'Yepyeni dünya düzeni'nde Türkiye'nin yeri
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, ''Bu son ekonomik konjonktürden sonra oluşturulacak yapılanmada Türkiye'ye hem ekonomik hem siyasi anlamda çok büyük ağırlık ve önemli bir rol gelecektir. Bunu da Türkiye inşallah iyi kullanır'' dedi.
cumhuriyet.com.trDünya Ekonomik Forumu için Davos'ta bulunan Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, IMF Türkiye arasında görüşmeleri yapılan anlaşmaya değinerek, ''Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre özel bazı konuların tartışılması gerekir. O anlamda anlaşmanın uzamasının normal. Ama buraya kadar gelinmiş. Demek ki bir çok soru işareti olan şeyler çözülmüş. Ben bu konuda mutluyum'' diye konuştu.
Türkiye'nin mali sisteminin ve finans sektörünün güçlü olduğuna dikkat çeken Şahenk, şunları kaydetti:
''Ama sizlerde ancak mal sattığınız, ihracat yaptığınız ülkeler kadar güçlü olabiliyorsunuz. Bu anlamda biz de bu problemi küreselleşmenin bir parçası olarak yaşıyoruz. Umut ışığı bende şurada var: Artık dünyada herkese eşit hak, hukuk tanıyarak, herkesi dinleyerek, kendi problemlerine sadece kendileri çare arayarak değil dünya bir araya gelerek bu sorunları çözecek. Bu anlamda Nisan yapılanacak G-20 toplantıları önemlidir. Türkiye'de bunun parçasıdır. Bu son ekonomik konjonktürden sonra oluşturulacak yapılanmada Türkiye'ye hem ekonomik hem siyasi anlamda çok büyük ağırlık ve önemli bir rol gelecektir. Bunu da Türkiye inşallah iyi kullanır.''
'IMF ile anlaşma ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi'
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da, Dünya Ekonomik Forumu'nun yıllık toplantısı çerçevesinde bulunduğu Davos'ta, NTV'nin sorularını yanıtladı.
Yılmaz, IMF ile yeni bir stand-by anlaşmasına yönelik görüşmelerde önemli sorunların aşıldığını, bu anlaşmanın ne zaman yapılacağı konusunda bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirterek ancak ''ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi'' olduğunu söyledi.
IMF'den gelecek paranın sıkılaşan kredi koşullarını yumuşatabileceğini ve faizleri biraz daha aşağı çekebileceğini ifade eden Yılmaz, Merkez Bankası olarak aldığı kararların olumlu etkilerinin yaz aylarında görülmeye başlanabileceğini ifade etti.
Yılmaz, Merkez Bankası olarak, bu yıl için hükümetçe hedeflenen yüzde 4 büyüme rakamından farklı bir oranı büyüme hedefi olarak aldıklarını ancak IMF ile görüşmelerin devam etmesi nedeniyle bu rakamın açıklanmadığını söyledi.
Merkez Bankası'nın elinde bulunan döviz rezervlerini ''ak akçe kara gün dostudur'' diye açıklayan Yılmaz, ''sıkıştığımız anda elimizin altında para bulunması gerekir. Rezervlerimiz kötü gün dostudur'' dedi.
Bundan sonraki faiz indirimlerinin ölçülü olabileceğini ifade eden Yılmaz, kurdaki hareketliliğin enflasyona negatif katkısının çok büyük olmasını beklemediklerini bildirdi.