"Yıkım artacak, sosyal paket hazırlayın"
Yılın ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 13.8 oranında küçüldü. TÜİK'in yaptğı açıklamanın ardından DİSK, krize karşı sosyal bir programın gerekliliğine vurgu yaparken, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük ise ''Büyüme rakamları, bize daha yapacağımız çok şey olduğunu ısrarla hatırlatıyor'' dedi.
cumhuriyet.com.trDİSK'ten yapılan açıklamada, GSYH rakamlarının krizin 2009 yılında derinleşmeye devam ettiğini ortaya koyduğu belirtilerek, bu gerilemenin, Avrupa Birliği ülkeleri ekonomilerinin aynı dönemdeki küçülmesinden çok yüksek olduğu, Uzakdoğu ülkelerinin birçoğunda ise ekonomilerin büyümeye devam ettiği ifade edildi.
"Kriz derinleşmeye devam edecek"
Ekonominin üretim, kapasite ve talep düzeyine ilişkin göstergelerin yılın ilk beş ayında gerilemeye devam etmesinin milli gelirin önümüzdeki dönemde gerilemeye devam edeceğini gösterdiği kaydedilen açıklamada, "Küçülme hızını, ekonominin toplam sabit sermaye düzeyi belirleyecektir. Yılın ilk çeyreğinde, ekonominin toplam sabit sermaye stokunun yüzde 30 oranında gerilemiş olması, yılın geri kalan bölümünde küçülmenin hızlanacağına işaret etmektedir. 2009 ilk çeyreğindeki toplam sabit sermaye düzeyi son 5 yılın (2004 yılının ilk çeyrekteki seviyesi) en düşük seviyesidir. Bu artırılmadan sanayi kapasite kullanım oranları ve üretim yükselse bile Milli Gelir'deki gerileme durdurulamayacaktır" denildi.
"Küçülmenin bedelini kim ödüyor"
Milli gelirdeki küçülmenin getirdiği yükü, hangi kesimlerin üstlendiği konusuna işaret edilen açıklamada, "Ortalama ücretler 2001'den bu yana reel olarak gerilemektedir. Gerçek işsiz sayısı, yaklaşık 6 milyon 500 bine ulaşmıştır. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi sosyal ödemeler azalmıştır. Bu üç noktanın oluşturduğu eğilim, ücretlerin elde edilen toplam değerden çok daha az pay olmakta olduğunu göstermektedir. DİSK-AR'ın tahminlerine göre, ücretlerin bölüşümdeki payı 1999'da yüzde 30 iken bugün yüzde 22 seviyesine düşmüştür" denildi.
Kamuoyunda krizin sosyal sonuçlarından kopartılarak, yalnızca ekonomik boyutlarıyla ele alındığını vurgulanan açıklamada, "Krizden, ücretleri düşürmek, çalışma koşullarını ağırlaştırmak, emek piyasasının kuralsız hale getirmek için faydalanmaya çalışılmaktadır. Bu 'kriz fırsatçılığı'dır" denildi.
Krizin ilk ve en yıkıcı sonuçlarının, çalışma hakkını, insanca yaşama ve geçinme hakkını, eğitim ve sağlık hakkını ortadan kaldırması olduğu anlatılan açıklamada, "Kriz insani birikimi tahrip etmeye yönelmiştir. GSYH'nin küçülmeye devam edecek olması bu yıkımı dayanılmaz noktalara vardıracaktır. Bu nedenle vakit geçirilmeden sosyal bir programın hayata geçirilmesi gerekmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.
"Yapacak çok şey var"
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, 2009 yılı ilk çeyrek GSMH sonuçları ile ilgili yaptığı açıklamada "2009 İlk çeyrek GSMH sonuçları 2001 yılını da geride bırakan tarihi düzeyde bir küçülmedir. Türkiye'nin, 2009'un ilk çeyreği itibariyle, yüzde 13.8 ile ekonomisi en çok küçülen ülke olması hepimizin üzerinde düşünmesini gereken bir noktadır" dedi.
İlk çeyrek verilerin mali kuruluşlar büyürken sanayi başta olmak üzere, reel sektörde, iç talepte ve yatırımlarda rekor düzeyde olumsuzluklar yaşandığını ortaya koyduğunu belirten Tanıl Küçük şu değerlendirmeyi yaptı:
"İmalat sanayi katma değeri yüzde 18,5, özel sektör yatırım harcamaları yüzde 35,8 gibi rekor düzeylerde küçülmüştür. 2009'un ilk çeyreği kaybedilmiştir. Daha sonra alınan önlemlerin etkisiyle başlayan nispi toparlanmanın üçüncü ve dördüncü çeyreklerde de devam edeceği kanaatindeyiz. Ancak yılın tamamını büyük olasılıkla, yüzde 5'leri bulan bir küçülme oranı ile kapatacağız. İlk çeyrek büyüme verilerini ve sonraki öncü göstergeleri bir arada değerlendirdiğimizde, tedbir almanın önemi açıkça ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, bundan sonra önemli olan, 2010 ve sonrasını kazanabilmek için süratle yapılması gerekenlere odaklanmak ve ilave önlemleri hayata geçirmektir".
