Yılmaz Erdoğan'dan Bahçeli'ye yanıt

Akil İnsanlar Heyeti'nin Güneydoğu grubu dün geldikleri Diyarbakır'da temaslarını bugün devam etti. Heyete dün rahatsızlığı nedeniyle katılamayan sanatçı Yılmaz Erdoğan ile yazar Murat Belge de katıldı. Heyet temaslarına BDP İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek başladı. Heyeti BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, yardımcısı Mehmet Emin Yılmaz, bazı parti meclise üyeleri karşıladı.

Heyet Başkanı Yılmaz Ensoroğlu, BDP'lilere heyet üyelerini tanıtırken sıra Yılmaz Erdoğan'a geldiğinde sanatçının, "Ben Mükremin" diyerek kendini tanıtarak, kendisini Mükremin tiplemesi üzerinden eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli'ye göndermede bulunması dikkat çekti.
 

Yılmaz Erdoğan : Söyleyecek bir şey yok

Bahçeli, "Peki bu 63 kişi neyin sürecini kabullendirmeye çalışacaktır? Bunlara göre PKK bir terör örgütü müdür? PKK'lıları kardeş olarak gösteren Tatar Ramazan herkesi Abdurrahman Çavuş mu sanmaktadır? Bunlara 'şehit' diyen Mükremin Çıtır herkesi Feriştah mı sanmaktadır?" demişti.

Yılmaz Erdoğan, BDP çıkışında Bahçeli'nin eleştirileri ile ilgili soruları yanıtlamayarak, "Söyleyecek bir şey yoktur" dedi.
 

BDP çözümde önemli yer tutuyor

Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, bölgede çözüm sürecine desteğin yüksek olduğunu ancak, buna rağmen insanların görüş, talep ve endişelerini not almaya geldiklerini, bunun karar alıcılar ve Türkiye kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Ensaroğlu, "BDP, sorunun ana aktörlerinden biri olması nedeniyle önemli bir konumda. Çözümde de önemli bir yer tutuyor" dedi.

DHA' nın haberine göre BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ise, Kürt sorununun çözümünde önemli bir sürecin yaşandığını, akil insanlar heyetinin çalışmalarına önem verdiklerini ve parti olarak heyetin rolünü oynaması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söyledi.
 

"BDP olayın bir tarafından AKP ise iki tarafından da yer almaktadır.''

BDP il Başkanlığından sonra Akil İnsanlar heyeti bu kez AKP Diyarbakır İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Yılmaz Ensaroğlu, AKP'nin iktidarda olan bir parti olduğunu, sorunun iki tarafından da temsil edildiğini ifade ederek, "AKP hem sorunun mağdurudur, hem de iktidarda olması nedeniyle yetkili bir partidir. BDP olayın bir tarafında yer alırken, AKP şu anda iki taraftada yer almaktadır" dedi.

AKP Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç ise, Akil İnsanlar Heyeti'nin ülkenin en temel sorununun çözümü konusunda kutsal bir görev üstlendiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Heyet çok önemli bir görev yapmaktadır. Bir çok kişi bu görevden imtina ederken sizler gönüllü olarak bu görevi üstlendiniz. Bu sorun sacede AKP'nin sorunu olmadığı gibi AKP ile başlayan bir sorun da değildir. Bu soruna bakarken 2002 yılının öncesi ve sonrasındaki fotoğrafa bakmak lazımdır. Biz iktidara gelmeden önce sorunun adını koyup parti programımıza alan bir partiyiz. İktidara geldikten sonra sorunu pansuman ede ede bugünlere geldik. Bu sürece akamete uğratacak hiç bir irade artık ayakta kalamaz. Yıllardır siyaset yapanların Başbakan'ın dediği gibi bu sorunun çözümü için baldıran zehiri bile olsa içmeye hazır olduklarını söylemeleri gerekir."

