"Yargı ve ekonominin üzerinde vesayet var"

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa başta olmak üzere hukuk, eğitim, yargı ve ekonominin üzerine "vesayet düzeneklerinin" kurulduğunu ifade ederek, böylelikle halkın egemenliğinin ortadan kaldırıldığını belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, Abant Platformu'nun "Vesayet ve Demokrasi" konulu oturumuna katıldı. Kurtulmuş burada yaptığı konuşmada, 1961 Anayasası ile bürokratik oligarşinin vesayet sistemini kurumsallaştırdığını ileri sürerek, 1982 Anayasası ile de bu vesayet sisteminin daha yapısal hale getirildiğini belirtti.

Kurtulmuş, son olarak ise Bülent Ecevit Hükümeti döneminde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenen Kemal Derviş'e işaret ederek, "Derviş Restorasyonu" olarak tanımladığı dönemde ekonominin de tamamen vesayet altına alındığını söyleyerek, "Bu üç adımda millet egemenliğine karşı kurulan vesayet sistemi, aynı zamanda siyasetin alanını da daraltmıştır. Bu vesayetlerden kurtulmadığı müddetçe Türkiye gerçek bir demokrasiye kavuşamayacaktır" dedi. AKP'nin 8 yıldır iktidarda olmasına rağmen demokrasinin önünü açacak adımları atamadığını belirten Kurtulmuş, vesayet düzeneklerinden dolayı Anayasa Mahkemesi'nin bile kendisini senato gibi gördüğünü kaydetti. Demokrasinin AB ve uluslar arası kuruluşların baskıları ile geliştirilmeye çalışıldığını ifade eden Kurtulmuş, bu temel yanılgının AKP hükümeti döneminde de devam ettiğini, ekonomi üzerinde kurulan vesayet ile bugün milletin bütçesinin hükümetin değil, IMF komiserlerinin denetim ve gözetiminde hazırlandığını kaydetti. Kurtulmuş, "Demokrasinin en önemli unsurlarından birisi de milletin bütçesidir. Son 20 yıldır hazırlanan bütçeleri incelediğimizde görüyoruz ki, bütçelerin üzerinde yapılan değişikliğin oranı sadece yüzde 1.5'dur. Bu ne biçim millet egemenliği? Kemal Derviş Restorasyonu ile milletin bütçesi bile IMF ve uluslar arası kuruluşların denetiminde hazırlanır oldu" diye konuştu. Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçesi Meclis'te görüşülürken bir tek konuşmanın dahi yapılmadığını anımsatan Kurtulmuş, "Bunu yapamayanlar sivil-asker ilişkilerinde nasıl demokrasiyi geliştirecek" diye sordu.
 

Birkaç yıl içinde çağdaş anayasa mutlaka yapılacak

Milletin egemenliğinde yeni bir Anayasanın yapılmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Bu ihtiyaç kendisini iyiden iyiye hissettirmiştir. Bir kaç yıl içinde çağdaş bir Anayasa mutlaka yapılacaktır. Bugün sadece bu tehir edilmiş oldu" dedi. Yeni anayasa ile birlikte siyasi ve hukuki reform sürecinin de başlatılmasının önemine vurgu yapan Kurtulmuş, karar süreçlerinde de saydam ve hesap verilebilirliğin önemine dikkat çekti. Gerçek bir demokrasiye ulaşabilmenin en önemli sacayaklarından birisini ekonomik politikaların oluşturduğunu belirten Kurtulmuş, yeni anayasa ile birlikte işçinin ve fakir-fukaranın hakkını koruyacak, halkı acımasız neo-liberal politikalardan kurtaracak bir yapının oluşması gerektiğini dile getirdi.