"Kan kaybediyoruz"
Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Selahattin Onur, madencilik sektöründe çift rakamlı bir küçülmenin tahmin edildiğini ancak yüzde 13'lük küçülmenin beklentilerin de üzerinde olduğunu söyledi.
Sektöre ait rakamların vahim bir tabloya işaret ettiğini belirten Onur, "Geçen yılın aynı dönemine göre madencilik sektörü yüzde 13 küçülerek, 144 milyon 927 bin TL'ye geriledi. Bir yıllık kan kaybının bedeli 21 milyon 599 bin TL oldu. Şu anki tabloda en çok küçülen 5 inci sektörüz" dedi.
Yaşanan küçülmenin yalnızca global ekonomik krize bağlanmasının yanlış olduğunun altını çizen Onur, "Son yıllarda yüksek enerji fiyatları ve düşük kur politikası nedeniyle gözle görülür küçülmeler yaşanıyordu. Krizle birlikte düşüşün de düşüşü yaşanmaya devam ediyor" diye konuştu.
Sanayi üretiminin sadece otomotiv sektöründen ibaret olmadığına devletin mermer sektörüne de net ve doğrudan destek sağlaması gerektiğine işaret eden Onur,
"Türkiye'nin maden ihracatının yüzde 48'ini gerçekleştiren mermer sektörümüzde küçülme hızla devam ediyor. İhracata dönük, yüksek katma değer üreten, istihdam imkanı yaratan ve dinamik bir sektör olan mermer ve doğaltaş sektöründe de acil tedbirlerin alınması gerekiyor. Aksi takdirde bugün yaklaşık 350 bin kişiye istihdam sağlayan sektörümüz işsizler ordusuna yeni neferler kazandıracaktır" dedi.
Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz
Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, 2009'un ilk çeyreğindeki daralmanın, sitelerindeki verilerde de görüldüğünü bildirdi. Azoz, yaptığı yazılı açıklamada, 2009'un ilk çeyreğindeki daralmanın Kariyer.net internet sitesinde de görüldüğünü ifade ederek, 2008'in ilk 4 ayı ile 2009'un ilk 4 ayı kıyaslandığında, genel toplamda sitedeki iş ilanı sayısının yüzde 40 azaldığını, başvuru sayısının ise yüzde 20 oranında arttığını belirtti.
Üretim ve inşaat sektörlerinin ise krizden en çok etkilenen sektörler olarak bu ortalamanın dışında dinamiklere sahip olduğunu vurgulayan Azoz, şunları kaydetti:
''Yapı sektöründe 2008-2009 ilk 4 ay karşılaştırıldığında, ilan sayılarında yüzde 23'lük azalma, başvuru sayılarında yüzde 107'lik artış görülüyor. Yapı sektörünün iş ilanı potansiyelini korumasında, yurt dışı yatırımların önemli bir payı olduğunu düşünüyoruz. Başvurulardaki yüzde 107'lik artış, sektör çalışanlarının aynı sektör içinde başvurularını hızlandırdıklarına ve aynı zamanda başka sektörlerdeki çalışanların da inşaat sektörüne başvuru yaptıklarına işaret ediyor. Üretim sektöründe ise 2008 ve 2009'un ilk 4 ayı karşılaştırıldığında, ilan sayılarında yüzde 53'lük, başvuru sayılarında yüzde 1'lik azalma görülüyor. Bu sektördeki başvuruların azalması, sektördeki iş gücünün başka sektörlere kaymasına, iş başvurularını başka sektörlere yönlendirmelerine işaret ediyor.''
"Hükümete ve ilgili kesimlere uyarı"
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, yüzde 13.8'lik küçülmenin hükümete ve ilgili tüm kesimlere yönelik bir ihtar olduğunu vurguladı. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) yapılan açıklamada yüzde 13.8'lik küçülme ile 15 Haziran tarihinde açıklanan yüzde 15.8'lik işsizlik oranının ciddi birer uyarı olduğu belirtildi. Ülke ve hükümet gündeminde ekonominin bir numaralı gündem maddesi olması gerektiği uyarısında bulunan TİSK'in açıklamasında, son 20 yılın küçülme rekorunun yaşandığını, ekonominin sağlığa kavuşturulması için böyle bir yaklaşımın zorunlu olduğuna dikkat çekildi.
"Türkiye, ilk çeyrekte eb fazla küçülen üçüncü ülke"
TİSK'ten yapılan açıklamada, Economist Dergisi'nin 25 Haziran 2009 sayısında yer alan verilere atıfta bulunularak, "Türkiye'nin, küresel piyasalarda adı geçen 49 ülke içinde 2009'un İlk Çeyreği'nde ekonomisi en fazla küçülen ülkeler arasında Letonya ve Estonya'dan 3'üncü sırada olduğunu da göstermektedir" denildi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş:Türkiye, yılın ikinci yarısında büyümeyi yakalamalı
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, Mart ayından itibaren yürürlüğe giren destek paketlerinin ve vergi düzenlemelerinin henüz büyüme rakamlarına yansımadığına işaret ederek, "Özellikle, son çeyrekte ekonomik büyümenin yüzde 2 civarında olması için çaba sarf etmeliyiz" dedi.
