'Yüzde 90 etkili' koronavirüs aşısı hakkında bilinmesi gereken 10 şey

Pfizer ve BioNTech pazartesi günü üçüncü aşamadaki klinik çalışmalarının ilk sonuçlarına göre, geliştirdikleri koronavirüs aşısının yüzde 90 etkili olduğunu açıkladı. Haber bütün dünyada heyecana sebep olurken yıl sonuna kadar piyasaya sürülebileceği belirtilen aşının önünde uzun bir yol bulunuyor.

cumhuriyet.com.tr

Independent Türkçe'nin New York Times'dan aktardığına göre bu aşamada aşı hakkında bilinmesi gereken 10 şey:

1. Bilim insanları ne buldu?

Pfizer ve BioNTech, aşının üçüncü faz klinik çalışmalarını temmuzda başlatmıştı. Araştırmacılar, katılımcıların yarısına aşı uygularken kontrol grubuna tuzlu su verdi. Daha sonra da aşının koruma sağlayıp sağlamadığını anlamak için kişilerin hastalanmasını beklemeye koyulmuşlardı.

Açıklamalara göre, 44 bin katılımcı içinden şimdiye kadar 94 kişi virüsü kaptı. Bağımsız uzmanlardan oluşan bir kurul, bunlardan kaçının aşı olduğunu kaçının kontrol grubunda bulunduğunu inceledi ve aşının yüzde 90’ın üzerinde etkili olduğunu ortaya koydu.

2. Bu iyi bir sonuç mu?

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), acil kullanım izni için aşı üreticilerine yüzde 50 başarı kotası koymuştu.

Söz konusu aşının ilk sonuçları doğruysa ve aşı piyasaya çıktığında da bu şekilde sonuçlar verirse, hayli koruyucu olabilir.

Düzenli kullanılan aşılara bakmak da sonuçların ne kadar iyi olduğunu anlayabilmek adına işe yarayabilir. En kötü istatistiğe sahip aşılardan biri olan grip aşısının etkili olma oranı yüzde 40 ila 60. Zira influenza virüsü her sene biçim değiştiriyor. Bunun yanında kızamık aşısının başarı oranı yüzde 97.

3. Aşı güvenli mi?

Araştırmacılar, büyük ölçekli çalışmadan önce, olası sorunları tespit etmek için özel olarak tasarlanmış küçük klinik deneyler yapmıştı. Şimdiye kadar aşının neden olduğu bir sorun bildirilmezken dört farklı versiyon deneyen bilim insanları, en az yan etkiye sahip olanı seçti.

Bununla birlikte, araştırmaya katılanlar iki yıl boyunca izlenecek.

4. İlk kim sahip olacak?

Pfizer’in CEO’su, yıl sonuna kadar yaklaşık 40 milyon doz arasında aşı üretileceğini bunun da yaklaşık 20 milyon insana yeteceğini söylemişti. Zira ilk aşıyı olduktan üç hafta sonra ilave aşı olmak gerekiyor.

Üretimde senede 1,3 milyar doza kadar çıkılabileceği ortaya konulmasına rağmen bu sayı, dünyanın aşı ihtiyacını karşılamaya yetmiyor. Söz konusu aşıları kimin alacağı da kesin olarak belli değil.  

5. Ne zaman ulaşılabilir olacak?

Pfizer, FDA’nın istediği iki aylık güvenlik verilerini topladıktan sonra muhtemelen kasımın üçüncü haftasında acil kullanım izni için başvuracağını belirtti.

Daha sonra da aşının güvenliğinin, etkisinin ve üretilme kapasitesinin dışarıdan bir danışma komitesiyle değerlendirilmesi gerekiyor.

Her şey planlandığı gibi giderse 2021’de seri üretime geçileceği ifade ediliyor.

6. Testte yapılacak neler kaldı?

Testlerin, 164 Kovid-19 vakasına ulaşılıncaya kadar devam etmesi, bu noktadan itibaren de çalışmaların tamamlanıp sonuçların analiz edilmeye başlandığı aşamaya geçilmesi planlanıyor.

İlk sonuçlar aşının etkili olduğu konusunda ikna edici kanıtlar sunuyor ancak bunlar kesin sonuçlar değil. Zira klinik deneyler kesin sonuç vermek için tasarlanmıyor. Aşının ne kadar etkili olabileceğiyse milyonlarca insan aşı olduktan sonra belirlenebiliyor. Ancak uzmanlar, ilk verilerden yola çıkarak aşının epey yüksek bir etki oranı olacağını söylüyor.

7. Yaşlılarda işe yarıyor mu?

İlk sonuçlar yaşlıların aşıyla hastalıktan korunup korunmadığı hakkında bir şey göstermese de denemelerde 65 yaşın üstündekilerin olduğu düşünülürse en nihayetinde bu bilgilerin ortaya çıkacağı düşünülüyor.

Önceki klinik çalışmalar, diğer katılımcılara göre yaşlıların, aşıyla Kovid-19’a karşı daha zayıf bağışıklık tepkisi gösterdiğini ortaya koyarken bu kadar güçlü erken sonuçlara göre yaşlıların da güçlü korunma sağlamalarının muhtemel olduğu belirtiliyor.

8. Çocuklarda denendi mi?

Pfizer ve BioNTech’in yürüttüğü çalışmalar en başta 18 yaş ve üstü kişileri içerirken eylülde bu sınır 16 yaşa düşmüştü.

Geçen aysa uzmanlar 12 yaşındaki çocuklar üzerinde de çalışmaya başladıklarını duyurdular.

9. Pfizer, Operation Warp Speed’in parçası mı?

ABD yönetimi, Kovid-19 aşısı çalışmaları yapan şirketlere fon sağlama projesi olan Operation Warp Speed kapsamında, Pfizer’le temmuzda 1,95 milyar dolarlık (yaklaşık 16 milyar TL) anlaşma yaptı. Sözleşmede, Pfizer'in 100 milyon doz aşıyı ABD yönetimine teslim edene kadar ücreti almayacağı belirtiliyor.

Pfizer, kendisi gibi aşı çalışmaları yapan Moderna ve AstraZeneca’nın da aksine federal finansmanı kabul etmemişti.

Aşı araştırmalarının başındaki isim ve aynı zamanda şirketin başkan yardımcısı olan Kahtrin Jansen, pazar yaptığı bir röportajda “Hiçbir zaman Warp Speed’in bir parçası olmadık. ABD hükümetinden ya da başka hiçbir kişiden para almadık” ifadelerini kullanmıştı.

Pazartesiyse Pfizer’ın sözcüsü, şirketin Operation Warp Speed’ın potansiyel koronavirüs aşısı tedarikçisi olduğunu söyleyerek olayı açıklığa kavuşturmuştu.

10. Bu haber diğer aşılar için ne ifade ediyor?

Dünya genelinde son aşama denemelerinde olan 10 başka aşı daha var. Pfizer ve BioNTech’in bu sonuçları, diğer aşılar için de hayli cesaretlendirici oldu.

Yale Üniversitesi’nden Akiko Iwasaki, “Haber, diğer aşıların da etkili olacağı umudunu veriyor” dedi.

Pfizer ve BioNTech aşısında, kendi hücrelerimizin viral protein yapması için RNA adlı genetik molekülü kullanıyor.

Moderna’nın geliştirdiği ve üçüncü faz klinik çalışmalarını yaptığı aşı da bu tekniği kullanıyor. Bununla birlikte Çin, İngiltere, Hindistan, Singapur, Güney Kore ve Tayland’da da RNA kullanılan aşı denemeleri gerçekleştiriliyor.