''Yerel Gazetecilikte Meslek İçi Eğitim Semineri"
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilciliği iş birliğiyle Mersin Gazeteciler Cemiyetinin ev sahipliğinde Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen ''Yerel Gazetecilikte Meslek İçi Eğitim Semineri'' başladı.
cumhuriyet.com.trMersin Valisi Hüseyin Aksoy, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, Mersin'in Türkiye'nin önemli kentlerinden olduğunu, bunun getirdiği sorumluluğu da bütün kurum ve kuruluşlarıyla ortaya koyduğu hizmetlerle yerine getirmeye çalıştığını söyledi.
Büyükşehir statüsünde olan birçok kent gibi Mersin'de de sorunlar olduğuna dikkati çeken Aksoy, bunların çözümü için çalıştıklarını belirterek, ''Bir kentin sorunlarının ortaya konulmasında ve çözümlenmesinde basına önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Bu açıdan Mersin basını bu görev ve sorumluluk içerisinde çalışmalarını sürdürüyor, yürüttüğümüz çalışmalara destek veriyor. Burada amaç ülkemizi daha iyi noktaya taşımak, kentimizi sorunlardan arındırılmış bir yer haline getirebilmektir'' diye konuştu.
Kentte istisna da olsa bazı olumsuz durumlarla karşılaşıldığını hatırlatan Aksoy, şunları söyledi:
''Bunların aktarılması basının görevidir, doğaldır ve olmalıdır da ama bunun üzerine efektler verilmek suretiyle, farklı birtakım yorumlar yapılmak suretiyle sunulması üzüntü veriyor. Basın mensuplarının çoğunun bundan rahatsız olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu konuda belirli sorumlulukları hep beraber ortaya koymak ve gerçekleştirmek durumundayız. Halkın haber alma özgürlüğü çok önemlidir ve basın mensupları bu görevi yerine getirmelidir. Bu boyutta ortak hareket etme adına çok önemli çalışmalar yapılan kentimizde basınımız oldukça sağduyulu davranıyor.''
Hizmet içi eğitimin önemine değinen Aksoy, bunun çalışanların daha iyi şekilde mesleklerinin gereğini yerine getirmesine fırsat yaratacağını kaydetti.
12 Mart'ın önemi
TGC Başkanı Orhan Erinç de 12 Mart'ın Türkiye tarihi açısından iki önemli olayın yıl dönümü olduğunu söyledi.
Bunlardan birinin mutluluk verici bir gelişme olduğunu, diğerinin ise geriye gidişin simgesi niteliği taşıdığını savunan Erinç, şöyle konuştu:
''Mutluluk verici olay İstiklal Marşı'nın TBMM tarafından 12 Mart 1921'de kabul edilişinin yıl dönümüdür. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın böyle bir marşla başlamış olması ve bunu hemen her gün dinliyor olmamız Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine yönelik güvenimizi geliştiriyor ve güçlendiriyor ama ikinci 12 Mart Türkiye'nin geriye gidişinin, özellikle biz gazeteciler açısından ifade özgürlüğünün, işçilerin çalışma koşullarının geriye götürülmesi açısından 'kara gün' sayılabilir. Çünkü 12 Mart 1971'de başlayan ara rejim özellikle çok partili dönemin en özgürlükçü anayasası olan 1961 Anayasası'nı geriye götürmenin başlangıcı oldu. 12 Eylül de o başlangıcı sonuçlandırdı. Bu açıdan, ifade özgürlüğü veya halkın bilgilenme hakkının önündeki engellerin kaldırılması konusunda üzerimize düşeni yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak itiraf etmeliyiz ki siyasal partiler bu konuya gerekli özeni göstermiyor.''
Son dönemlerde anayasanın değiştirilmesi tartışmalarının gündemi meşgul ettiğine dikkati çeken Erinç, bu süreçte ''ifade özgürlüğü, halkın bilgilenme hakkı, bilim ve sanat özgürlüğü'' konusunun ise görmezden gelindiğini söyledi.
Bu konuda iktidarları tek başına suçlamanın yanlış olacağını ifade eden Erinç, ''Siyasal partiler muhalefetteyken gündeme getirdikleri eleştirileri iktidara geldiklerinde eleştiri konularından yararlanma olanağına kavuştukları için görmezden gelmeye başlıyor. Bu 1946'dan bu yana geçirdiğimiz çok partili hayatın geleneklerinden birini oluşturuyor. Ancak meslek örgütleri olarak ortak çalışmalarla bu konudaki gelişmeleri sağlamak amacıyla uyarılarımızı yapmayı sürdürüyoruz'' dedi.
Çocukların polise taş atması
Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal ise meslek örgütlerinin yol haritası olması gerektiğini bildirdi.
Medyanın önemine işaret eden Ünal, kentin kuzey kesimindeki bazı yerlerde zaman zaman olaylar yaşandığını ifade ederek, ''Tamamı 150 metrekare alanda, ufacık çocuklar polise, karakola taş atıyor. Neticesinde Mersin'in, dünyanın gündeminde sanki dağdan inen insanlar bu kenti basıyorlarmış gibi bir izlenim doğuyor'' diye konuştu.
Medyanın kendini sorgulaması, eğitmesi ve sürekli geleceğe hazırlaması gerektiğini belirten Ünal, bu anlamda eğitimin zincirinin bir halkasının Mersin'de organize edilmesinin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
Mersin ve çevre illerden yaklaşık 200 kişinin katıldığı seminerin açılışına Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Erol Ertan, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, TGC Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto da katıldı.
AA Fotoğraf Haberleri Müdürü Abdurrahman Antakyalı'nın da sunum yapacağı seminer, yarın yapılacak oturumlarla sona erecek.