Yurdakul: Telefonda vedalaştık

Eşi kanserle savaşan Yurdakul, "Öldüğünde cenazesi için dilekçe veririm" dedi

cumhuriyet.com.tr

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 65 yaşındaki Doğan Yurdakul, kanser olan eşini hastanede ziyaret etmek için dilekçe vermekten vazgeçtiğini bildirirken “Kimseden merhamet dilemiyorum. Kötü gün gelirse (cenaze) dilekçeyle başvuracağım. Yasal prosedür neyse hakkımda o uygulansın. Onun dışında bir şey istemiyorum” değerlendirmesini yaptı.

“Bay Pipo”, “Reis” ve “Dündar Kılıç ve Kabadayılık Efsanesi ABİ” gibi kitapları kaleme alan Doğan Yurdakul, 3 Mart’ta gözaltına alınmış, ardından da Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulmuştu. Yurdakul’un gözaltına alınmasından bir gün önce eşi Güngör Yurdakul altıncı kemoterapiyi almıştı. Güngör Yurdakul, en son cezaevindeki eşiyle Nisan ayında görüşebilmiş, bu tarihten sonra durumu daha da ağırlaşmış ve hastaneye yatırılmıştı. Aynı kapsamda cezaevinde tutuklu bulunan yazar Soner Yalçın da bir yazı kaleme alarak “Ey savcılar, hâkimler, siyasal iktidar, adalet bakanı! Doğan Yurdakul’un eşi Güngör Hanım ölüyor. Bir kez, bir kez eşinin gözlerine bakarak veda etmek için izin istiyor Doğan Ağabey. Merhamet edin!” demişti.

‘Her şeye hazırlıklı olun’

Doktorlar, Güngör Hanım için “her şeye hazırlıklı olunması” telkininde bulunurken dün sabah saatlerinde Yurdakul’un avukatları dilekçeyle infaz savcılığına bavuşurarak hastanedeki eşini ziyaret etme isteğini iletmek için hazırlık yaptı. Ancak, avukatlarının cezaevinde görüştüğü Doğan Yurdakul buna izin vermedi. Avukatları aracılığıyla mesaj gönderen Yurdakul, “Soner’in iyi niyetle söylediğinden hiç kuşkum yok. Ancak ben kimseden merhamet dilemiyorum. Yasal prosedür neyse hakkımda o uygulansın. Bunun haricinde bir şey istemiyorum. Kötü gün olursa (cenaze) dilekçeyle başvuracağım” değerlendirmesini yaptı.
 

Minnet beklemem

Doğan Yurdakul, dün ziyaretine giden avukatı Serkan Günel’e, hayatını zorluk ve mücadeleyle geçirdiğini, hayatında kimseye minnet etmediğini söyledi. Cezaevinde, “hastalandı, yargılamadan kaçtı” gibi bir algı ortaya çıkmasın diye sağlığını korumak için elinden geleni yaptığını belirten Yurdakul, “Haksız yere tutuklu bulunmaktayım. İddianamede yer alan delillerle tutuklu tutulmam mümkün değil. Geçen hafta pazar günü eşimle görüştüm. Kendisiyle telefonda vedalaştık. Ne Adalet Bakanlığı’ndan ne de savcılıktan eşimi son kez görme noktasında bir talebim olamaz. Eşim vefat ettikten sonra son yolculuğuna uğurlamak için yasal hakkımı kullanmam söz konusu olabilir. Ben kimseye minnet duymadım bundan sonra da minnet beklemem söz konusu değil” diye konuştu.

İnsani bir sorun

Yurdakul’un avukatlarından Celal Ülgen, yasal olarak izin verilmesinde hiçbir engelin bulunmadığını vurgulayarak “Tamamen cezaevi müdürlüğünün ve infaz savcılığının inisiyatifine bağlı. Bu arada bir tasarı var zaten, sanıkların yakınlarının rahatsızlığında izin verilmesini düzenleyen. Çünkü bu insani bir sorun. Örneklerini gördük izin verilenler oldu. İzin verilmesi halinde de kimse kimseyi suçlamaz. Tersine böyle bir inisiyatifi kullandığından dolayı infaz savcısı ve cezaevi müdürü, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda onur kazanırlar” diye konuştu.

Son görüşmeden sonra komaya girdi

Ankara’da İncek Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yatan 67 yaşındaki Güngör Yurdakul, eşiyle 4 Eylül Pazar günü telefonla son kez görüştükten sonra komaya girdi. Kanser hücrelerinin böbreklerine ve kemiklerine sızdığı Yurdakul, zaman zaman gözlerini açabilse de çevresindekilerle konuşamıyor. Yurdakul’a oğlu Burçak Türkmen refakat ediyor.