YERYÜZÜNDE ORGANİĞİ EN UCUZ OLAN KIYMET: PIRLANTA!

Mücevherin de organiği makbul! Doğayı tahrip ederek elmas madenlerinden yüksek maliyetlere katlanılarak çıkartılan pırlantanın, artık teknoloji ile insan yapımı olarak üretilmesi mümkün oluyor. Üstelik bu yöntemle, organik sıfatı taşıyan pırlanta, meyve-sebze gibi diğer organik ürünler gibi pahalı değil; aksine, yüzde 90 daha ucuza mal ediliyor.
 
Uzmanlara göre yıllar sonra insanlar pırlanta çıkartmak için doğaya çok daha fazla zarar vermek, yerkürenin yapısını bozacak derecede tahrip etmek, hatta sömürgeye sebep olmak zorunda kalacaklar. Bu öngörü, bilim insanlarını organik pırlanta yapmanın yollarını aramaya sevk etti. Hem doğaya zarar vermemek, hem de Afrika gibi sömürge altında kalan ülkelere destek olmak amacıyla Fransız bir bilim insanı yepyeni bir keşifte bulundu. Amerikalı gemologlar da bu yeni teknolojiyi geliştirerek 21. yüzyılın önemli buluşlarından birine imza attı.
“Organik pırlanta”nın doğuşunu müjdeleyen bu teknoloji, tasarımcıların gözdesi oldu. Elmasın hammaddesi olan karbon elementi, yerin yüz binlerce kilometre altındaki basınç ve sıcaklık ortamında yüzlerce yılda oluşurken, teknoloji ile geliştirilmiş bir cihazın içerisinde aynı basınç ve sıcaklık ortamı yaratılarak ortalama iki ay gibi bir süre içerisinde oluşan organik pırlanta, istenilen şekil, ebat ve temizlikte üretilebiliyor. Sonrasında ise, gerçeğini aratmayan ışıltılı taşlar, doğal pırlantaların geçtiği tüm kesim ve cila işlemlerinden geçerek mücevher montürlerine ustalıkla mıhlanmayı bekliyor.
Gerçek ve pahalısı mı, uygun fiyatlı ve ışıltılısı mı?
Gerçek pırlantaların doğada yüzlerce yılda oluştuğunu anlatan Mücevher Uzmanı Hanzade Topaloğlu, organik pırlantaların endüstriyel ortamda ortalama 70 günde üretildiğini belirterek şunları söylüyor; “İnsan yapımı pırlanta, flame fusion yöntemiyle, özel bir komplike cihazın içerisinde elmasın hammaddesi olan karbon elementinin sıkıştırılıp  işlenmesi sonucunda, son derece lekesiz ve doğal pırlantayla ayırt edilmeyecek ışıltı ve sertlik derecesinde üretiliyor. Ancak ve ancak özel ekipmanlar kullanıldığında, mercek altında, homojen yapısına bakılarak doğalından ayırt edilebilen organik pırlantaları; bir ziynet eşyası olarak değil, geri dönüştürülebilir, az maliyetli ve onlarca yıl kullanılabilecek dayanıklılıkta yarı değerli mücevherler olarak görmek gerekir. İlerleyen zamanlarda dünya elmas rezervleri tükenmeye başladığında, bu endüstriyel pırlantaların da bir piyasası oluşacak ve yarı ziynet değeri taşıyacaklar.''
 
Dünyada birçok ünlü de doğaldan yana
Organik mücevherlere talep en çok cemiyet kadınları, sanatçılar ve iş kadınlarından geliyor. TOPHILLS markasını tercih eden tüketici kitlesi aslen alım gücü yüksek kişilerden oluşuyor. Katıldıkları farklı davetler, kokteyller ve etkinlikler sebebiyle her giydikleri, taktıkları dikkat çeken ve her seferinde farklı görünmek durumunda olan kişiler… Hal böyle olunca doğal pırlantalarla bezenmiş bir ürüne her seferinde on binlerce dolar harcayıp, iade ya da değişim yaparak zarara uğramaktansa; organik pırlantalardan üretilmiş binlerce çeşit TOPHILLS ürününü doğal pırlantaya göre yüzde 90 fiyat avantajıyla almayı; üstelik doğaya zarar vermediklerini bilmenin gönül rahatlığını yaşıyorlar. Çalınma, kaybetme korkusu olmaması da cabası…
Jennifer Lopez, Angelina Jolie gibi mücevher sever Hollywood yıldızlarının da dünyaya doğayla ilgili mesajlar vermek için tercih etmeye başladıkları organik pırlantalar, her geçen gün yaygınlaşarak kadınların mücevherde ilk tercihi haline gelecek gibi görünüyor.
 
Yarım milyon dolarlık pırlantanın organiği sadece 5 bin dolar!
Amerikalı gemologlar tarafından teknoloji ile üretilen ve tüketimi son derece yaygınlaşan organik pırlantalarla üretilen mücevherler ilk kez Türkiye’de satışa sunuluyor. 56 karatlık gerçek bir pırlantadan yapılan gerdanlık küpe seti 500 bin Dolara mal olurken, aynı ürüne insan yapımı organik pırlantalarla sadece 5 bin Dolara sahip olmak mümkün.
Farklı tasarımlardaki çeşitli mücevher koleksiyonuna sahip olmak için servet ödemek istemeyen pek çok sanatçı ve cemiyet kadını, piyasa değeri 500 bin Dolarları bulan gerdanlık küpe setinin organiğine, gerçeği ile ayırt edilmeksizin birebir benzerine 5 bin Dolara sahip olabiliyor. Mücevher tasarımcısı ve genç iş kadını H. Hanzade Topaloğlu, Amerika'da bir endüstriyel pırlanta laboratuvarı ve Uluslararası 'Greener Diamond' örgütünün de desteği ile yaptığı işbirliği sonucu, binlerce özel tasarımını organik pırlantalar kullanarak hayata geçirerek, markasıyla beklentisinden çok daha fazla ilgi gördü ve Türkiye'de bir ilke imza atarak çok güzel tepkiler aldı.
Topaloğlu; ''Koleksiyonlarımızda her modelden maksimum 10 adet üretiliyor ve modellerde sürekli yenilikçiliği ön planda tutuyoruz. Klasiğin asaletinden uzaklaşmayan çizgilerle, sonsuz mücevherler yaratma ruhundan ayrılmıyoruz. Bizi ileriye taşıyacak çizgi de zaten budur.'' diyor ve ekliyor; ''Bu işe kuyumcu mantığıyla girmedik. Amacımız milyonlarca yatırım yapıp, getirisini hesap etmek değil; başta insanları bilinçlendirerek, ziynet maksadının dışında, ama akıl çerçevesi içerisinde, bilinçli tüketiciyi yanıltmadan yepyeni bir gelenek yaymak. Greener Diamond destekli bir firma olarak TOPHILLS'in öncelikli amacı, çevresel duyarlılıkla gelecek nesilleri düşünmek. Biz düşünelim ki, yarınlarımız bugünden ışıldasın...''