bir açıklama yaptı. Gözaltına alınan arkadaşlarının çıplak arama dayatmasına maruz kaldıklarını belirten öğrenciler, “Artık gizlenemeyen çıplak arama, devlet yetkilileri tarafından kabul edilmemekte, gündeme geldiğinde iftira olarak nitelendirilmekte ve çıplak arama işkencesini uygulayan polisler hakkında işlem yapılmamakta, işkenceciler korunup kollanmaktadır” dedi. Öğrenciler, gözaltına alınan arkadaşlarının bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
İŞKENCE İDDİASI ARAŞTIRILMALI
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolara katıldıkları gerekçesiyle yapılan ev baskınlarıyla en az 30 kişinin gözaltına alınmasının ardından Af Örgütü Türkiye Şubesi yazılı bir basın açıklama yaptı. Açıklamada, “Yetkililere, anayasal haklarını kullandıkları için gözaltında tutulan protestocuların derhal serbest bırakılması; protestolar ve gözaltı sürecinde gerçekleştiği iddia edilen işkence ve diğer türde kötü muamele iddialarının hızlı, bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturularak, sorumluların adil şekilde yargılanması çağrısında bulunuyoruz” denildi.
‘TERÖR’ BENZETMESİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanması ile başlayan tepkilere ilişkin “Kanuna uygun bir atamaya terör yöntemleriyle karşı çıkmak, bu vesileyle Boğaziçi Üniversitesi’nden bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur” dedi. Bahçeli, yazılı açıklama ile yargıdaki kadrolaşmaya dikkat çeken CHP’li Fikri Sağlar’a “Başörtüsü meselesinin mutabakatla çözülmesini hala kabullenemeyen, bir türlü hazmedemeyen çorak ve çürük siyasi zihniyetlerin inanç ve insan haklarına tahammülsüzlükleri maalesef yeniden nüksetmiştir” tepkisini gösterdi. Bahçeli, medyayı hedef alarak, “Zillet ittifakının söylemleri, siyaset metotları, kamuoyuyla ilişkileri ve irtibat kanalları sakat ve sancılıdır. Bunların medyaya yuvalanmış çıkarcı yandaşları da Türkiye’nin kazanımlarını, diriliş ve yükseliş çabalarını karalamak ve kötü göstermek için faaliyet halindedir” dedi.
‘SAKINCALI VE SORUNLU’
Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, gazetemizde yayımlanan söyleşisini anımsatarak, Başbuğ’un “düşünce ve kanaatlerinin her zaviyeden sakıncalı ve her cepheden sorunlu” olduğunu savundu. Bahçeli, “‘27 Mayıs 1960 darbesinden önce şayet bir erken seçim tarihi açıklansaydı darbe önlenebilirdi’ demek tam bir gaflet, tam bir garabettir. CHP’nin başını çektiği zillet ittifakının erken seçim dayatması ve zorlamasıyla Sayın Başbuğ’un sözleri üst üste konulduğunda, muhtemel gelişmelerle ilgili tuhaf ve düşündürücü bir illiyet bağının kurulması abartılı ve afaki bir değerlendirme olmayacaktır” dedi.
KOKTEYL İTHAMLAR
Türk gençlerine “terör örgütlerinin kışkırtmalarına kapılmaması ve uyanık olması” çağrısında bulunan Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasına ilişkin şunları kaydetti: “Kanuna uygun bir atamaya terör yöntemleriyle karşı çıkmak, bu vesileyle Boğaziçi Üniversitesi’nden bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur. CHP’nin, İP’nin, HDP’nin provoke ettiği, PKK, MLKP, DHKP-C’nin alevlendirdiği protestoları bir sokak hareketine dönüştürme ısrarları ateşle oynamaktır. Darbe imaları, erken seçim dayatmaları, ekonomik sorunlardan siyasal sonuç elde etme gayretleri ortadayken, bunun üstüne üniversitelerde öğrenci olaylarının fitilini tutuşturma arayışları vatana ihanettir. Boğaziçi Üniversitesi’ne yasal yollardan rektör atanmış ve konu kapanmıştır. MHP, üstünlerin ve elitlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne inanmaktadır.”
ÖĞRENCİLERDEN YANIT: BİZİM İÇİN KONU KAPANMADI
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, “Boğaziçi Üniversitesi’ne yasal yollardan rektör atanmış ve konu kapanmıştır” açıklamasına Boğaziçili öğrenciler tepki göstererek, yanıt verdi. “Bahçeli’nin söylediğinin aksine bizim için konu kapanmadı” diyen Boğaziçili öğrenciler şu açıklamalarda bulundu: “Kayyımlar gidene kadar ve gözaltındaki arkadaşlarımız bırakılana kadar da konu kapanmayacaktır. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Kayyım olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin.”