Yasak emri merkezden

Valiliklerin demokratik eylemlere koyduğu yasaklar, bakanlık emrine dayanıyor.

Sinan Tartanoğlu

Ankara Valiliği; anayasa görüşmelerinin Meclis Genel Kurulu’nda başladığı gün Meclis çevresinde çok sayıda protesto gösterisinin düzenlenmesinin ardından, daha önce 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım törenlerini kapsayacak şekilde aldığı toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklanması kararını 30 gün süreyle uzattı. Ankara ile birlikte birçok valilik yasak kararına, kendilerine ulaşan terör eylemlerine ilişkin istihbari bilgileri gerekçe olarak gösterdi. Ancak kararların, İçişleri Bakanlığı OHAL Koordinasyon Bürosu’dan gelen genel bir yasak emrine dayandığı ortaya çıktı.

Ankara Valiliği iki kez, çok sayıda valilik ise birer kez toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklama kararı aldı. Ankara Valiliği 17 Ekim 2015’te aldığı kararda “Terör örgütlerinin ilimizde eylem arayışı içinde oldukları ve bazı hazırlıklar yaptıkları tespit edilmiştir. Özellikle insanların toplu olarak bulundukları açık ve kapalı alanlarda toplantı, gösteri yürüyüşleri ve benzeri faaliyetlerde eylem yapılmak istendiği tahmin edilmektedir” ifadelerini kullanıp, “yol, meydan, cadde, sokak, park gibi umuma açık alanlarda yapılacak her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile umuma açık alanlarda düzenlenecek oyun, temsil, açıklama ve çeşitli şekillerdeki gösterilerin” 30 Kasım 2016 tarihine kadar yasaklandığı açıkladı. Yasağın gerekçesi ve kapsamı 10 Ocak’ta alınan ikinci kararda da kullanıldı, her türlü toplantı ve gösteri 10 Şubat’a kadar yasaklandı. Ankara Valiliği’nin aldığı ikinci yasak kararı, anayasa değişikliği önerisinin Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinin başladığı günden bir gün sonra alındı. Görüşmelerin ilk gününde, Meclis etrafında birçok “Hayır” protetosu düzenlenmiş, çok sayıda yurttaşa polis tarafından müdahale edilmişti.

Gerekçesiz yasak

Sadece Ankara değil, çok sayıda valilik farklı tarihlerde benzer gerekçelerle yasak kararları aldı. Valilikler yasak kararlarını, kendi Emniyet kaynaklarına dayanan terör istihbaratlarına değil, 15 Temmuz darbe girişimininden sadece 3 ay sonra İçişleri Bakanlığı’ndan verilen “genel bir emre” dayandırdıkları ortaya çıktı. Başbakanlık talimatı ile kurulan İçişleri Bakanlığı OHAL Koordinasyon Bürosu, 18 Ekim’de il OHAL bürolarına bir emir gönderdi. Yazıda, terör örgütlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerini istismar edeceği, bu faaliyetleri fırsat bilip koas ve kargaşa ortamı oluşturacakları belirtildi. Yazıda vali ve kaymakamların kapalı/ açık yer toplantıları, gösteri yürüyüşleri, stant açma, oturma eylemi, çadır kurma ve basın açıklaması türü etkinlikleri 30 gün süre ile yasaklayabilecekleri veya izne bağlayabilecekleri ifade edildi. Ancak valilikler genel bir emre dayalı olarak daha çok yasaklama kararı aldı.