Yüzde 10 bile çok önemli
YGS’de her aday için kendi puan türündeki sorular önem taşıyor. Ancak uzmanlar, sınavda tüm soruların çok önemli olduğunu ve her bir netin adayı binlerce sıra yukarı çıkarabileceğini söylüyor.
Deniz ÜlkütekinYGS’de ders konularına hâkimiyetin yanı sıra sınavda doğru stratejiyi izlemek de büyük önem taşıyor. Adayların sınavda zamanlarını doğru kullanması olabildiğince çok soruyu çözmelerine olanak tanıyacak. Bu yüzden de adayın hedeflediği bölüme yönelik puan türüyle ilgili sorulara öncelik vermesi kaçınılmaz. Sınava girenlerin, kendi puan türündeki sorulara öncelik vermesinin mantıklı olduğuna değinen Uğur Okulları Rehberlik ve Ar-Ge’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, bu soruların sınavda yüzde 90’lık ağırlık değeri olduğunu, ama yüzbinlerce adayın katıldığı bir sınavda kalan yüzde 10’luk soruların da sıralama açısından büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Sezgin şöyle konuştu;
Puan türüne dikkat
“YGS için öğrencilerin genel bir yargısı, kendi alanlarına veya tercih edecekleri bölümlere daha çok katkı sağlayan derslere ağırlık vermektir. Bu doğru bir taktik olmakla beraber katılımcı sayısı fazla olan bir sınav için eleyici özelliği devre dışı bırakmaktır. Örnek vermek gerekirse; YGS-5 puan türü ile tercih yapacak bir öğrenci için Türkçenin katsayısı yüzde 37, Matematiğin katsayısı yüzde 33, Sosyal Bilimlerin katsayısı yüzde 20, Fen Bilimleri testinin ağırlığı yüzde 10’dur. Bundan da anlaşılacağı üzere eşit ağırlık tercihi yapacak öğrenci YGS-5 puan türünden yararlanmak için kendi alanlarında sıkı çalışması, sınavın yüzde 90’lık kısmını bitirmesi anlamına gelmektedir. Fakat katılımcı sayısı fazla olduğu için yüzde 10 gibi bir oran oldukça önemlidir. Bu sebeple tüm adayların öncelikle tercih yapmak istedikleri alanların ağırlıkta olduğu testleri çözmelerini, daha sonra vakit kalması halinde yüzde 10’luk kısma mutlaka bakmalarını öneriyoruz.”
Her net büyük bir adım
Üniversiteye girişte her yıl kontenjanlarla birlikte aday sayısının da arttığına değinen Sezgin, bu durumun adayların işini zorlaştırdığını söyledi. Sezgin, “2014 yılında YGS’ye başvuran aday sayısı 2 milyon 86 bin 115, 2015 yılında 2 milyon 126 bin 684, geçen yıl ise 2 milyon 256 bin 422’ydi. 2015 yılında tercih yapabilecek aday sayısı 1 milyon 761 bin 356 iken adayların yerleşebileceği toplam kontenjan sayısı 448 bin 655’ti. Geçtiğimiz yıl artan kontenjanlarla birlikte sayı 464 bin 673’e çıkmış, ama tercih yapabilecek aday sayısı da 1 milyon 779 bin 492’a yükselmişti. Bu tablodan da anlaşılacağı üzere kontenjanların artması öğrenciler için bir avantaj iken her yıl YGS’ye katılan aday sayısı da benzer oranda artmaktadır. Bu sebeple öğrenciler sınavda başarılı olabilmek için sadece kendilerine odaklanmalı ve her soru, her net ile binlerce öğrenciyi geride bıraktıklarını unutmamalıdır. Bu sayede sınav anında sadece kendileri ile yarışır ve zamanı doğru kullanabilirler” dedi.
Sınav yerleri belli oldu Adayların, sınava girecekleri bina/salonlara atanma işlemi tamamlandı. Adaylar, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren Sınava Giriş Belgesini, T.C. Kimlik Numaraları ve aday şifreleri ile ais.osym.gov.tr internet adresinden edinecekler. Adaylar, saat 09.45’ten sonra binalara alınmayacak. |
Motivasyonunuzu yüksek tutun
Sınavda bilgi kadar adayların psikolojik durumunun da belirleyici olacağını belirten Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Uzman Psikolojik Danışman Ece Tözeniş adaylara uyarılarda bulundu:
* Uyku düzeninize ve beslenmenize dikkat edin. Sınav yerleriniz açıklandıktan sonra mutlaka görün.
* Zorlandığınız, çalıştığınız halde bir türlü başarılı olamadığınız konular varsa bunlarla zaman kaybetmek yerine en iyi bildiğiniz konular üzerinden gidip bol bol soru çözmenizde yarar var. Soru çözümü yaparken mutlaka süre tutun. Bu, zaman yönetimini sağlar.
