Yurtta 1 Mayıs coşkusu (01.05.2011)
1Mayıs kutlamalarının Ankara'daki adresi Sıhhiye Meydanı oldu. 53 bin kişilik meydanını neredeyse tamamı doldu. Ancak Sıhhiye Meydanı'na girmek isteyen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na mensup emekçiler polis aramasından geçmek isterken BDP'li bir grubun saldırısına uğradı. Ankara Adalet Sarayı önünde gerçekleşen kavgada sendikaya bağlı 5 kişi yaralanarak ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.
cumhuriyet.com.trSıhhiye Meydanı'nda saat 14.00'de gerçekleştirilecek kutlamalar çerçevesinde Tren Garı önünde 1 Mayıs Tertip Komitesi öncülüğünde toplanan emekçiler, yürüyerek Sıhhiye Meydanı'na giriş yaptı. Birçok sendika ve sivil toplum örgütünün polis aramasından geçerek alana giriş yapmasının ardından Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı bir grup emekçi de alana girmek üzere arama noktasına geldi. Ancak grubun önünü BDP'li bir grup kesince arbede yaşandı. BDP'liler sendikaya bağlı işçilere saldırarak alana girişlerine engel olmaya çalıştı. Saldırıya uğrayan sendikalılar Adalet Sarayı'na doğru kaçarken, BDP'liler de arkalarından koşarak yakaladıkları bir grup sendika mensubunu, ellerinde bulunan flamaların sopaları ile dövdü. Saldırıda ayrıca, bir basın mensubu da başına gelen taşla yaralandı. Yaralanan işçiler olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Saldırının ardından alana alınmayan sendikalılar adına açıklama yapan Birleşik Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Şahin Dokucu kendilerinin alana girmelerine izin verilmediğini belirterek, "BDP ve KESK daha önce 1 Mayıs Tertip Komitesi'ne bizim de alana giriş yapacağımızı söylememize rağmen bize saldırarak alana giriş yapmamıza izin vermediler. Çok sayıda arkadaşımız ve hastaneye kaldırıldı" diye konuştu.
Adalet Sarayı önünde polis ablukası altına alınan Birleşik Kamu-İş'e bağlı emekçiler daha sonra polis çemberi içerisinde güvenli bir şekilde Sıhhiye Meydanı'na giriş yaptı. İşçiler olayların ardından "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan attı.
Tüm yurtta coşku
Öte yandan İzmir Gündoğdu Meydanı da bayram coşkusuyla doldu taştı. 4 bin polisin güvenliği sağlamak için çalıştığı alana katılımcılar, 3 noktadan polis kontrolünden geçtikten sonra alındılar. Polis havadan helikopterlerle, denizden de deniz polisiyle güvenliği sağlıyor. Kutlamalara katılanlar, Gündoğdu Meydanı'nda marşlar söyleyip, halay çektiler.
Diyarbakır
Diyarbakır'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü DİSK ve KESK Şubeler Platformu'nca düzenlenen etkinlikte kutlandı.
Sur ilçesindeki Dağkapı Meydanı'nda gerçekleştirilen etkinlikte 1 Mayıs Tertip Komitesi'nin ortak açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü Hülya Anıt, demokratikleşmenin önündeki en büyük sorunun Kürt sorunu olduğunu ifade ederek, hükümetin Kürt sorununa yaklaşımında 2002 yılındaki politikasına döndüğünü savundu.
Tük çalışanlara, insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanmasını ve çalışma koşullarının demokratikleşmesini talep ettiklerini ifade eden, şöyle dedi:
''Başta eğitim ve sağlık olmak üzere tüm kamu hizmetlerinde ticarileştirmeye son verilerek, herkese eşit, parasız, demokratik, bilimsel, anadilde eğitim hakkı tanınması, savaşa değil, sağlığa ve eğitime bütçe ayrılmalıdır. Güvencesiz, performansa dayalı çalıştırma, taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamalara son verilmelidir. Grevli toplu pazarlık hakkımız olduğunu ve bu hakkı kullanacağımızı buradan bir daha haykırıyoruz.
Cins ayırımcı uygulamalar ve kadınları eve hapsetme politikalarının, kadına yönelik şiddetin, çocuk istismarının son bulması, tecavüzlerin, şiddet uygulayanlarının korunmadığı adil bir yargılama için toplumsal adalet tesis edilmelidir. Gün, işsizleştirme, güvencesizleştirme, sefalet ücretine mahkum etme politikalarına karşı insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenceli gelecek taleplerini haykırma günüdür.''
Etkinliğe, çeşitli sendika üyelerinin yanı sıra BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, eski BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, CHP milletvekili adayları ile BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekili adayları Leyla Zana ve Nusel Aydoğan da katıldı. Etkinlik olaysız sona erdi.
Yavru Vatan'daki kutlamalar
KKTC'de 1 Mayıs İşçi ve Bahar Bayramı, ''Sendikal Platform''un düzenlediği mitingle bu akşam Lefkoşa Atatürk Meydanı'nda kutlandı. Mitinge, Sendikal Platform'u oluşturan sendikalar, bazı siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, Türkiye'den Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları temsilcileri katıldı. Miting öncesinde, polis, Cumhuriyet Meclisi ile Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği'ne giden yolu ve Girne Kapısı'ndan Cumhurbaşkanlığı'na giden güzergahı trafiğe kapatarak önlem aldı.
Mitinge katılanlar, Girne Kapı'dan, Atatürk Meydanı'na (Sarayönü) kadar çeşitli sloganlar atarak yürüdü. Mitingde ilk konuşmayı yapan, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Genel Başkanı Mehmet Seyis, AK Parti hükümetini, ''ekonomik ve siyasal dayatmalar yapmak'', KKTC'deki Ulusal Birlik Partisi'ni de (UBP) ''işbirlikçilik yaparak dayatma paketi uygulamakla'' suçladı.
Özelleştirme politikalarını, Kıbrıs Türk Hava Yollarının (KTHY) kapatılmasını ve hükümetin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlamasını eleştiren Seyis, UBP'nin uyguladığı programın, ''Kıbrıslı Türkleri yok etmeye ve Türkiye ile entegrasyona hizmet ettiğini'' savundu. Seyis, ''sendikaların dayatmalara, talimatla yönetilmeye karşı ve Kıbrıs'ta barış için mücadeleye devam edeceğini'' söyledi. Birleşik federal bir Kıbrıs'ı savunduklarını ifade eden Seyis, şunları kaydetti:
''Devam eden görüşme sürecinde sonuç alınabilmesi için liderlikleri teşvik etmeli ve hatta onlara baskıcı olmalıyız. Sürecin devam edebilmesi mutlaka ki bugüne kadar uzlaşılanlara ve BM parametrelerine bağlı kalmakla mümkündür. Bu çerçevede devam edecek görüşmelerde varılabilecek çözüm, ortak kullanılacak tek egemenliği, tek yurttaşlığı, uluslararası alanda tek temsiliyeti olan siyasi eşitliğe dayalı birleşik federal Kıbrıs'tır.''
Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, UBP hükümetinin politikalarını eleştirerek, ''Karşımızda duymayan, görmeyen, sağır ve kör bir hükümet var'' iddiasında bulundu. Kıbrıs'ta federal bir çözümü desteklediklerini de ifade eden Bıçaklı, ''iki toplumun kardeşçe, savaşsız yaşayabileceği bir çözüm istediklerini; Kıbrıs'ın küçük bir ada olduğunu ama iki topluma bol bol sığacak kadar da büyük olduğunu'' kaydetti.