Yarbay Dönmez'e 4 yıl hapis

Karar duruşması, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nde yapıldı. Başka suçtan tutuklu sanık Dönmez ile avukatı Gülten Güven'in katıldığı duruşmayı, Dönmez'in eşi de izledi.
Mahkeme Başkanı Hakim Binbaşı Cemil Çelik, Dönmez'in Ankara ve Sapanca'daki evleri ile Zir Vadisi'nde bulunan mühimmatı okuduktan sonra, sanığın ''askeri eşyayı gizlemek'' suçundan Askeri Ceza Kanunu'nun 131. maddesi uyarınca 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi.

Bu eşyalardan bir kısmının ''cephane'' niteliğinde olması nedeniyle cezanın, kanunun 50. maddesi uyarınca 6 ay artırılarak, 4 yıla çıkarıldığını ve takdiri indirim nedenlerinin bulunmadığını belirten Hakim Binbaşı Çelik, cezasının bir yıldan fazla olması nedeniyle Dönmez'in Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) de çıkarılmasına karar verildiğini açıkladı.
Mahkeme, Dönmez'in de talebi doğrultusunda, Zir Vadisi'ndeki arama sırasındaki kamera görüntülerinden, bir görevlinin, Cumhuriyet savcısına hakaret ettiği anlaşıldığından, bu görevli hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verirken, Dönmez ve avukatının diğer suç duyurusu taleplerini reddetti.

Askeri Mahkeme, bir süre ''gönül ilişkisi'' yaşadığı belirtilen Jandarma Astsubay Z.K.A'ya şantaj yaptığı gerekçesiyle Dönmez hakkında suç duyurusunda bulunulmasını da kararlaştırdı.
Askeri mahkeme, kararını oy birliğiyle verdi.
 

Askeri savcının esas hakkındaki görüşü

Askeri Savcı Kıdemli Binbaşı Yaşar Yüce, esas hakkındaki görüşünde, elde edilen delillerden, ayrıntıları iddianamede belirtildiği üzere, Yarbay Dönmez'in, bilirkişi raporunda mutlak suretle askeri eşya niteliğinde olduğu belirtilen malzemeyi çaldığını ve zimmetine geçirdiğini kaydetmişti.

Bir kısmı cephaneye taalluk eden malzemeyi nereden ve ne şekilde temin ettiğine dair delil elde edilemediğini ifade eden Savcı Yüce, Dönmez'in, Askeri Ceza Kanunu uyarınca 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını, ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) çıkarılmasını talep etmişti.
 

Dönmez'in son sözü

Dönmez, önceki celse son sözünde şunları söylemişti: ''Kuklaların özgürlüğü olmaz. Bunu yapanların belli merkezlerden emir aldıkları çok açık. Davanın ilk gününden bugüne kadar gerçek ortaya çıksın diye aleyhime olabilecek şeyleri dahi mahkemeye sundum. Bunu yapanlar bir rol dağıtmış. Bana, bu mizansen yumağında verdikleri rol uymadı. Her konuda hata yaptılar, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Gerçekler maddi olarak kanıtlanamasa bile, gerçeği herkes tanır, bilir. İnsanların suçlu olup olmadıkları da bir şekilde ortaya çıkar.''