'Yetki şiddeti körükledi'

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) raporuna göre, Türkiye’de polis şiddeti sonucu 2007’den 2010’a kadar 255 kişi yaşamını yitirdi. Polisin hedefi olan kişilerin 50’si faili meçhul cinayetler, 109’u yargısız infaz, dur ihtarı, rasgele ateş açma nedeniyle, 96’sı ise gözaltında ya da cezaevinde meydana gelen olaylarda hayatlarını kaybetti.

TİHV’nin raporu polis şiddetinin, ülkedeki her yaştan, her meslekten ve her cinsiyetten kişiyi “kolluk kuvvetlerinin şiddetinin potansiyel hedefi” durumuna getirdiğini gözler önüne serdi. Yaşam hakkı ihlallerinin yalnızca 2010’da karşılaşılan bir sorun olmadığının vurgulandığı raporda, kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanımı ve alıkonulma yerlerinde gerçekleşen ölüm olaylarının uzun yıllardır devam ettiği belirtildi. Rapora göre 2007’de faili meçhul cinayetler kapsamında 2 kişi, yargısız infaz, dur ihtarı, rasgele ateş açma sonucu 24 kişi, gözaltında ya da cezaevinde meydana gelen olaylarda ise 10 kişi hayatını kaybetti. 2008’de ise faili meçhul cinayetlerde 30 kişi, yargısız infaz, dur ihtarı, rasgele ateş açma sonucu 37 kişi, gözaltında ya da cezaevinde meydana gelen olaylarda ise 47 kişi hayatını kaybetti.

2009’da da faili meçhul cinayetler kapsamında 18 kişi, yargısız infaz, dur ihtarı, rasgele ateş açma sonucu 48 kişi, gözaltında ya da cezaevinde meydana gelen olaylar sonucu ise 39 kişi öldü.

31 Mart 2010 yılı itibarıyla da faili meçhul cinayetler kapsamında 1, yargısız infaz, dur ihtarı, rasgele ateş açma sonucu 4, gözaltında ya da cezaevinde meydana gelen olaylar sonucu ise 7 kişi yaşamını yitirdi. Rakamlar, Türkiye’de son 4 yılda polis şiddetinin 255 kişinin yaşamına mal olduğunu ortaya koydu.

“Özellikle son dönemlerde kolluk kuvvetlerinin, ateşli silah kullanma konusunda arttırılan yetkilerine tereddüt göstermeden başvurmaları, ihlallerin artışında önemli rol oynamaktadır” ifadesinin kullanıldığı raporda, bunun en önemli örneğinin, 13 Nisan 2010’da Kuşadası’nda sivil bir polis memurunun yere yatırarak etkisiz hale getirdiği Umut Tamaç (27) adlı kişiye ateş etmesi sonucu yaşandığı anımsatıldı.

Cezaevlerinde yaşanan ölüm olaylarına da değinilen raporda, İzmir Kırıklar 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yönetimin Mehmet Kılınç adlı hükümlünün de 3 Nisan 2010’da intihar girişiminde bulunduğunu açıkladığı, ancak otopsi sonucu Kılınç’ın sırtında ve bacaklarında darp izlerine rastlandığı anımsatıldı.