Yalçıntaş, yazılı açıklamasında, açıklanan rakamların yılın ilk 3 ayına ait olduğunun unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak, "Bu veriler ekonomimizin yılın ilk çeyreğinde çok büyük oranda küçüldüğünü gösteriyor. Fakat gerekli önlemlerin bugün alındığını biliyoruz. Dolayısıyla, alınan tedbirler doğrultusunda, artık yılın ikinci yarısında yeniden büyümeyi yakalamak zorundayız" diye konuştu.
En fazla küçülmenin yüzde 25.4 ile ticaret sektöründe yaşandığına işaret eden Yalçıntaş, "Özel sektör yatırımlarında, toptan ve perakende ticarette, inşaat sektöründe ve imalat sanayinde canlılık olmadığı müddetçe, yüzde 6 ve üzerinde büyüme şansımız yok. Bu nedenle, Türkiye'nin lokomotif sektörlerinde emek sarf eden şirketlerin ve KOBİ'lerin desteklenmesi, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi önemli. Kredi Garanti Fonu'nun çok doğru bir zamanda devreye girmesi de isabetli olmuştur" dedi.
İstihdam imkanları devreye alınmalı
Yalçıntaş, dünyayı kasıp kavuran küresel ekonomik krize rağmen, Türk şirketlerinin ayakta durma mücadelesinin övgüye değer olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Türk ekonomisi, küresel kriz atlatıldıktan sonra, yüksek büyüme temposuna çok çabuk geri dönecektir. Yabancı yatırımcının Türkiye'ye olan güveninin sürdüğü de gözlenmektedir. Bu çerçevede, yeni Teşvik Sistemi'ni de dikkate alarak, yerli ve yabancı sermayenin yüksek katma değerli üretimi ve ilave istihdam imkanlarını devreye alacak yatırımlarını hızlandırmalıyız. Yılın son çeyreğinde en az yüzde 2'lik bir büyüme performansı yakalamamız şarttır. Bu da Türk ekonomisinin uluslararası alandaki algılanmasını daha da güçlendirecektir."
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD)
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Orhan Turan, ekonominin lokomotifi konumundaki imalat, inşaat ve ticarette ortalama daralma yüzde 21 iken, Türk ekonomisinin nasıl ''sadece'' yüzde 14 daraldığının netleşmesi gerektiğini belirtti.
Turan, 2009 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Yeni GSYH serisine geçildikten sonra, imalat sanayi, inşaat sektörü ve toptan ve perakende ticaretin GSYH'daki payının artığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
''Yerel seçimlerin etkisiyle, yılın ilk çeyreğinde kamu sektöründe inşaat odaklı yatırım harcamaları yüzde 24,4 artarken, yine kamu sektörünün makine ve teçhizat odaklı yatırım harcamalarının yüzde 24,6 arttığını görüyoruz. Kamunun inşaat yatırımları geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde yüzde 17,3 artmışken, bu oranın puan yükseldiği gözleniyor. Buna karşılık, özel sektörün inşaat odaklı yatırım harcamaları ise, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 28,8 daraldı. Oysa, 2008 yılının ilk çeyreğinde de, zaten 2007'ye göre inşaat sektörü yüzde 6,5 daralmıştı. Özel sektörün inşaat sektöründeki daralmasının sürmesinin, yılın ilk çeyreğinde Türk ekonomisindeki yüzde 14'e yakın daralmada önemli bir rol oynadığı görülüyor.''
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK)
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, piyasadaki daralmanın acil ilacının işçiye, memura ve emekliye kaynak aktarılması olduğunu kaydetti.
Palandöken, yazılı açıklamasında, 2009 yılı birinci döneme ilişkin açıklanan büyüme rakamlarını değerlendirdi. İkinci Dünya Savaşı döneminde ve 2001 yılında Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz sırasında bile yüzde 13,8'lik bir daralmanın yaşanmadığını belirten Palandöken, ''genel daralmanın yanı sıra küçük esnaf ve sanatkarın yer aldığı perakende kesimindeki küçülmenin yüzde 25'i bulduğunu'' ifade etti.
''Piyasadaki daralmanın acil ilacının işçiye, memura ve emekliye kaynak aktarılması'' olduğunu belirten Palandöken, şunları kaydetti:
''Ekonomik küçülmenin durdurulması için piyasalara hareket getirecek önlemlerin alınmasına devam edilmeli. İçinde esnaf ve sanatkarın bulunduğu destek ve teşviklerin yürürlüğe konulması, piyasaların hareketlenmesi için son derece önemlidir. Bu bağlamda, piyasalarda hemen etkisini gösterecek en acil tedbir, dar gelirli toplumsal kesimlere kaynak aktarılmasıdır.''