Erdoğan, kırılan camları sordu

Basına kapalı devam eden görüşmeden önce heyette yer alan sanatçı Yılmaz Erdoğan, AKP binasının camlarında yer alan taş izlerini ve kırıkları sordu. İl Başkanı Altaç ise, "Geçen yıl meydana gelen olayların izleridir" dedi. Bunun üzerine Erdoğan, "İbretlik olsun diye mi camları değiştirmediniz"diye yanıt verdi.

CHP'yi ziyaret

Ensaroğlu, CHP İl Başkanlığı'nı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Kürt sorunun çözümüne yönelik bir süreç yaşadığını, bu süreçle ilgili olarak toplumun farklı çevre ve kesimlerinden değişik yaklaşımların bulunduğunu, kimi çevrelerin bu sürece çok büyük bir önem ve anlam atfederken, kimilerinin de daha fazla kaygılı yaklaştığını kaydetti.

Siyasi partilerin genel tutumlarını az çok herkesin bildiğini anımsatan Ensaroğlu, şöyle devam etti:

"Doğrusu bölgeye gelen ekip olarak bölgede siyaset yapan bütün siyasi partilerin kendi parti merkezlerinin politikalarından ayrı olarak, bölgede yaşadıkları, sorunu çift taraflı doğrudan gözledikleri için buradan onların yaklaşımlarına, endişelerine, taleplerine ihtiyacımız var. CHP sorunun kalıcı çözümü açısından, toplumsallaşması ve farklı kesimleri tarafından benimsenmesi bakımından da bizim önemsediğimiz bir role sahip."

CHP İl Başkanı Muzaffer Sayın da heyetin ziyaretinden çok mutlu olduklarını söyledi.
Barış, demokrasi, insan hakları denilince ilk akla gelen parti olduklarını ancak haklarında yanlış bir algının bulunduğuna işaret eden Sayın, şöyle dedi:

"Nedense kimler tarafından pompalanıyor çok anlamış değiliz? Yayınladığımız raporlar var. Zaman zaman medyanın çeşitli köşe yazarları olsun, çeşitli kurumlar tarafından CHP barışa karşı gibi gösterilmekte. Sanki birileri bu iş olmasın diye birilerini tahrik etmeye çalışıyor. Kesinlikle biz barış, kardeşlik ve demokrasiden yana bir partiyiz."

Barış sürecinin nasıl işlediğini konusunda hiçbir bilgilerinin bulunmadığını, basından takip ettikleri dile getiren Sayın, Diyarbakır'da AKP, BDP ve MHP ile her şeyi tartışıp, konuşmak istediklerini ifade etti.

Terör örgütü üyelerinin sınır dışına çekilmesiyle ilgili olarak Sayın, "Birileri, 'ülkeyi terk edin' diyor. Bunun yüzde 60'ı evine gelmek istiyor, annesi, babası ve çocuklarıyla kaynaşmak istiyor. 'Terk edin' diyor ülkeyi. Bu barış dili değil. Barışsa örneğin toplumun nefes alması için Hatip Dicle serbest bırakılmalı. Toplumun gazı alınmalı" şeklinde konuştu.

Görüşmenin ardından Kezban Hatemi, gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkenin realitelerini en iyi bilen partilerden birinin CHP olduğunu, bu nedenle görüşmeyi çok önemsediğini vurguladı.

Anayasa ve yeniden yapılanma konusunda CHP'nin önemine dikkati çeken Hatemi, siyasetteki sert üsluplarından uzaklaşılması gerektiğini ifade etti.

Heyet, CHP'den sonra BDP İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Ensaroğlu, amaçlarının daha çok bölge insanının çözüm ve barış sürecinde beklentilerini, taleplerini varsa endişelerini dinlemek ve anlamak olduğunu söyledi.

BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt de böyle bir süreçte bir araya gelmenin sevindirici olduğunu, akil insanların çalışmalarını önemsediklerini anlattı.