Yusuf Halaçoğlu'ndan Atatürk'e hakaret eden Mustafa Armağan'a belgeli yanıt

MHP'den ihraç edilen Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, tarihçi- yazar Mustafa Armağan’ın, Atatürk ile ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. “Bu gibi kişilerden dolayı artık tarihçiyiz demeye utanır olduk vesselâm” diyen Halaçoğlu, “Bu ülkede sandığımdan daha çok hain var maalesef” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Tarihçi- yazar Mustafa Armağan’ın bir televizyon programında Atatürk ve manevi kızı Prof. Dr. Afet İnan’a yönelik sözleri tepki çekti. Bir dönem Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevinde de bulunan Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, bu konuda 2 belge yayınlayarak, Armağan’a cevap verdi. Sosyal paylaşım sitesi üzerinden açıklama yapan Halaçoğlu, “Bu ülkede sandığımdan daha çok hain var maalesef” dedi. Halaçoğlu, şu ifadeleri kullandı:

2 BELGE YAYINLADI

“Yahu Mustafa Armağan diye sözde bir tarihçi çıkmış, bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusuna hakaret ediyor. El insaf. Bakınız ben iki belge paylaşacağım. Birincisi 18 Temmuz 1335 Rumi (8 Temmuz 1919 miladi) tarihli Padişahın Başkatibi tarafından Mustafa Kemal Paşa'ya gönderilen bir telgraf. İkincisi aynı gün gece 11.45'te Mustafa Kemal tarafından Padişaha gönderilen telgraf. Birincisinde 'Oraca vaki olan teşebbüslerinizin, her nasılsa İngilizlerce müdafaa-i vataniye şeklinde değil, başka şekilde telakki olunduğundan İstanbul’a çağrılmanız konusunda ağır baskı altında oldukları ve bu sebeple İstanbul’a çağrıldığı' bildiriliyor. İkincisinde ise bu çağrıya karşılık Mustafa Kemal Paşa tarafından, bu baskıları bildiğini, ancak bölgeden ayrılmasının doğuracağı sonuçları padişahın da takdir edeceğini, bu sebeple padişahı baskıdan kurtarmak için şerefle içinde bulunduğu askerlik görevinden istifa ettiğini, ancak bundan böyle de yine gerek saltanat ve gerekse hilafet makamının hizmetinde olacağını bildiriyor. Bu ülkede sandığımdan daha çok hain var maalesef. Şu an içinde bulundukları ülkede varlıklarını o kişilere borçlu oldukları halde kurucusuna hakaret eden kişi ya cehaletle, ya da hainlikle suçlanabilir. Kişi mürekkep yalamışsa ikincisi uyuyor. Artık yüce dediğimiz Türk Milleti kendine dönmeli, milli değerlerden uzak sahtekarların kulu kölesi olmamalı, kendisinin ve çocuklarının geleceğini düşünerek hareket etmeli. Vatanı için bir menfaat gözetmeden gecesini gündüzüne katan, can veren ecdadına hakaret edenlere de pabuç bırakmamalı. Bu gibi kişilerden dolayı artık tarihçiyiz demeye utanır olduk vesselâm. Saygılarımla...”