* Deneme sınavlarını gerçek bir sınav gibi değerlendirin. Sonrasında mutlaka sonuç analizlerini yaparak, yanlış yaptığınız sorularda neden hata yaptığınızı irdeleyin. Bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir hata varsa o konuyla ilgili bilgilerinizi tekrar gözden geçirin.
* Sınava çalışmak kadar sınav davranışları da çok önemli. Deneme sınavlarından başlayarak kendinize bir sınav stratejisi geliştirin. Deneme sınavlarında hangi testten başladığınızda ne kadar başarılı oluyorsanız YGS’de de aynı stratejiyi uygulamak yararınıza olacaktır. Bu zamanı verimli kullanmak açısından da önemlidir.
* Sınav günü yaklaştıkça geçmişi düşünmeyi bırakıp önünüzde kalan günlere odaklanın ve bu günleri nasıl daha verimli geçireceğinizi planlayın. Olumsuz düşüncelerinizi bir kenara bırakarak şimdiye kadar elinizden gelen en iyisini yaptığınızı ve şimdi geldiğiniz noktaya çok emekler verdiğinizi kendinize hatırlatarak motivasyonunuzu yüksek tutun.
Sayılarla YGS
Eğitimci Alaaddin Dinçer, üniversite adayı gençlerin okul türü ve birikimlerine göre YGS’nin sayısal verilerini paylaştı;
* Yıl itibarı ile bakıldığında YGS-2016, sorulan 160 soruda 42.34 doğru çözüm ortalaması ile başarı düzeyi en yüksek yıl oldu. 5 yılın net soru çözme oran ortalaması yüzde 25.44’tür. 2016 yılında özellikle Türkçe alanında 2015’e göre 3.20 puanlık, matematikte ise 2.69 puanlık bir artış söz konusu.
* Türkçe dersinin 5 yıllık doğru soru çözüm ortalaması 17.60, sosyal bilimler 11.27, matematik 6.72, fen bilimleri ise 3.93’tür.
* Son sınıf düzeyinde doğru soru çözüm ortalaması 2015 yılında yaklaşık 5 puan düşüş göstermektedir. Matematik dersinde soru çözüm ortalaması düşerken fen bilimlerinde değişiklik olmadığı görülmektedir. n 2016 yılında temel matematikte yaklaşık 2.5 puanlık bir artış söz konusu. Fen bilimleri sonuçları birbirine yakın. Türkçe ve matematikte yaşanan artışlarda hafta sonları okullarda bu dersler yoğunluklu açılan takviye kurslarının etkisinin olduğu söylenebilir.
* Her yıl YGS’ye girenlerin büyük bir bölümünü son sınıf düzeyinde okumakta olanlar oluşturmaktadır. 5 yıllık sonuçlara göre adayların öğrenim durumu üzerinden bakıldığında her iki soru sayısında üniversite mezunları diğerlerine göre daha az başarısız olmuşlardır. En başarısız grupta ise yükseköğrenimden kaydı silinenler yer almaktadır.
Kahve yerine ıhlamur
Sınava hazırlanırken hareketsiz bir yaşam tarzı olan öğrencilerin dengesiz veya yanlış beslenme nedeniyle kilo alma problemleri yaşayabileceğini, bazı öğrencilerin de stres nedeniyle yeterli gıda tüketmeme nedeniyle kilo verme problemleri yaşayabileceğini hatırlatan Eylem Ezgi Fadıloğlu, şu bilgileri verdi: “Öğrenciler sınav dönemlerinde özellikle çok fazla çay, kahve, kola, enerji içecekleri içme eğilimi gösterebiliyor. Bu durum kalp çarpıntısına, huzursuzluğa, korku ve endişeye neden olmaktadır. Bol miktarda kafein içeren ve kalbi ciddi anlamda zorlayan bu kafeinli içecekler yerine C vitamini içeriği yüksek, sakinleştirici özelliği olan papatya, adaçayı, ıhlamur gibi bitki çayları ya da taze sıkılmış meyve suları tüketmek daha doğru bir tercih olacaktır. Sınav dönemlerinde hem serotonin yani mutluluk hormonu salgılanmasını arttırmak, hem de zengin potasyum kaynağından faydalanmak hem de dikkat dağınıklığını engellemek için günde bir adet muz yemeye çalışın.’’
Taze meyve ve sebze
Sınava kadar olan beslenme döneminde, zekâ gelişimini olumlu yönde etkileyen gıdaların tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Fadıloğlu, “Omega 3 yönünden zengin olan sardalya, ton, somon gibi balıklar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, et, yumurta, ceviz, fıstık gibi protein kaynakları, B grubu vitaminlerini içeren brokoli, ıspanak, domates gibi besinler, A ve C vitamininden zengin havuç, taze fasulye gibi taze meyve ve sebzeler tercih edilmeli” dedi.