Yönelim yeni ve bilinmeyene

Prinko Stevlana "Dünyanın her yerinde yayıncılık, çoksatan kitaplardan yeni ve bilinmeyen yazarlara doğru yöneliyor" derken, İran'dan Majid Jafari, "Bugün İran halkı, Türk dizi ve filmlerini büyük bir beğeniyle takip ediyor. Ancak bu ilgi edebiyat alanına ne yazık ki yansımıyor" diyor.

cumhuriyet.com.tr

31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda dün gerçekleştirilen bir dizi etkinlikte, çeşitli ülkelerden yayıncı ve telif ajansı yetkilisi, Türk edebiyatı konusundaki fikirlerini paylaştı.

Etkinlikler, ABD, İngiltere, İran, Avustralya, İspanya ve Almanya’nın Türkiye deneyimlerine ev sahipliği yaptı. ABD’li telif ajansı yetkilisi Prinko Stevlana, son dönemde edebiyat ajanslarının geniş bir bağlantı ağı oluşturduğuna dikkat çekiyor: “Dünyanın her yerinde yayıncılık, çok satan kitaplardan yeni ve bilinmeyen yazarlara doğru bir yönelime girmiş durumda. Geçmişte yapıldığı gibi, yalnızca çok satan kitapların farklı dilere çevrilmesine ya da buna öncelik verilmesine kimse sıcak bakmıyor artık. Kendi ülkesinde bilinmeyen bir kitabın başka dil ve kültürlerde çok daha fazla ilgi görme şansı var.”

İran’dan Majid Jafari, Türkiye’deki birçok kitabın, İran pazarına uygun olduğunu belirtiyor. “Bunun en önemli nedeni, iki ülke arasındaki kültürel benzerlik. Başta din olmak üzere, ciddi ortak paydalar var” diyen Jafari, tam da bu noktada önemli bir eleştiriyi dile getiriyor:

“Bugün İran halkı Türk dizi ve filmlerini büyük bir beğeniyle takip ediyor. Ancak tüm olumlu gelişmelere rağmen, bu ilgi edebiyat alanına ne yazık ki yansımıyor. Kitaplar da diziler kadar başarılı olabilmeli.”


İngiltere’den Nemonie Craven Roderick alıyor sözü. Türk edebiyatından İngilizce’ye çeviri oranının diğer dillere kıyasla daha düşük olduğuna dikkat çekerek şöyle devam ediyor:

“Bunun temel nedenini, İngiltere’nin eğitim seviyesinin düşüklüğü, yabancı dil öğrenme oranının azlığı olarak görüyorum. Bir de İngiliz edebiyatı küresel pazarda oldukça baskın, bu nedenle çeviri geri planda kalıyor olabilir.”

İspanya’dan telif ajansı yetkilisi Guenter G. Rodewald, “Türkiye’den daha fazla yazarla anlaşma yapmalıyız. Türk edebiyatının İspanya’da başarılı olacağına inanıyorum” derken, Avustralya’dan Sophie Baker, şöyle konuşuyor:

“Eğer doğru kitabı bulursanız, o yazar bilinmiyor olsa bile onu dünyanın en çok satan yazarı haline getirebilirsiniz.”

Fuar kapsamında, “Uluslararası Çeviri Fonları” başlıklı panelde ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü yetkilisi Oktay Saydam, TEDA Projesi’nde, 2005- 2012 yılları arasında 57 ülke ve 54 farklı dilde 1351 eseri desteklediklerini açıkladı. TEDA’nın en fazla destek verdiği dilin Almanca olduğuna, destek verilen 214 eserden 174’ünün yayınlandığına dikkat çekti.