Yenilikten çok orijinallik peşindeyiz
Kurban 4. stüdyo albümü 'Sahip'i yayınladı. Albüm 'iyi' ve 'kötü' arasındaki yarışmayı ve 'kötü'nün neden hep galip geldiğini anlatıyor...
cumhuriyet.com.trDoksanlı yılların önemli “rock/hard rock” müzik gruplarından Kurban, 5 yıllık bir aranın ardından 4. stüdyo albümü “Sahip”le tekrar sevenleriyle buluşuyor. Onlar yıllar geçse de sert müzik yapmaktan, isyankâr şarkılar söylemekten hiç vazgeçmemişler. Çünkü Deniz, Kerem, Burak ve Özgür’den hangisi daha çok bağırmak istiyorsa onu serbest bırakmışlar. Onların deyimiyle diğer birçok topluluğun yaptığı gibi bastırmamışlar ve şarkılarıyla dünyanın nasıl bir halde olduğunu anlatmaya devam etmişler. Günü yakalamaya değil, kalıcı olmaya çalışmışlar. Gerisi gruptan Deniz Yılmaz’dan...
- “Sahip” ile dinleyicilere ne anlatmak istiyorsunuz?
- İnsanın yaradılışından bugüne kadar süren iyi ve kötü arasındaki müsabaka, kötünün neden ve nasıl galip geldiği, insanın her gittiği yere taşıdığı sönmeyen ateşi; cehennem... Bunları anlatıyoruz biz.
- Yani kötülerin hüküm sürdüğü cehennem gibi bir dünyada mı yaşadığımızı düşünüyorsunuz?
- Gazete okuyor ya da televizyon seyrediyor musunuz? Daha ne söyleyelim ki? Durum ortada...
- Şarkılarınız bu anlamda “aman dikkat, dünya kötü” uyarısı mı yapıyor?
- Durumumuzun biraz keskin bir biçimde derlenmiş anlatımı diyelim. Biz sadece durumun ciddiyetini, dünyanın nasıl bir halde olduğunu anlattık.
- Bildiğim kadarıyla grubun isim babası da sizsiniz. Bu ismi neden seçtiğiniz konusunda “Kendimizi kurban gibi görme, müzikte istediğimizi yapamayacağımız korkusu. Bu pop piyasasında biz kesin kurban oluruz dedik. Aynı zamanda kardeş anlamına da geliyor” demiştiniz. Gruba isim verme aşamasında düşündüklerinizi anlatır mısınız?
- “Kurban” televizyon programları ve gazete manşetlerinden ötürü, (…. kurbanı oldu gibi) bizim açıkladığımız anlamdan çok daha büyük bir anlam kazanmış bir isim.
- Genelde müzik grupları yıllar geçtikçe tarzlarını biraz yumuşatıyorlar. Sizse sanki biraz sertleştirmişsiniz müziğinizi... Yani Sahip önceki Kurban albümlerinden biraz daha sert geldi bana...
- Şarkıları ortaya çıkaran unsurlar arasında yoğunluk ve şiddet de bulunur. Şarkının içeriği ve dinamizmi o şarkının aynı zamanda “sound”unu da doğal olarak belirler. İçimizdeki hangi Deniz, Kerem, Burak ve Özgür daha çok bağırmak istiyorsa, onu serbest bırakıyoruz. Diğer birçoğunun yaptığı gibi bastırmıyoruz.
- Haziran 2005’ten, Aralık 2006’ya kadar ayrıydınız. Grup neden ayrıldı? Sonra tekrar birleşme kararını nasıl verdi?
- Ruh, beden ve akıl sağlığımızı yıpratan bir iş yapıyoruz. Bazen yaptığımızın ağırlığı altında ezilme durumuna gelebiliyoruz ve bu basınç bulunduğumuz durumdan kurtulmamız gerektiğini haykırıyor. Kenara çekiliyoruz, durup bekliyoruz ve söylenenlere aldırmıyoruz. Duruma göre ya hep duruyoruz ya da gücümüzü topladıysak devam ediyoruz. Biz ikinciyi yapmayı başardık gibi görünüyor şimdilik.
- Son albümünüzden bu yana 5 yıl geçti. Neden bu kadar uzun bir ara verdiniz?
- Benim askerliğim 15 ay sürdü. Grup tekrar bir araya geldikten sonra ben askere gidene kadar konser verdik. Geri kalan zaman yine konser vermek, eldeki yeni malzemeden bir bütün ortaya çıkarmak, çıkanları kayıt etmek ve sunma aşamasına getirmekle geçti.
- Her şey gibi müzik de çeşitleniyor ve değişiyor. Mesela elektronik müzikle uğraşan birçok topluluk çıkıyor her gün. Bu anlamda yaptığınız müziği günün müziği olarak tanımlıyor musunuz?
- Yenilikten çok orijinallik peşindeyiz. Kalıcı olabilmek, günü yakalamaktan daha ön planda bizim için.
- Türkiye’deki müzik gruplarını nasıl buluyorsunuz?
- Birçok amatör grup, elindekiler olgunlaşmadan albüm yapma peşinde. Doğru kaynaktan, yeteri kadar beslenip, her gün müziğine malzeme katabilen sayılı grup var.
- Kurban’ın müzikten beklentisi, isteği nedir?
- Müzikten beklentimiz yok, müziğe katkıda bulunulmasını istiyoruz sadece.
- Sevenlerinize buradan ne söylemek istersiniz?
Belli ki Kurban’ı özel yapan, özel insanlardan bahsediyoruz. Biz de onları seviyoruz.