Yeşim Salkım'dan Erdoğan'a övgüler: Dik duruyor
Yeşim Salkım, 15 Temmuz’da Türkiye’yi kaosa sokmak isteyenlere ders verildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımız, hem Batı’ya hem de diğer ülkelere karşı dik bir duruş sergiliyor” dedi.
cumhuriyet.com.trGezi direnişinin ilk günlerinde direnişi destekleyen tweetler atan ancak havuz medyasının kendisini hedef almasının ardından geri adım atan Yeşil Salkım, 15 Temmuz haftasında çarpıcı açıklamalar yaparak ülke gündemini Akşam'dan Tuba Kalçık'a değerlendirdi:
CANLARINI ORTAYA KOYDULAR
Önümüzdeki hafta 15 Temmuz’un yıldönümü. 15 Temmuz’a yönelik duygu ve düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Ülkesini, demokrasisini korumak adına ölen tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Çok etkilendim o gece, hepimiz büyük bir korku yaşadık. Cumhurbaşkanımızın halkımızı sokaklara davet etmesi çok önemliydi. 15 Temmuz’da Türkiye’yi kaosa sokmak istediler ama genciyle yaşlısıyla, başı açığı başı kapalısıyla toplumun tüm kesimleri ülkesini korumak için canını ortaya koydu. Batı Türkiye’nin hiçbir zaman yanında olmadı. Kökleri çok derinlere ulaşan, zengin topraklar üzerinde yaşayan bir milletiz. Türk milleti olarak ülkemizin kıymetini bilerek, birbirimize kenetlenip, birlik içinde davranırsak vatanımıza kimse zarar veremez.
Bir sanatçı olarak geçmiş dönemlerle kıyasladığınızda Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin geldiği noktayı değerlendirir misiniz?
BATI'YA KARŞI DİK DURUŞLU!
Liderlik cesaret ister. Dünya tarihine baktığınızda da bunu görürsünüz. Toplumlar cesur liderlerin arkasından gider. Atatürk de cesaretiyle tarihe damga vurmuş bir liderdi. Bir Cumhuriyet kadını olarak, ülkemde seçilmiş bir cumhurbaşkanına saygı duymak da benim görevimdir. Milletimizin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımız da hem dik duruşu hem de liderliğiyle ülkemizi dünyaya karşı korumak için elinden geleni yapıyor. Ülkemizin menfaatini korumak için hem Batı’ya hem de diğer ülkelere karşı dik bir duruş sergiliyor. Zaten böyle bir lider olmasa milletimiz onu her seçimde iktidara taşımazdı. Suriye’de devam eden bir savaş var. O insanlara kapılarımızı açtık. Cumhurbaşkanımız da Suriye’ye tekrar barış gelmesi için çok büyük çaba sarf ediyor. Umarım, Suriye’ye tekrar barış gelir de, vatanını bırakıp kaçmak zorunda kalanlar ülkelerine güvenli biçimde döner.
HAYAT DERSİNİ ŞENER ŞEN VERDİ
Türk sinemasının unutulmaz filmi ‘Eşkıya’ ile oyunculuğa da başladınız. İlk oyunculuk deneyiminizde Şener Şen, Uğur Yücel gibi usta isimlerle karşılıklı oynamak sizin için hem büyük bir şans hem de bir o kadar riskli olsa gerek?
Her işte şans önemli bir faktör bence. Bu açıdan ben de kendimi şanslı hissediyorum. Her insanın bir dönemi var, benim de dönemim 1990’lı yıllardı. 1995’te çok popülerdim. Çok değerli isimlerle çalıştım ‘Eşkıya’da. O dönem için cesur bir karardı benim için. İsyan ediyordum aslında film çekilirken. Ne kadar zor bir iş diye söyleniyordum. Şımarıklık dönemim olarak görüyorum o yılları. Ama film çekilirken hayatımın dersini de Şener Şen’den aldım. İşte o zaman anladım ki insanın işine saygısı çok başka bir şey. O günden sonra da hem filme hem de oyunculuğa çok başka bir gözle bakmaya başladım.